Her  işyeri temizlik konularına önem verir; verme zorunluluğu vardır. Hijyen bir ortam, sağlıklı toplumun ön şartıdır. Bu açıdan okullar ve sağlık merkezlerinin temizliği ön plana çıkar. 

   Yönetimler, yıllık bütçelerini düzenlerken okullar ile sağlık merkezlerinin temiz tutulmasını sürekli kılmak zorunda olduklarını bilirler. Bu  nedenle söz konusu kurumlara yeterli sayıda temizlik işçisinin istihdamı için, gerekli ödemeyi bütçe kalemlerinde gösterirler. 

   İlgili bakanlıklar, sınav yapmadan istedikleri şahısları (yakınlarını, yandaşlarını…) işçi statüsünde, bütçede gösterilen sayılarda isitihdam edebilirler. 

   Böylece münhale çıkmadan işçi  istihdamları yapılır. 

Memur İstihdamı

   Bütçede münhal gösterilen doktor, mühendis, memur istihdamı için, hem münhal ilanı, hem maliyenin izni, hem de Amme Hizmetleri Komisyonu’nun sınav yaparak, atamaları gerçekleştirmesi söz konusudur.

   Bu yolla, ilgili  bakanın istediği şahsı istihdam etmesi çok zordur; önünde engeller vardır: Maliye, ilgili bakan ve Amme Hizmetlerinin eleğinden geçilmedikçe atama yapılamaz. Bu yöntem adaletli görülse de, çoğu kez, atamalar haksızca yapılmakta, birçok insanımız mağdur edilmektedir. Açıkçası şeffaflık sözkonusu değildir.

Temizlik yapılamıyor

   Bakan istediği şahsı, maliyenin izni ile (Bütçede ödeneği varsa) atayabilir. Bu olanağı kullanan ilgili bakan, işçi statüsü  altında, istihdam ettiği kişiyi, duyarsızlık ve denetim boşluğundan da yararlanarak memur olarak çalıştırır.

   İşte, bu nedenle bazı okullarımız hademesiz bırakılıyor. Hademe adı altında istihdam edilenlerin, dairelerde, bakanlıkta memur olarak çalıştırıldıklarına tanık olunur. 

   Bu yüzden, bazı okullarımızda  temizlik işleri yapılamıyor.

   Öğretmen sendikaları, haklı olarak, hademesiz ya da hademe eksiği olan okullara işçi itihdamı için eylem yapar. En son, Lefkoşa Meslek Okulundaki eksiklik  nedeniyle eylem yapılmıştı. 

Sendikalar haksız mı?

   Gençlerimizin kirli, sağlıksız ortamlardan eğitim görmesine duyarsız kalmak olası mı? Temizlik konularında duyarlı olmıyan vurdumduymaz hükümetlere anladığı dilden konuşmak gerekir. Kendi yandaşını, kendi yanında istihdam  etmek amacıyla, gençlerimizin sağlığını riske atan hükümetlere, bu fırsatı vermemeliyiz. 

   İstihdam olayında, tarafsızlık, şeffaflık ve denetim sağlanmalıdır. Bu uğurda mücadele edilmelidir. Sendikalar, ortaya koydukları eylemlerle, mücadeleyi sürdürüyor. Sendikalar haksız mı?