banner564

Şaşırmayın

Geçtiğimiz hafta içerisinde bir gazetemizde “Halk Ne Yapsın” adıyla bir haber yayınlandı. Haberin, içeriği bir önceki LTB başkanının belediyeye olan su faturası borcu idi. Sayın Fellahoğlu, dairenin kirada olduğunu buna rağmen ilk fırsatta bu borcu ödeyeceğini söyledi. 
Tamamen imaj ve karakter zedelemeye yönelik böle bir yayın anlayışı ilk defa değil ülkemizde, o yüzden şaşırmayınız.
Diğer taraftan ise, LTB’nin şu andaki başkanı Sayın Harmancı, bu habere tepki göstererek,  Sayın Fellahoğlu’na haksızlık yapıldığını söyledi. 
"Bugün bir gazetenin manşetinden verilen bir önceki dönemin LTB Başkan'ına ait haberi üzülerek okudum, tamamen Kadri beye yönelik olarak haksız ve vicdansız bir durum yaratılmıştır, bu olayın bu şekilde yansıtılması için bilgi aktarmış olanların araştırılıp bulunması için elimden geleni yapacağımın bilinmesini isterim." 
diyen Harmancı, ülkemizde benzeri zor görünen siyasi dirayet örneği gösteriyor.
Şunu da eklemek isterim, Fellahoğlu seçimlerin hemen ardından, Fellahoğlu, Harmancı’nın seçim zaferini zedelemek için “sert” açıklamalarda bulunmuş, TDP’yi ve Harmacı’yı DP, UBP ve hatta Cumhurbaşkanı ile ittifaka girmekle itham etmişti. 
Tüm bu suçlamalara rağmen Harmancı, Fellahoğlu’nu, yaşadığı haksızlık karşısında destekliyorsa buna şaşırmayınız. Çünkü Harmancı Kuzey Kıbrıs siyasetinde bir şanstır. 
***
17 Ağustos
Dün, 1999’da gerçekleşen Gölcük depreminin yıldönümü idi. Deprem 17,000 kişinin ölümüne ve 100,000’e yakın kişinin de yaralanmasına sebep olmuştu. 
Buradan o gün hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, geride kalanlara ise sabır diliyorum.
Kıbrıs, Afrika Levhası ile Avrasya Levhasının birleştiği bölgeye çok yakın bir toprak parçasıdır. Yani devasa yeraltı hareketlerinin yaşandığı bir yerde yaşıyoruz. 
Yani Kıbrıs’ın bir deprem kuşağı ülkesidir. 
Yakın tarihte hem adamızda, hem de Türkiye ve Yunanistan’da defalarca yaşanan ve ciddi can ve mal kaybına sebep olan deprem felaketlerini de biliyoruz. 
Biliyoruz da ne oluyor? 
Bina yapı güvenliği ile ilgili bir yasamız var mı? Afet yönetmeliğimiz var mı?  
Bu ülkede “Keçiler” için (53/1995)  yaklaşık 7 sayfalık bir yasa varken, deprem ya da doğal afetlerle ilgili düzenlemelerin sadece “vergi ya da çek yasağının ertelenmesi” gibi konularda olmasına şaşırmayın bence.
İmar yasasına baktığımızda ise “deprem” “güvenlik” ya da “felaket” kelimelerinin hiç geçmediğini, “sağlık” kelimesinin de sadece iki kez geçtiğini görüyoruz. 
Düşünün bir haziran ayından bu güne Kıbrıs civarından hafif ve orta ölçekli 200 deprem olmuştur. Yani yarın bir deprem olursa sakın şaşırmayın!
Dahası, hükümet ne yapacağını bilemez, nereye, kim nasıl yardım edecek, insanlar ne yapacak belli olmazsa, lütfen bunlara da şaşırmayın. 
YORUM EKLE

banner608

banner474