banner564

Öğrenmenin yaşı ve başı

“Sayın Bakan mahallesinde şortla oynarken ben öğretmendim. O yüzden bana ve arkadaşlarıma öğretmenliği Özdemir Berova öğretemez...”
Bu sözler bu ülkede yıllardır kamp kurduğu sendikanın başında olan bir isme Şener Elcil’e ait. Elcil’in Milli Eğitim Bakanının icraatlarını eleştiren açıklamalarına bizim bir cevap verme durumumuz olamaz. Zira bu konuda söz sahibi olması gereken eğitimciler ve eğitim bilimcilerdir. 
Ancak KTÖS Genel Sekreteri Elcil’in Milli Etiğim Bakanı Berova için söylediği yukarıdaki ifadeler hem Elcil’in nasıl bir psikoloji içerisinde olduğunun anlaşılması adına önemlidir hem de sendikacı Elcil’in eğitimden ne kadar uzaklaştığının ispatıdır.
Öyle ki zamanın durmadığı şu hayat dediğimiz evrende, hiçbir şey ayni kalmıyor. Her şey baştan aşağıya değişiyor, gelişiyor. Tüm bu değişim ve gelişim içerisinde teknoloji ve ilimde gelişiyor. 
Bizim zamanımızda okulda tek bir bilgisayar var iken bugün evlatlarımızın elinde, bilgisayar gibi kullanılan tabletler var ve okula da o tabletlerle gidiyorlar.
Eskiden bize büyüklerimiz “bilgisayar karşısında çok vakit geçirme” derken şimdi çocukların büyük bir zamanı tabletler karşısında geçiyor.
Tüm bu gelişmeler eğitim camiası ve eğitim-öğretim sistemi içinde geçerli. Biz kitaptan okurken şimdi çocuklar tabletten seyredip öğreniyor.
Bir öğretmenin “ben bu işi öğrendim, bana kimse bu saatten sonra bir şey öğretemez” demesi işte bu meyanda hoş kalmadığı gibi bir öğretmenin, öğrenmeme ihtiyacı olmadığını belirtmesi, öğretmenlikten ne kadar uzak olduğunun kanıtıdır.
Hz Ali’nin yıllar önce söylediği “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözünü hatırlatmakta fayda var. 
Öğrenmenin ne yaşı ne zamanı vardır, geçen her saniye insan yeni bir şeyler öğrenebilir.
Umarız Şener Elcil’de bundan sonra bir şeyler öğrenir ve bu konularda daha alçak gönüllü, daha ayakları yere basan açıklamalar yapar. 

Mesela Ben olsam
Şener Elcil’in maksadını aşan bu ifadelere Eğitim Bakanı Berova nasıl bir tepki verir? Veya nasıl bir tepki vermesi gerekir?
Elbette bir basın açıklaması ile kamuoyu önünde sendikacı Elcil’e bir cevap verebilir Bakan Berova. Ama sendikacı Elcil bunundan daha fazlasını hak etmektir. 
Mesela ben olsam kameralar karşına şort ile geçer ve basın açıklamamı şort ile yaparım. Bakan Berova iyi bir cevap vermiş olur hem gerçekten de kamuoyunda ciddi bir etki yaratabilir.
Mesela Ben olsam Elcil’in son görev yaptığı okula gider onun sınıfında yaparım bu açıklamayı. O günden bu güne kaç hükümet geçtiğini, dünyada nelerin değiştiğini falan anlatırım. 
Mesela Ben olsam bakanlık önünde bir etkinlik düzenlerim, bilyeleri alır bürokrat arkadaşlarla birlikte mesai sonrası bilye oynarım. Hem ruhumun Elcil’den daha genç olduğunu hem ekip olmanın ne demek olduğunu anlatırım. 
Kısacası kuru bir açıklama ile geçiştirmem bu durumu. Ve en önemlisi de bu sayede bir şeyler öğretirim Sendikacı Elcil’e… 

