banner564

Şükretmek de lazım

  Kuzey Kıbrıs’ın çözüm bekleyen birçok sorunu vardır...
  Bugün için en acil ihtiyaçlarına birlikte göz atalım:
  -Uyuşturucu ile daha etkin bir şekilde mücadele...
  -Şiddete ve trafik suçlarına karşı daha etkili önlemler...
  -Çökmüş sağlık ve eğitim sistemini ayağa kaldırmak...
  -Kamuyu verimli hale getirmek...
  -Piyasayı ucuzlatacak önlemler almak...
  -Özellikle gıda maddelerini denetim altına almak, kanserojen ilaçlarla üretimi durdurmak...
  -Güneyin yaptığı gibi yatırımları teşvik etmek, turist sayısını ikiye katlayacak önlemleri hayata geçirmek...
  Şimdi en sonuncusundan başlayarak ilerleyelim...
  Kuzey Kıbrıs ambargo altında bir ülkedir...
  O nedenle Ercan Havaalanı’na, Türkiye dışındaki ülkelerden ‘doğrudan uçuş’ yapılamıyor...
  Bilinen bu gerçek karşısında Kuzey Kıbrıs’a yatırım yapmak büyük riskleri omuzlamak demektir...
  Büyük riskleri omuzlayarak, buraya milyonlarca Euro yatıranlara karşı, bir de bürokratik engel çıkarırsanız, hiç kimse buna tahammül edemez...
  Corendon’un yaptığı gibi bırakır gider...
  Yatırımcının gitmesini bugünkü siyasi zihniyet umursamayabilir...
  Ama ülkesini seven, işsizlikten yakınan ve daha güzel bir ülkede yaşamak isteyenler ve Rum’un karşısında ezilmeye karşı çıkanlar bundan büyük bir üzüntü duyarlar...
  Yatırımlar devam etmez ve eskiden gelenler de usandırılıp ülkeyi terk ederse; o zaman turist sayısını bırakın ikiye katlamayı, mevcut rakamları koruyamazsınız...
  Turist sayısının azalması, köylünün ve küçük sanayi işletmelerinin ürettiklerini satamaz hale gelmesi demektir...
  Turist sayısı azaldığı zaman hayvancı etini, sütünü, yoğurdunu ve hellimini kime satacak?..
  Piliç, su, alkol, sebze üreticileri ne yapacak?..
 Taksiler kimi taşıyacak?..

Öyleyse teşvik et
 
  Ülkesini ve insanını seven herkes yatırımcıya destek olmalı...
  Bürokratik işlemlerle onları usandırmamalı...
  Vergi ve harçları kaldırarak, Kuzey Kıbrıs, güneyden daha ucuz hale getirilmelidir...
  Ama TÜK’ü kurtarmak adına ithal ürünlere yüzde 3’lük zam ile mevcut pahalılığı daha da artırır, ticareti güneye kaydırırsınız...
  Ayrıca; sürekli zarar eden, borç batağındaki kamu kuruluşlarını zorla ayakta tutma gayretleri büyük bir hatadır...
  Bir yandan ‘Çözüm ve AB’ politikasını savunmak, diğer yandan dünyada iflas etmiş devletçi zihniyeti zorla yürütmeye çalışmak büyük bir çelişkidir...
  Bir insan hem siyah, hem de beyaz olamaz...
  KKTC gibi yardıma muhtaç bir ülkenin, bu tür işe yaramaz politikalarla zaman harcama lüksü yoktur...
  Halkımızın tahammülü artık sıfır noktasındadır...
  Ülkemizi ucuzlatmadan söz ederken, elektrik ve haberleşme ücretlerinin aşağıya çekilmesi için rekabet unsurlarının yaratılması kaçınılmazdır...
 Bu kadar yüksek maliyetlerle, ucuz üretim yapılamaz ve güneyle rekabet edilemez...

Sağlık büyük sorun
  
  KKTC’nin en önemli sorunlarından birinin sağlık olduğunu her fırsatta vurguluyoruz...
  Gelmiş, geçmiş tüm hükümetlerin gerek sağlık, gerekse eğitim konusunda ‘tam gün’ sözleri yok muydu?..
  Peki bunu niye yapmadılar?..
  Onlara sorarsanız ‘altyapı eksikliği’ diyecekler...
  Peki bizim de vatandaş olarak “Bu altyapı eksikliğini 40 yılda neden gidermezsiniz kardeşim?” diye sorma hakkımız yok mudur?..
  Bir avuçluk ülkede hala altyapı yetersizliğini gerekçe göstererek, sağlık ve eğitimde tam gün uygulamasını devreye koymamak büyük bir haksızlıktır...
  Ülkenin gelişmesini engellemektir...
  Halkın huzurunu kaçırmaktır...
  Neyse mübarek Cuma gününde şikayetleri daha fazla artırmayalım...
   Arada bir şükretmesini de bilmek lazım...
   Hükümet, bayram tatilini 9 güne çıkardı ya...
   Allah razı olsun...
   Kayıttan düşmüş hurda araçlara ruhsat affı getirdi ya...
   Allah bir daha razı olsun...
   Şükürler olsun, hamdolsun...
YORUM EKLE

banner471

banner473