Kelebeklere dokunduğu gibi erken ölüm, bize Allah’ın nûr eli değmiş gibi uzak olsun ölüm. Her canlı mukaddestir. Elinin tersiyle itme sana yakınlaşan sevgi dolu bir yüreği, sar sarmala ilkbahar sabahında ilk açan günışıkları gibi, her şekil huzmesi gözlerinde parıldasın…

Mutluluk sevildiğinden emin olmaktır. Hayatı önceden düşünebilen, nereye gittiğini bilen, kendini azimle hareket ettirebilen enerji dolu bedenlerin açılmamış kanatlarıdır. “İyi ve kötünün yüzü aynıdır… Her şey insanın yoluna ne zaman çıktığına bağlıdır. Kemal Ural “İnançsızlığın Anatomisi”. Rotanı sen belirle, birkaç yılda bir önemli bir fikrini değiştir ki nabız atışların inip çıkabilsin.

Mutluluk bir alıştırma kitabı gibidir her an yanlış yapıp kitabını parçalayabilirsin. Her şeyi daha ayrıntılı deneyerek konulara daha ılımlı yaklaşabilirsin. Hayat aynı nehrin içinde farklı balıklarla dans etmektir. Yaşamak her ânını dolu dolu yaşamaktır, hiçbir pişmanlık duymadan… “İyi geçirilmiş bir günün, mutlu bir uyku getirmesi gibi, iyi yaşanmış bir hayat da mutlu bir ölüm getirir.” Leonardo da Vinci.

Hatırla geçmişi, “Hafif acılar konuşabilir, ama derin acılar dilsizdir.” Seneca. Tecrübe kalbi yenemez ve duyguları bastıramaz, acılar su yüzüne çıkar, rahatsız eder, belli bir süre sonra ve bağışıklık kazanır bilinç -acılar artık dilsizdirler, sessizliğe bürünür düşünceler ve kafa karmakarışık -çıkış ancak soğukkanlılıktadır; “Rem tene, verba sequenter”- “Sen konuya hâkim ol, sözcükler peşi sıra gelir.” Horatius, Art Poetica.

Her zaman gülümse çünkü sen bazıları için kocaman bir dünyasın. Zamanını seni çok sevecek biriyle tüket, daima nefes aldığına minnettar ol, her şey bitti artık diye üzülme bunu da yaşamışım diye mutlu ol, “En tenha yerlerde kendin için bir dünya ol” Tibullus. En azını bekle ki en çoğu gerçekleşmekte olabilsin.

Espri anlayışını geliştir ki kendini yargılaman fazla uzun sürmesin çünkü hayat kısa ve yaşanması gereken o kadar çok şey var ki. Sabırsızlık bir illetin başlangıcıdır, sabır ise elmastan daha serttir ve ne zaman çatlayacağı belli olmaz. Öfke duygularınızı köreltir, sözünüzün gücü kalp kırıcı olabilir. Ve “Dualarınıza dikkat edin, gerçekleşebilirler!” Emerson.

Çektiğimiz acı kadar mutlulukla dolar içimiz. Yaşamım elimden kayıyorken anladım yaşamanın değerini, zamanın her zaman öğrencilerini öldüreceğini. Acının içimizde büyümemesi gerektiğini, ruh güzelliğinin daha önemli olduğunu; gurur diye bir duygunun gereksiz olduğunu; boşa ağlamanın gereksiz olduğunu; sevdiğimiz işi yapmamız gerektiğini; ölümden ve yaşlanmadan korkmamamız gerektiğini; öğrenmenin ve tecrübe edinmenin bir maliyeti olduğunu; her şeye ‘benimdir’ dememeyi; “Belki de bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir.” Aldous Huxley.

Farklı düşünmekten asla vazgeçmeyin. Herkes aynı düşüncelere sahip değildir yoksa herkesin zaten benzer düşündüğü yerde hiç kimse düşünmüyor demektir. Kabuğundan kafanı çıkar ve risk almayı öğren. Tüm ‘engel duvarları’ sevginle ör ve boya, fırçanın değdiği her yere gülücükler bırak, seni kurtaracak birini bekleme sen köle değilsin ki. “Patikanın sizi götürdüğü yere gitmeyin. Bir patika olmayan yerde yürüyün ve iz bırakın.” Muriel Strode.

Her işte bir hayrın olduğuna inanın, sevgi düşleri gerçekleştirmenin birkaç yolundan biridir. Âşk ise gönülden gönüle göç ile başlayıp, sevişelim demeden sevişmektir; ufak kıkırdamalar kahkahaya dönüşüverir. Önyargı: “Damın karla örtülü olması, evin içinde ateş olmadığı anlamına gelmez…” İnsan ağrılarla incelir, yazmakla yücelir, konuşmakla körelir.  

Mutluluk kimsenin aklına gelmeyecek yerlerde saklı. Yanlış kararlar karanlık gecede yıldızlar gibi yolumuzu aydınlatır; bir daha aynı hatayı yapmayalım diye. Söylenmemiş sözler ve tamamlanmamış işler en çok yakındığımız şeylerdir. Fakat “Hayat bir kere yaşandığı için yargılanamaz” Milan Kundera. Kuşku: alacakaranlıkta yüreğinin ve iradenin gücünden emin olamamaktır.  

