Eğlenmek için Ayia Napa’ya giden ve Rumların saldırısına uğrayan 5 Kıbrıslı Türk genç canlarını zor kurtardı...
Araçları ağır hasar gördü...
KKTC Cumhurbaşkanı, olayın duyulması sonrasında Rum liderine çağrıda bulunarak suçluların yakalanmasını istedi...
Daha önce yaşanan benzeri saldırı karşısında yine aynı mesajı vermişti Sayın Akıncı...
Fakat yakalanıp, yargılanan ve ceza gören olmadı...
Türk askerinin adayı terk etmesini isteyen ve bizlere Avrupa Birliği garantörlüğü öneren Rumlar, şimdiki gücümüz karşısında dahi bunu yapabiliyorsa; müzakerelerin ne kadar önemli olduğunu düşünmek zorunda değil miyiz?..
Trodos yangını sonrasında Rum lideri müzakereleri bir gün tatil edebilirken, KKTC Cumhurbaşkanı ‘artık sabrımızın taşmakta olduğunu’ göstermek için, önümüzdeki ilk toplantıyı iptal edemez mi?..
Ya hükümetimiz?..
Başbakanımız, İçişleri Bakanımız...
Onların ne yaptığını mı merak ediyorsunuz?..
Güldürmeyin insanı...
Deniz, kum, güneş, tatil dururken...
Güneyde saldırıya uğrayanları mı düşünecekler!...
Halbuki; KKTC hükümetinin güneye geçişler konusunda hem halkımızı uyarıcı, hem de Rumlara gür sesle mesaj vermesi gerekmiyor muydu?..
Ey Kıbrıs Türk gençliği...
Eğlenmek istiyorsan işte Mağusa, Girne, Lefkoşa...
Ayia Napa’yı bırak kendi mekanlarına git...
Herhangi bir nedenle güneye gideceksen gündüzleri git, işini bitir ve geri dön...
Bu uyarıları yapmak hükümetin görevi değil midir?..
Musluk arızası giderilmedi mi?
Kuzey Kıbrıs’ın acil ihtiyaçlarından biri sudur...
Geçtiğimiz günlerde Devlet Tahlil Laboratuvarı’ndan elde edilen sonuçları paylaştık...
Gazimağusa’nın birçok bölgesinde şebeke suları kirlidir...
Kuyulardan çekilip, evlere ve işyerlerine dağıtılan suların büyük bir bölümünde insan dışkısı, şebeke suyundakilerden çok daha fazladır...
Tatlısu’da, Akdoğan’da, Yenierenköy’de, Lefkoşa’nın şu ana kadar tahlil edilen 5 bölgesinin 4’ünde sular mikropludur...
Özellikle İskele bölgesindeki köylere 7 günde veya 15 günde bir Koliform bakterili su veriliyor...
Bu insanlar haftalardır “Anamur’dan gelen suyu istiyoruz” diye çağrı yaparken, Tarım Bakanı üç hafta kadar önce ‘vana arızasından’ söz etmişti...
O vana hala tamir edilemedi mi?..
Yenisini alıp, takacak biri yok mudur?..
Erçıkalar’da, Hafızoğlu’nda, Tayf’da yok mu?..
Öyleyse bir de İlkay Genç’e bakın...
Ararsanız, arızasız bir vana bulacaksınız!..
Mübarek Ramazan ayında insanlara bu kadar işkence çektirilmesini içimize sindiremiyoruz...
Çevreyi kim temizleyecek?
Hükümet vana tamiratı için düşünmeye devam etsin...
Bayramda kamu çalışanlarına 9 gün tatil verdi ya...
Helal olsun...
İşte en büyük icraat budur...
Hiç izin kullanmadan istediğimiz gibi tatil yapacağız!..
Parası çok olan lüks Kruz gemisine binecek...
Az olanlar Tuna’da Vals’a gidecek...
Ama bu süre zarfında ülkemize binlerce turist gelecek...
Ercan’da taksiye binen bir turistin Girne’ye gidinceye kadar yol kenarlarında, orta refüjlerde görecekleri karşısında ne söyleyeceğini, hatta nasıl küfredeceğini tahmin edebiliyoruz...
Bunu dahi beceremediniz ya...
Helal olsun sizlere...
Yolunuz Türkiye’den...
Çukurlara yama parası, kaldırımların, kanalizasyon projelerinin parası Türkiye’den...
Hasta hayvanların aşısına kadar her şeyi veriyor size...
İyi güzel de refüjleri olsun temizleyin arkadaşlar...
Küçük ülkede 28 belediye kurdunuz...
Memur istihdamı yüzünden hemen hepsini batırdınız...
Bari kuru otları temizleyip, trafik ikaz işaretlerini boyayınız...
‘İhracat teşviki’ adı altında milyonlar vererek servetlerini 20 bine 20 milyona katladığınız işadamlarını da ortak edeceğiniz projeler üretiniz...
Makam araçlarıyla gezmek veya geçici sıfatlarla mutlu olmak değildir siyaset...
Hizmet etmektir marifet...
Bugüne kadar böyle gelmiş ama...
Biliniz ki böyle gitmeyecek...
