Hükümet tarımsal ithal ürünlere yüzde 3 zam yaptı…
İyi güzel, afiyetle yedik!
Sebze ve Meyve Toptancıları Birliği zammın tüketiciye yansımasının yüzde 10 olacağını söyledi…
Ee hadi bunu da yedik! (Aradaki yüzde 7 fark neyse artık!)
Peki bu yeni düzenlemenin ya da zammın nedeni ne?
Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK)’ü bataktan kurtarmak!
Bakın söylüyorum; ne diyeceğiniz de çok umurumda değil; BATSIN!
Batsın, ama arkasından da bir takım olaylar yaşansın…
Mesela;
Bu kurumu geçmişten bugüne yöneten yöneticiler soruşturulsun… Kendilerine ya da yakınlarına çıkar sağlayacak siyasi kararlar ürettiler mi?
Veya buraya gereksiz olmasına rağmen istihdam yapanlar için “kamuyu zarara uğratmaktan” dava açılacak mı, hesap sorulacak mı?
Yapanın yanına kalma dönemi son bulmalıdır!
Kamu kurumlarını batağa iten her kimse, yanlış icraatlara imza atan gelmiş geçmiş tüm atanmış ve seçilmişler zan altındadır!
Bu ülke insanı sizin “yeniden seçileyim” ve ya “iktidar değişsin de yeniden müdür olayım” derdinizle yaptığınız yanlışların bedelini ödemek zorunda değildir!
Yeter artık!
Kamuyu yönetmeyi beceremeyenler yüzünden yurttaşın alım gücünün azalması kabul edilebilir değildir…
Bu duruma bizzat yurttaş tepki koymalıdır!
Hükümetler kamudaki düzenin devamı için sürekli olarak yurttaşı mağdur ediyor…
En çok da özel sektör çalışanlarını…
Düşünsenize, evinize aldığınız her sebze meyve yüzde 10’a varan pahalılığa ulaştı… Zaten piyasa pahalıydı şimdi bir o kadar daha pahalı oldu!
Neden?
TÜK batmasın, orada çalışanların maaşları gününde ödensin, bayramlıkları, 13’üncü maaşlarında bir aksama olmasın!
Ayıp ama…
Bu ülkede artık 80 binin üzerinde insan özel sektörde zor koşullarda çalışıyor… 3-5 bin kamu çalışanının rahatı için özel sektör çalışanlarını ezmekten vazgeçin!
Bu zam sonrasında asgari ücrete yüzde 3 oranında zam yapacak mısınız?
Tabii ki hayır!
Peki bu insanlar nasıl geçinecek?
Çocuklarına yaz ayında bir kiraz dahi yediremeyecekler mi?
Yoksa sizlerin gözünde “biz”ler insan değil miyiz?
Sayın Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun beyanatını okuyorum…
Baksanıza şu cümleye:
“TÜK’ün, devlette çalışan 63 personelinin maaşları devlet tarafından ödenmesine rağmen, kıdem tazminatları yaklaşık 9 milyon TL olup TÜK’ün sorumluluğundadır.”
Bana ne kardeşin orada çalışanların kıdem tazminatından…
O kişilerin kıdem tazminatını benim aldığım armudun parasıyla mı ödeyeceksin?
Mantığa bak?
Bu toplum silkinip kendine gelmezse, ilk seçimlerde yıllardır devleti yöneten bu üç partiyi (UBP, DP, CTP) yeniden ve yeniden iktidara taşıyacaksa diyecek bir şey yok!
İşin içinden çıkamadın mı yüklen yurttaşın cebine!
Ne güzel yönetiyorsunuz böyle, bravo sizlere!
Belediyelerin büyük bir oranı da batıktı değil mi?
Yeni bir fon yaratın, onları da ödeyelim, belediyelerimizi yüzdürelim!
Kamu bankaları da batıktı sanırım… Eee ayrı bir foncuk da onlar için yaratın, bankalarımızı da şaha kaldıralım…
Şu sigorta ve ihtiyat sandığı fonları da bataktaydı, sahi!
Olur mu canım; hemen bir yerlere zam yapın yarattığınız artı değeri aktarın oraları da uçuralım!
Canım hükümetimin canım bakanları… Siz düşünmeyin biz bu paraları nereden bulacağız diye?
Üzülmeyin de sakın ola bizim için!
Aramızda kalsın ben size söyleyeyim mi nereden buluyoruz, “yerden topluyoruz, yerden!”
Tabii siz kırmızı halılara basmaktan yerdeki serveti göremiyorsunuz!
Ne demiştik, siyaset sorunları çözme sanatıdır” değil mi?
Bakın işte siyasilerimiz o kadar başarılı ki hemencecik çözüyorlar sorunları!
Tebrik etmek lazım, bravo!