Size Jorge Luis Borges’in ‘Anlar’ şiirini okumanızı öneririm. Hayatta hiçbir şeyi yapmaktan veya yapmamaktan pişman olmamanız için. “Yaşamak şarkıdır, söylemeyi bil.” (Rahibe Teresa)’in. Haftaya buluşmak temennisiyle, yaşam denen o sanata gönlünüzce varın.

“Artık kelebeklerin ölmediği bir yere gitmeliyim.”…

Hafatanın Kitabı:

KÜÇÜK PRENS/ Antoine de Saint-Exupéry (95 sayfa)

“Günün birinde herkes kendi yıldızını bulabilsin diye parlaktır yıldızlar?”

Çocuk yaştayken bir hayâl arkadaşı kim istemez. Onunla bir bağ kurmak, onu açıkçası ‘evcilleştirmek’ ister. Çocukken her şeyi çocuklar bilir yetişkinler bilemez ve anlayamaz. İşte çocuklar küçük ama hayâl yönünden büyük dünyalarında kendilerine kocaman sayfalar açarlar ve onları istedikleri gibi çiziktirirler.

 Ayrıca yetişkinlere de çaktırmadan hayat ve davranışlar hakkında dersler verirler. Meselâ kitaptan örnekler verelim: “Kişinin kendi kendini yargılaması, başkalarını yargılamasından çok daha güçtür.”, “Kendini beğenmiş kişiler, herkesin kendilerine hayran olduğunu sanırlar… Övgüden başka bir şeye kulak vermezler.”, “İnsanların arasında da yalnızdır insan.”, “Dil bütün yanlış anlaşılmaların kaynağıdır.”, “En iyi, yüreğiyle görebilir insan. Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez.”.

Bazen yetişkinlerin yaptığı ciddi işler çocuklar için anlamsız gelir. Onların ciddiye aldıkları şeyler kendi hayâl dünyalarına özeldir.

İnsanlarda hayal gücünden bir eser olmadığını, yankı gibi ne söylersen tekrar ettiklerini, yalnız çocukların ne aradıklarını bildiklerini söylüyor ‘Küçük Prens’.

Ayrıca kitapta derin anlam yüklü düşüncelere yer verilmiştir. Meselâ: “Çölü güzel kılan, bir yerinde bir kuyu saklıyor olması.”, “Hâlbuki aradıkları tek bir gülde ya da bir yudum suda olabilir.”, “İnsan kızardığında, bu “evet” demek değil midir?”, “Yalnız senin gülmeyi bilen yıldızların olacak!”.

Bazen, çocukların bizim hiç akıl etmediğimiz şeylere imza attıklarına şahit olunca çok şaşırır ve bir anlam veremeyiz. İşte onlar yaratıcılıklarıyla bize ilham kaynağı olurlar, onların tazecik beyinleri daha ne gibi gökkuşaklarıyla doludur bilemeyiz. O yüzden bu gibi yaratıcılığı ve hayâl gücünü genişleten kitapları onlara okutmalıyız. 

Tiyatro:

“Padişah-Hal-i Osman” oyunu

Tarih: 18 Nisan 2014 Cuma ve 25 Nisan 2014

Yer: Çatalköy Belediyesi Erol Avgören Kültür Merkezi

İrtibat: 0392 8244068

Konser:

Fransa’nın tanınmış müzisyenlerinden Ferre kardeşler ile caz severlere Gypsy caz konseri sunacak.

Tarih: 24 Nisan Perşembe Saat:20.30’da  

Yer: Mağusa Kültür ve Kongre Merkezi

Sirk:

- Atlas Sirki, Kanser Hastalarına Yardım Derneği (KHYD) yararına Erülkü Süpermarket otoparkına kurulan sirk çadırında gösterilerine başlıyor. 12-27 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek Atlas Sirki gösterileri, cumartesi ve pazar günleri saat 14.00, 16.00, 18.00 ve 20.00’de, hafta içi 18.00 ve 20.00’de yapılacaktır.

Ekogün:

- Geleneksel 3. Eko Günü, 27 Nisan Pazar, Saat 11.00’de, Yer: Mehmetçik Belediye Parkı. Ayrıntılı bilgi için; 0533 868 90 68; 860 25 18 ve 0548 850 19 71.

- II. Sevgi Ve  Kültür Sanat Festivali

Festival çerçevesinde gerçekleşecek etkinliklerin programı ise şöyle:
“Yalnızlık ve Özgüven Eksikliği Paneli 21 Nisan Pazartesi Güzelyurt Belediye Oteli saat 20:30; 23 Nisan Çocuk Bayramı Kutlaması 22 Nisan Salı Anfi Tiyatro Festival Parkı saat 16:30; Sevgi ve Kültür Sanat Yürüyüşü 23 Nisan saat 20:00 Terminal Çarşı; Halk Dansları Gösterileri 24 Nisan Perşembe Güzelyurt  AKM saat 20:30; SEÇDER II. Çocuk Şöleni 25 Nisan Cuma  Güzelyurt AKM  saat 19: 30; SEÇDER II. Magical Night Dances Performans 26 Nisan Cumartesi Güzelyurt AKM.”

Peter Marvey sihirbazlık gösterisi: 21,22 Nisan 2014 14:00 ve 20:30, YDÜ, AKKM, Büyük Salon davetiye çekilişi kayıtları için: http://petermarvey.neu.edu.tr/