banner564

Marifet dünyada nefsinle kalabilmek

Kaderin bir anını yaşamak, kaybolmak mı yarın için, kayboldun ya geçtiğimiz günlerde sebepsizce bize de sormadan. Yağdırmak ne mümkün düşünceleri, üstünü örtmek bir avuç kumla. Arasından ne kadar kabahat çıkacak diye karıştırıvermek sorgusuz sualsiz. İşte ben zihnide tutulacak bir şey kalmayıncaya kadar yazan adam, belki bilirsiniz, geçmişte klasiklerle yaşamaya çalışan ve kendine her gün bir şey amaç edinen, vazgeçirilen, yürümek çok mu kolay, onu bana sorsanız koşmaya çalışanlara, koşmaktan çok daha zor belki de durmak, sessizce durmak, konuşmadan, üşüterek, küserek dünyaya. Kusursuzluğu zor, huzursuzluğu zor, arkadaşlığı zor, değişiklikler yapılıyor ama yine aynı düşünceler zorluyor insanı değişmesin diye değişmek istenenler. Cesaretleri kırılıyor bir şeyler yeni bir şeyler yapmasınlar diye. Nasıl bu kadar sevgisizler, önün açık deyip insanı bir rahat bırakmıyorlar. İnsan bu ya o da kırılır, kırdırılır. Kırık bir kalple ne kadar savunmasızsa insan o kadar üstüne üstüne gitmek bizde adeta bir hastalık gibi üremekte. Yarım kalmış herşey, herşey onların üstüne oynanıyor, kaderin geleceği gelecek mi yoksa kadar sadece gelecekten ibaret mi? İlgilenildiği kadar ilgilenildi kalmadı başka ilgilenilebilecek, hiçbir yarım kalmış adam kalmadı içimden geçirecek. Ben kendi kendime hepsini gömebilecek, isteksizce-istekli peşinen sevgileri ödemiş, borcunu ödeyecek bir gecelik adam değilim, tamam geçecek, keşmekeş edecek.
Tertipli, iç geçiren dertlerimle, bir başına kaçtım tüm düşünceler hapishanelerinden, en sonunda sevgiler peşime düştü, onları da atlatmak gerek. Eldivenlerini giyip doğruluğun kader kurbanı olmadan gecelerin kâbuslarının, yine yeniden kendi içime girmek gerek. Sevgiyle öperek. Dokunuşlarından öperek. Kendi nefsini terk edebilmektir marifet.



Ölüm Sessiz Gelir

Ölümün sesi sessiz gelir

Belki bir gün gelmez sanki her gün gelir

Sevgisizlikten yoksun gecelerde

Gündüzlerde gözünüzü daha açmadan

Ölürsünüz nefes bile alamadan

Kahırdan ağrıdan yaşlanmadan

Ölüm ağır ölüm tarihsiz ölüm

Benim gözüm özüm sözüm

Bir değil iki değil üç değil

Köprüsüzdür etim kemiğim

Ölüm sessizdir ama

Yaşına bakmaz da

Ayrılıkta çok zordur bu dünyadan

Alıp götürür

Sessizlik

Ürkütür

Bu yalnızca yalnızlığın türküsüdür.

YORUM EKLE

banner471

banner474