Son 40 yıl yargılanmalı...

Bu yazının başlığı Diyalog Gazetesinin kullandığı bir manşetten alındı. 

Diyalog, bugüne kadar çok önemli konuları gündeme taşıdı hatta bazen kimsenin fark etmediklerini kamuoyunun bilgisine getirdi... 

‘Konuşacak çok şey var’ sloganıyla yola çıkan Diyalog’un yayınlanmaya başladığı günden bugüne tam bir yıl oldu.

Bu ailenin bir üyesi olarak, bu slogan ışığında ülkede yaşanan sorunları, çözüm önerilerini, halkın nabzını, siyasetin iç yüzünü sizlere ulaştırmaya çalıştık, bundan sonra da bu çabamız sürecek...

Geçtiğimiz gün  yaklaşık 10-15 dakika yağan yağmur nedeniyle ülke adeta savaş alana döndü. 

Genel Yayın yönetmenimiz Reşat Akar, köşesinde yazdığı yazılarıyla önemli noktalara vurgu yaptı. Ülke savaş alanı döndü ancak, yargılanan, sorgulanan yok ne yazık ki. Diyalog Gazetesinin ön sayfasına bakıyorum inanın gözlerim doluyor ve yutkunamıyorum. Sn.Akar’ın dediği gibi yeni bir ruh, yeni bir heyecan ve yeni bir ‘Kurtuluş operasyonuna’ ihtiyacımız var...Ne güzel yazdı değil mi haksız mı? 

Hayır değil. Bizim adalete ihtiyacımız var, bizim güven duymaya ihtiyacımız var, bizim sevgiye, morale ihtiyacımız var, bizim insan gibi yaşamaya ihtiyacımız var. Yutkunamıyorum inanın hazmedilir gibi değil bu ülkede olanlar. 

Ön sayfamıza bakıyorum demiştim. Bir kaç başlığa dikkat çekmek isterim.

1-Son 40 yıl yargılanmalı 

2-Cinayet son anda önlendi

3-Burası dağ başımı? 

4-Zevk için yapmış! 

Başlıklara bakarsanız ve Objektif bir gözle bakmayı başarırsanız, ülkenin içinde bulunduğu durumu rahatlıkla görebilirsiniz. Alt yapıda yaşanan eksiklikler, yerli yersiz izinli izinsiz kapatılan dere yatakları ve şaibeli olduğu anlaşılan birçok proje. Hiç biri usule uygun değil ki. Bugün 300 kadar çocuk okulda mahsur kalabiliyor ve bu çocukları asker, sivil savunma, itfaiye kurtarıyor üstelik şehrin göbeğinde Zodyak kullanarak. Acıtmıyor mu bu durum içinizi? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor bu düzenin yaratıcıları. Yürütme, yasama, yargı son 40 yıl buralarda “Hizmet verdiğini ve ülke için, toplum için hizmet verdiğini iddia edenler” Hiç mi utanmadınız bu görüntüleri Diyalog TV’de izlerken, hiç mi vicdanınız sızlamadı Diyalog Gazetesinin muhabiri mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya çalışırken? 

İkinci başlığa bakın, cinayet son anda önlendi diyor, içim ürperiyor gerçekten yüreğim daralıyor, bu ülkede bir mafyalaşmadır gidiyor. Adamlar alacaklarını alamadıkları zaman “Kiralık katil” tutma belki de ithal etme yoluna gidiyorlar. Bakın bunlar çok ciddi sorunlar. Bu şekilde giderse 10 yıl sonra ülkenin halini düşünebiliyor musunuz? 

Burası dağ başımı? Başlığına bakın ne anımsatıyor. Birileri, birilerinin evine giriyor tüm parasını çalıyor arabasına binip başka bir evin tuvaletine giriyor, 24 saat sonra Bufavento Kalesi önüne bırakılan bir vatandaşa “Cumaya kadar ya 400 bin dolar öde ya da öl” diyebiliyor. Evet, bunlar bu ülkede oluyor. Sizce neden, nereden buluyor bu insanlar bu cesareti? Çünkü bir otorite boşluğu var, çünkü yargı zamanında ve süratle alacak verecek davalarını çözümleyebilecek personele sahip değil de ondan. Ve Zevk için yapmış! Bilin bakalım neyi zevk için yapmış, hemen söyleyelim Ramazan Bayramı gelmeden Ramazan Topunu patlatmış garip klinik bir vaka. Ya biz deliyoruz ya da biz bu ülkede delirtiyoruz. Eğer tüm bunları normal olarak görüyorsak deliyoruz ne yazık ki…. Ve bu toplumun delirmesinin tek sorumlusu da siyasilerimizdir çünkü düzenin kurucuları onlardır.