Bakanlar Kurulu, Anayasa’nın ‘taşınmaz mallarla’ ilgili bazı maddelerinde değişikliğe gidilmesini kararlaştırdı ve bunu meclise gönderdi...

   Kamuoyuna yansıyan ‘çok özel’ bilgiye göre; güneyde mal bırakan Kıbrıslı Türklerin, kuzeydeki Rum mülkü ile takas yapmasına olanak sağlayacak birtakım değişiklikler öngörülüyor...

   Bu konu o kadar önemli, o kadar hayati ki; Bakanlar Kurulu kararı öncesinde kimlerle, ne tür tartışmaların yapıldığını kimse bilmiyor...

   Böylesi bir değişimin ne getirip, ne götüreceğini de bilen yok...

   Güneydeki malın karşılığında kuzeyden mal alıp bunu satanlar ve satın alanlarla ilgili haklar ne olacak?..

   Ve hepsinden önemlisi, 1974 sonrasında yine Bakanlar Kurulu kararı ile uygulamaya konan ‘Ferahatnameler’ bu durumda ne anlam içeriyor?..

   Bundan sonrası ne olacak?..

   Akla gelen yığınla sorun var!..

Mülkiyet uzmanları ne diyor?..

   Hükümetin, bu karar öncesinde hangi uzmanlardan, ne tür görüşler aldığını en azından Meclis’in bilmesi gerekiyor...

   Bugüne kadar hemen tüm kararlarda gözü kapalı parmak kaldıran vekillerin de, en azından bu hayati konuda gözlerini açmaları ve konuyu çok geniş bir şekilde tartışmaları gerekiyor...

   Taşınmaz mülkler konusunda uzman hukukçular mutlaka bu tartışmaya dahil edilmelidir...

   En ufak bir yanlış adım, bir süre sonra yüzlerce, binlerce insanın canını yakabilecek sonuçlar da doğurabilir...

   Bir örnek verelim:

   Güneyde mal bırakıp, kuzeyden mal almış ve bunu bir süre sonra satmış olan Kıbrıslı Türk bugün hayatta değildir...

   Onun malını satın alan insanlar, güneydeki mülk ile takas hakkına sahip olabilecek mi?..

   Daha bunun gibi çok sayıda merak konusu soru vardır...

   İşte o nedenle, bu hassas konunun yerli ve yabancı mülkiyet uzmanlarıyla enine boyuna tartışılması gerekiyor...

Kaç ömür sürecek?

   Ayrıca KKTC Mal Tazmin Komisyonu’nun şu anda tek taraflı başvurularda karar üretmesi bile uzun zaman alıyor...

   Araştırma, soruşturma, karar alma gibi sürecin haricinde işin bir de mali boyutu vardır...

   Parayı kim ödüyor?..

   KKTC’nin, binlerce Rum mülküne ayıracak parası yok...

   Memur maaşlarını bile ödeyemez durumdaki bir yönetim, binlerce Rum mülkünün parasını ancak Türkiye’nin yardımlarıyla karşılayabilir...

   İşin bir de insani boyutu vardır...

   Kuzeyde mal bırakmış bir Rum gibi, güneyde mal bırakmış bir Türk, hayatta iken mülküne yeniden kavuşabilme veya tazminatını alıp, çocuklarına ve torunlarına katkıda bulunma hayaliyle yaşar...

   Ne var ki; bunu başarabilen insan sayısı çok azdır...

   Yüzlerce, binlerce insan hayalini gerçekleştiremeden göç etti bu dünyadan...

   Öyleyse; mülkiyet sorununu, bütünlüklü bir çözümle birlikte kökten halletmek doğru olandır...

   Acil çözüm her açıdan gereklidir...