Sabahleyin, kedinin tabağına mamasını koyarken kuyunun kenarındaki Latin çiçeğinin yapraklarındaki tırtıllar gözüme çarptı.
 
Bir süreden beri orada olmalıydılar. Çiçeğin birçok yaprağını yemişlerdi. Harıl harıl yemeye devam ediyorlardı.
 
Tırtıl bir aşamadır. Hayata yumurta olarak başlar ve  kelebek veya güve olarak veda eder.
 
İlginç bir hayat olmalı. 
 
Yumurta, tırtıl ve sonra kelebek olacağını bilir mi ve kelebek, tırtıllık veya yumurtalık sürecini hatırlar mı?  
 
Hiçbir zaman bilemeyeceğimiz şeyler.
 
Tırtıl, bir an önce kelebek veya güve aşamasına geçmek için durmadan yer. Wikipedia, tütünle beslenen bir tür tırtılın 20 günde, ağırlığının yirmi bin katına ulaştığını yazıyor.
 
Latin çiçeği dahil birçok çiçeğin, tırtıl ve onlar için zararlı sayılabilecek başka yaratıkları, örneğin sümüklüböcekleri, caydırmak için geliştirdikleri kimyasallar vardır. Bu kimyasallar acıdır ve mide ağrısı gibi rahatsızlık verirler.
 
Bu tırtılların o kimyasallara karşı bir savunma sistemi geliştirmiş olmaları gerek, (balistik füze ve anti balistik füze gibi bir şey) çünkü yemelerinde bir yavaşlama gözlenmiyor.
 
Tırtılın da yenmemek için geliştirdiği yöntemler ve özellikler var.
 
İlginç bir başka gözlemim, tırtılların yaprakları Michelin yıldızlı aşçının elinden çıkmış gibi silip süpürmelerine karşılık, çiçeklere dokunmamaları.
 
Çiçekler, tohum olacak ve gelecek sene çıkacak olan Latin çiçeklerine, yani tırtılın gıdasına, analık yapacak.
 
Çiçekleri yerse gelecek yıl leziz yapraklı Latin çiçeği çıkmayacak.
 
Tırtıl bunu biliyor olabilir mi?
 
Kim bilir…
 
Bitkiler ve hayvanlar, bizim sandığımızdan çok daha fazla şey biliyorlar ve farklı birçok özelliğe sahiptirler.
 
 
Geçen yıl da bu Latin çiçeğinde tırtıl vardı. Onları kaldırıp başka bir yere bırakmıştım. Bu defa dokunmayacağım.
 
Araştırmacılara göre, Fransa kırsalındaki kuş nüfusu geçtiğimiz 15 yıl içinde üçte bir oranında azalmış.*
 
Düzinelerce kuş türünün sayılarında gözlenen azalma, bazı türlerde üçte ikiye varan bir çöküşü gösteriyormuş.
 
Düşüşün temposu ve boyutu, çevre felaketine yaklaşıyormuş.
 
Felaketin asıl nedeni, doğanın baş belalarından biri olan tarım ilaçları.
 
İlaçlar, sinek ve böcekleri yok etmekte ve bunlardan beslenen kuşları, ana besin kaynağından mahrum bırakmaktadır.
 
Bir araştırmaya göre; geçtiğimiz 30 yıl içinde, Avrupa çapında uçan sinek sayısı yüzde 80 oranında azaldı ve kuş sayısında  400 milyon düşüş oldu.
 
Ağaçlı arazilerin daralması, tarım topraklarını nadasa bırakma uygulamasının terk edilmesi ve özellikle büyük alanlarda bir tek ürün yetiştirmek, kuş kırımının diğer nedenleri arasındadır.
 
*
Benim Latin çiçeklerinden beslenen tırtıllar kelebek mi güve mi olacak, bilmiyorum. Benim şansıma güve olacaklardır. Ama gene de onları oldukları yerde bırakacağım.
 
 
Düzinelerce kuş türünün sayılarında gözlenen azalma, bazı türlerde üçte ikiye varan bir çöküşü gösteriyormuş.
 
Düşüşün temposu ve boyutu, çevre felâketine yaklaşıyormuş.
 
Felâketin baş nedeni, doğanın baş belâlarından biri olan tarım ilaçları.
 
İlaçlar sinek ve böcekleri yok etmekte ve bunlardan beslenen kuşları, ana besin kaynağından mahrum bırakmaktadır.
 
Bir araştırmaya göre; geçtiğimiz 30 yıl içinde, Avrupa çapında uçan sinek sayısı yüzde 80 oranında azaldı ve kuş sayısında  400 milyon düşüş oldu.
 
Ağaçlı arazilerin daralması, tarım topraklarını nadasa bırakma uygulamasının terk edilmesi ve özellikle büyük alanlarda bir tek ürün yetiştirmek, kuş kırımının diğer nedenleri arasındadır.
 
*
Benim Latin çiçeklerinden beslenen tırtıllar kelebek mi güve mi olacak bilmiyorum. Benimşansıma güve olacaklardır. Ama gene de onları oldukları yerde bırakacağım.
 
* https://www.theguardian.com/world/2018/mar/21/catastrophe-as-frances-bird-population-collapses-due-to-pesticides?utm_source=esp&utm_medium=Email&utm_campaign=GU+Today+main+NEW+H+categories&utm_term=268278&subid=16895801&CMP=EMCNEWEML6619I2