Geçen hafta gelişi ertelenen Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş de eli kulağında bugün yarın adada olacak. Öte yandan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da geliyor. 

Türkeş, mali protokol ile hükümet ile görüşmeye, Çavuşoğlu ise müzakerelerde gelinen son nokta ile özellikle Cumhurbaşkanı Akıncı ve hükümet ile görüşecek.

Her iki görüşme de son derece kritik. Bir tanesinde Kıbrıs konusunda yol haritası üzerinden yeniden geçilecek, diğerinde ise iki hükümetin ilişkileri masaya yatırılacak. Görüşmeler sonrası ortaya çıkabilecek yeni durumları önümüzdeki günlerde yazacağız.

Ha gayret “özür” de dileyecek

Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum lider arasında geçen hafta yaşananlardan sonra Rum lider Anastasiadis bir adım geri gitti. Rum lider sigara içtiğini itiraf etti ve görüşme odasından çıktığını kabul etti. Ama kapı vurulması ile ilgili iddialara “dedikodu” dedi.

Bence biraz daha üstüne gitmekte fayda var. Zira Rum meclisinin aldığı okullarda Enosis’in kutlanması kararının yanlış ve hatalı olduğunu söyledi. Hoş okullarda zaten yıllardır okutuluyor Enosis. 

Neyse biz işimize dönelim, bence Akıncı bir müddet daha direnmeli ve özür diledikten sonra Anastasiadis ile görüşeceğini ilan etmeli.

Surlariçi 

Bir mekândan arkadaşlarınız ile çıkıyorsunuz ve şehir eşkıyaları size saldırıyor. Kabul edilebilir hiçbir yanı yok bu durumun. Suçluların en ağır cezayı almasını bekliyoruz yargıdan.

Ancak olay sonrası Surlariçi’ni yakalım, oraları boşaltalım gibisinden yapılan yorumlar da kabul edilebilir bir durum değil! Ne demek yakalım-yıkalım? Bir iki kişi bir hata yaptı diye orada oturan yüzlerce masumun kabahati ne? 

Surlariçi için bir şey düşünülüyorsa o da bir an önce oradaki mekanların restorasyonlarının tamamlanması ve turizmin hizmetine girmesidir. Başka türlüsü insanlık adına yanlış olur. 

Olay sonrası bir dikkat çekici nokta da Polis Basın Subaylığı’nın geçtiği habere yorum katan Kıbrıs Postası internet sayfası olmuş. “Çift uyruklu ve Hatay doğumlu” ibaresi son derece ırkçı ve faşist bir yaklaşım. 

Şahsen haberi okuduğum Kıbrıs Postası’nda da buna dikkat edilmemesi beni son derece üzdü. Ne yani bundan sonra haberleri böyle mi vereceğiz? Mesela 1974 öncesi Larnaka’da doğmuş, Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği almış, yetmemiş Türkiye Cumhuriyeti kimliği de almış bir vatandaşımızın haberini de böyle mi vereceksiniz? Olayın kendisi kadar haber şekli de vahim. Hata üstüne hata yapılıyor bu işte.

Cezaevi mi? Konuk evi mi? 

Sosyal medyada Cengiz Ercağ paylaştı, “KKTC’deki suç işleyen yabancıları neden cezaevinde besliyoruz” diye. Gerçekten artık cezaevi bazı mahkumlar için konuk evi olma yolunda. Zaten kapasitesinin çok ama çok üzerinde bir yoğunluğa ev sahipliği yapan cezaevinde özellikle üçüncü ülkelerde gelen birçok suçlu var. Bunları biran önce sınır dışı edip cezaevini bir nebze olsun rahatlatabiliriz. 

MESAJLAR

Mustafa AKINCI: Rum lider ile arasındaki buzlar eridiğine göre müzakerelere kalındığı yerden devam edilebilir. Zaten adaya gelecek olan TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da buna benzer bir söylemde bulunacak, haberiniz olsun. 

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Mesai saatleri konusunda geri adım atmayı düşünmüyormuşsunuz. Bakalım sendikalar ile Maliye Bakanlığı bu konuda bir uzlaşıya varabilecek mi? 

