Düşüncelerinin arkasındaki niyetin farkında olmayan, sözü, gözü, davranışı birbirine uymayan insanların yaşamı demek... Yani kişisel bütünlüğü tamamlamamış insan demek... 

    Sözde konuşan ama özünde davranmayan insan demek, asık yüzlü, aksi, ilgisiz bir doktor hastalarına ne derece yardımcı olabilir veya bu özelliklere sahip bir öğretmen öğrencilerine ne derece katkı koyabilir… Oturup konuştuğunuzda tüm meziyetlere sahiptir diye düşünürsünüz ama gerçekte öyle değil... 

    Üstelik mış gibi yaşam, insanların bu anlayışla oluşturduğu ya da işlettiği kurumlar yoluyla giderek tüm topluma yayılıyor: Vatandaşa yardım etmek için oluşan bürokrasi, köstek olmak konusunda uzmanlaşıyor; güven duymamız için oluşturulan kurumlar güvensizliğin kaynağı haline geliyor; adaleti sağlamak için yapılan yasalar adaletsizliğin düzenini sürdürüyor. 

    Önce yaşam ortamına getirdiğimiz öğeleri sıralayalım; niyet, bilgi, beceri, eylem ve uygulamayı devam ettirme sorumluluğu… 

    İlk olarak niyetten bahsedersek, burada bu yazıyı ele aldık, benim kalkıp Türkiye siyasetinin dedikodusunu yapmam mış gibi sohbet yaratır o zaman bu mış gibi bir yazı olur...  Çünkü niyetimiz bu değil… 

    Gerçekten konuşmak istediğin konuya odaklanmamak ve buna vakıf olmamak durumu mış gibi yapar... Yani konunun aslını ve özünü konuşmamak... Yine konuşacağımız konuda bilgi sahibi olmak, gerekiyorsa beceri sahibi olmak ve bu niyet, bilgi, beceriyi bu ortama getirip uygulamaktan sorumluluk duymak gerekiyor. Bu boyutların her biriyle ilgili beklentiler yerine getirildiği zaman mış gibi olmayan özgün, gerçek bir etkileşim gerçekleşir. 

    Örnek verirsek bir doktor olarak arabaya bindiğim anda bir yaşam ortamı yaratırım, bu yaşam ortamının getirdiği niyet arabayı gideceği yere kadar sürmek. Araba ile ilgili bilgi ve beceri bana verilen ehliyetle belgelenmiş. Bu arada bu ehliyet mış gibi sınavlar sonucu da verilmemiş olmalı. 

    Bilgi, beceri ve niyet ortada, uygulamayı devam ettirmedeki sorumluluk yani son aşamada, alkol alıp o arabayı kullanmakta sekteye uğrar. Çünkü bu ortamda artık bir doktor değil bir sürücüyüm, alkollü olmam durumu mış gibi yapar ve kazaya sebebiyet vermek birini yaralamak mış gibi sürüşün veya sorumsuzluğun sonucu olur.  Arabayı kullanırken cep telefonu ile mesaj atmak da sorumluluğu sekteye uğratır. 

    Hangi işi yaparsak yapalım attığımız her adımda niyet, bilgi, beceri ve istenilen ve devam ettirilen sorumluluk çok önemlidir, uyulmadığında yani mış gibi olduğunda mış gibi bir yaşam olur hayatımızda...

    Doktor olmayı niyet edinmiş bir kişi bu bilgi ve beceriye sahip olmalı, uzun bir eğitim döneminin ardından göstereceği sorumluluk ile gündemin sağlık bilgilerini takip etmeli ve bu sorumluluğu kısa değil hayatı boyunca göstermeli… Hastaları ile kuracağı saygı ve sevgi ortamı, bilgisi ve becerisi bütünleşmeli, gündem sağlık konuları ile hizmetinin kalitesini her an yakalamalı... Bu özgün bir doktor olur... Bunu yerine getirebilen kişi hayatının her aşamasında bunu uygularsa başarılı ve mutlu bir hayat sürer, evinde, arkadaş ortamında, iş yerinde, eğlencede… Niyeti, bilgisi becerisi ve sorumlulukları ile huzurlu ve mutlu olur… 

    Her an seçim yapıyoruz, özgür bir iradeye sahibiz, yaptığımız her şeyden sorumluyuz ve sorumlu olduğumuz her şey için hesap verebilmeliyiz... O zaman mutluyuz... Bulunduğunuz her rolde bu tutarlılık sürekli olmalı, evde iyi hastanede aksi değil, heryerde iyi ve saygılı...

    Hastanede yüzü asık doktor, öğrenciye bağıran öğretmen, oğluna hakaret eden anne, müşteriye bağıran esnaf, çevresine şiddet uygulayan kişi, rüşvet alan memur hepsi de mış gibi yaşamların mış gibi insanları... 

    Bulunduğunuz her alanda her rolde niyetiyle, bilgi ve becerisiyle, sorumluluğuyla özgün olmanız dileğiyle…