banner564

LUPUS

   Sistemik lupus eritematozus sebebi tam olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Lupus sözcüğü, Latincede “kurt” anlamındadır ve deride çıkan yaraların tahrip edici özelliğini belirtmek amacıyla kullanılmıştır. 
   1800’lü yıllardan beri bilinen bu hastalık ağırlıklı olarak deri bulgularıyla kendini gösterir. Sadece deri belirtileriyle giden tipleri olmasının yanında, bazı formlarında ek olarak eklem, böbrek, kalp zarı (perikard), akciğer zarı (plevra), sinir sistemi gibi birçok organ ve sistem etkilenebilir.    Hastalığın ortaya çıkmasında temel mekanizma bağışıklık sisteminin çalışma düzeninin bozulmasına dayanır. Lupusun başlamasında ve devam etmesinde genetik olarak yatkın bireylerde maruz kalınan çevresel faktörlerin rolü olduğu düşünülmektedir. Tek yumurta ikizlerinde ve birinci derece akrabalarda risk belirgin yüksektir. 
   Çevresel faktörler arasında başta güneşin ultraviyole ışınları olmak üzere çeşitli viral mikroorganizmalar ve ilaçlar vardır. Lupus kadın cinsiyette de erkeklere göre daha sık görülür. En sık görüldüğü yaşlar 20-40 yaş arasıdır. Hastalık herkeste aynı şiddette görülmez ve hastalığın gidişatı etkilenen organların sayısı ve etkilenme derecesine kadar oldukça büyük farklılıklar gösterebilir. Tanı koyulduktan sonra kronik bir seyir izleyen hastalık alevlenme dönemleri gösterir ve uzun yıllar devam eder.
Yorgunluk ve halsizlik
   Hastaların hemen hepsinde yorgunluk, halsizlik, ateş, kilo kaybı gibi belirtiler görülür. Yine eklem ağrısı ve eklemlerde iltihap da birçok hastada mevcuttur.      
   Hastalığın ikinci en sık görülen ve dışarıdan bakıldığında direk fark edildiğinden hastalık tanısı koyulmasında en önemli rolü oynayan belirti deri ile ilgili olanlardır. En tipik bulgu her iki yanak ve burun köprüsünü kaplayan, buna karşın burun ve dudak arasındaki oluğu kaplamayan kızarıklıktır. Bu görünüm karşıdan bakıldığında kelebeğe benzetilir. Yine yüzde ya da vücudun başka bölgelerinde ortaya çıkabilen, yüzeyden kabarık, kızarık, iyileştiğinde çökük, soluk bir nedbe bırakan disk şeklinde yaralar görülebilir. Ağız içinde, özellikle üst damakta aft benzeri ülser şeklinde yaralara da sık rastlanır. 
   Güneş hassasiyeti hemen hemen tüm hastalarda vardır. Güneş hem hastalığı başlatabilir hem de mevcut hastalığın alevlenmesine neden olabilir. Kurdeşen benzeri döküntüler, soğukta el ve ayaklarda morarma, soluklaşma ve hemen ardından kızarma, cilt altı yağ dokusunun iltihabı, saçta kalıcı veya geçici dökülme, sivilce veya çıban benzeri yaralar da hastalık seyrinde ortaya çıkabilir.   Kronik ve kesin sebebi belirsiz bir hastalık olan lupusun tedavisinde de pek çok farklı seçenek vardır. Hiçbir yöntem tek başına hastalığı tamamen iyileştirme gücüne sahip değilken, hastada görülen belirtilere göre farklı tedavi seçenekleri denenebilir. Kortizon türevi ilaçlar, sıtma tedavisinde kullanılan ilaçlar veya bağışıklık sistemi düzenleyici rolü olan çok çeşitli ajanlar kullanılabilir. 
   Özellikle kalp ve akciğer zarında etkilenme olması nadir görülmesine rağmen yaşamı tehdit edici komplikasyonlara yol açabilir. Böbrekle ilgili hastalık ise oldukça sık görülür ve diyalize ihtiyaç duyulabilecek kronik böbrek yetmezliğine kadar ilerleyebilen sonuçlar yaratabilir. En kolay ve göz önündeki deri bulguları yardımıyla, vakit kaybedilmeden tanı koyulmalı ve diğer organlar da hastalık tutulumu açısından derinlemesine araştırılmalıdır.   
YORUM EKLE

banner471

banner473