MESAJLAR
Mustafa AKINCI: YÖDAK konusunda harekete geçmeniz birçok kesimi sevindirdi. Bu konuda kamuoyu desteğini de almış gibi gözüküyorsunuz. Artık biran önce gereğini yaparsınız. 
Dr. Faiz SUCUOĞLU: Ankara çıkartmanızın sonuçları duyulmaya başlandı bile. Yakında Ankara’dan çok geniş bir heyeti Kıbrıs’ta ağırlayıp bazı kökleşmiş sorunları kökten çözecekmişsiniz. 
Olgun MİNARE: Hastanenin bahçesinde başlattığınız çalışma umarız başka kurum ve kuruluşlarda da örnek olarak gösterilir. Hazır suda gelmiş iken artık binaların etrafları çiçek ve yeşil olsun. 
Gökhan GÜLER: Macaristan’da KKTC bayrağını dalgalandırmanız Rum komşularımızı biraz panikletmiş. Ama biz sizi biliriz, kolay kolay yılmazsınız. 
Raif ÖRTUNÇ: Victoria’s Secret’in son defilesini nasıl buldunuz. Bu kış gerçekten sıcak geçek gibi değil mi? 
Turgay KONTİ: Siyasetten uzaklaştınız diyebiliyorduk ama geçen gün sizi Merit Lefkoşa’da önemli kişilerle toplantı yaparlarken görmüşler. Yoksa sahalara geri mi dönüyorsunuz? 
Levent ÖZADAM: Son birkaç akşamdır bir komşunuzun bahçesinden ayrılmıyormuşsunuz. Bastırma kokularından yakında diğer komşular şikâyetçi olursa hiç şaşmayacağız. Afiyetler olsun size. 
Mehmet ÇAĞLAR: Eskidendi o üç maymunlar. Şimdi bir tane daha eklendi ve dört maymun oldu onlar. Yalnız burada yazmayalım yüz yüze geldiğimizde söyleyeceğiz dördüncü maymunun ne yaptığını. 
Şener ELCİL: Öğrenmeye kapalı bir öğretmen olarak bu sefer sınıfta kalacağınız kesin gibi. Bence durumu bir daha gözden geçirmekte fayda var. 
Dr. Hasan BİRTAN: Doktorum dün öyle bir söz paylaşıştınız ki sosyal medya sallandı adeta. Ama hani yazdıklarınızda haksızda değildiniz hani. 
Dr. Bülent DİZDARLI: Yazın şu son günlerinde yıllık izin kullanıp kendinizi Karpaz sahillerine atmaya karar vermişsiniz. İyi tatiller. 
Murat KARALAR: Taksici esnafı korsan taksiciler için artık meydanlara çıkmanızı bekliyormuş. Anlaşılan ufukta eylem var sizin için. 
İsmail ARTER: Namık Kemal Meydanının simgesi haline gelen Cümbez Ağacı’nın yaşatılması için Türkiye’den gelen uzmanın ekibinin raporu ne diyor. Cümbez ağacını kurtarabilecekler mi? 
Behlül CÜMBEZLİ: Yakında yeniden sizi Lefkoşalarda görecekmişiz. Zaten biraz daha dursaydınız kesin paslanacaktınız. Hadi hayırlısı. 
Mustafa NAİMOĞULLARI: Küçükbaş hayvanlarda hastalık var mı? Yok mu? Vatandaşın kafası bu konuda çok karıştı. Bu arada diyet nasıl gidiyor? 
 
GÜNÜN SÖZÜ
“Kıbrıs Rum tarafına bu şansı ıskalamamasını öneriyoruz. Türkiye her zaman çözümden yana olmuştur ve çözümü desteklemiştir, bundan sonra da destekleyecektir. Bir anlaşma ve referandum süreci söz konusu olacaktır, bunu da aklımızda tutmamız gerekiyor.”
Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ı Binali Yıldırım
YORUM EKLE

banner471

banner474