Serdar DENKTAŞ: Geçenlerde ünlü bir yatırımcıya tavlada yenilmişsiniz. Size hediye ettiği tavlada bir müddet çalışmakta fayda var. 

Kutlu EVREN: Hafta sonu Başbakan ile ailecek yemek yerken görülmüşsünüz. Anlaşılan bu günlerde aranızdan su sızmıyor Başbakan ile. 

Tahsin ERTUĞRULOĞLU: Paris’ten gelen öğrencilere Kıbrıs konusunda bilgilendirmede bulunmuşsunuz. Fransa’nın yanlı ve taraflı tutumu ile Güneydeki üst anlaşmasını da anlattınız mı Fransız öğrencilere? 

Tufan ERHÜRMAN: Karpaz gezisi sırasında çekilen bir fotoğraf dikkatimiz çekti. Fotoğrafın arka kısmında duran aracın üstünde “Tehlikeli madde“ yazıyor. Acaba hükümete yeni bir göndermemi yapıyorsunuz? 

Ersin TATAR: Hafta sonu Girne bölgesini kolaçan etmişsiniz. Bu arada üzerinden büyük bir yük kendiliğinden kalkmış. Neyse geçmiş olsun diyoruz. Vardır her işte bir hayır. 

Doğuş DERYA: Sosyal medyadaki hakaretler için dava açan birisi olarak bu konuda çok sessiz kaldınız. Demek ki bu davada duruşunuz şahsi bir duruş, parti ve genel ile alakalı değil. 

Süleyman MANAVOĞLU: Surlariçi’nde yaşanan olayların önüne geçilmesi ve suçlarının en kısa sürede yakalanması adına Lefkoşa Polis Müdürlüğü’nün gayretleri kafi değil. PGM olarak da bu işe bir el atılması gerekiyor. 

Fırat ATASER: Adana’da ki inşaat fuarına gitmişsiniz. Nasıl beğendiniz mi fuarı? Bu arada hazır Adana’ya kadar gidip de meşhur şırdanın da tadına da baktınız mı?

Mustafa NAİMOĞULLARI: Zamanı, yeri ve şekli belli olmayan grev ile biraz işi abartmanızı mı? Hayır, ne yapacağınızı da kestiremiyoruz. Mesela eylem için ansızın bir yerde soyunmaya kalkarsanız, maazallah…

Ahmet SAVAŞAN: Sağlık Turizmi Konseyi Genel Başkanlığı göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Bu görevi fazlası ile yerine getireceğinize eminiz. Zira çok uzun bir süredir bu işi takip ediyorsunuz. 

Uygar GARİYANOĞLU: 2'nci Kuzey Kıbrıs Bisiklet Turu'nda göstermiş olduğunuz performans ile gözleri doldurunuz. Yakında artık sizi başka uluslararası turnuvalarda görmek istiyoruz.

Ömer Yıldız:  Aleninizin en yeni üyesi Kuzey dünyaya gelmiş. Aramıza hoş geldi Kuzey bebek. Bakalım oda amcası-babası gibi hızlı bir ralli pilotu olacak mı? 

Sami OSMANLI: Hafta sonu aileyi alıp Kapraz’a doğru şöyle bir uzanmışsınız. Bu arada Kaplıca’daki balıkların da tadına bakmışsınız. Sokan da yediniz mi?

GÜNÜN SÖZÜ

 “Sayın Akıncı’ya saygı gösteriyorum. Sigara gibi kötü bir alışkanlığım var, itiraf ediyorum.  Sayın Akıncı yıllar önce bir solunum rahatsızlığı geçirdi ve doktorları, sigara içilen ortamlarda bulunmamasının iyi olacağı tavsiyesinde bulundu. Bunu bana iletti ve saygılı bir şekilde iletti. Sigara içmek istediğimde veya ihtiyaç duyduğumda salondan çıkıp sigara içiyorum. Diğerlerini, siyasi liderlere yakışmayan dedikodu olarak görüyorum.”

Nikos Anastasiadis