banner564

Unuttum kendimi

“Ben hüznümü, kederimi sadece Yüce Allah’a arz ederim.” Yusuf Suresi, 86. Ayet)
Unuttum yazmayı, unuttum kendimi ve bir daha bulamayabilirim kendimi, kendimle sarhoş, bir serseri düşünce gibi, kendime salık verdiğim ipuçlarıyla yürümeye ve sevmeye devam ediyorum.. Bu sarhoşluk çok yordu beni, aklımı ve dengemi, bildiğim şeyleri unuttum, bilmediğim şeyleri unuttum, kabul görmemiş herşeyi-kabul görmüş herşeyi, yalan mı üzerinde yürüdüğüm yalanlı ağrılar; beni anlar?, karşılaştığım serin ateşler -içimdeki çığlıklarıyla dans ediyor kan damarlarımla, al damarlarımla, hâlâ damarlarımla.. 
Yarına bırakmaz, yanına bırakmaz, sana kalmaz, bana kalmaz, -ben de kalmazsınız değil mi, kalamazsınız? Boşluklar içinde, içinde kavuşamadığım duygu damlacıkları, kaderin beni algılamadığı ıssız bir sokakta; lâmbaları sönmüş, kütür kütür gecenin cehennemi sesi ve ben karşında aciz hüzün emekçisi bir tabutta.. ‘Mazlumun ahını alma, bedduasından kork’, ben de olabilirimdim –perdeleri gözlerine inmiş, farkındalığı pek zayıf, kor kahır içinde, ahır içinde, sağır içinde, dibinde ilmik ilmik keder-kedersizlik, sensizlik, telkinsizlik yolunu mu kaybettirdi sana..
Herşey sağlıksız bir düzenek içinde, insanlar akışına ters, şeytan yeryüzünün elinde bazen, bazen de gökyüzünün elleri bellerinde gökkuşağı kemendiyle kementliyor –bırakmamak üzere, dönmemek üzere, kötülemek üzere, ehliyetsiz, kimliksiz yaşadığımız başka bir jupiter.. Döngüsel, göndergesel, iletimşiz-iletişimsizlik, dünyanın kaderi, insanın kederi ve kaydırılan, ertelenen hayâl hüzünleri, cansız bir opera sahnesi ışıkları sen, yerdeki tozları ben..
 İsteksiz hüzünle kalbimden dehşetengiz vuruldum. İlk defa kalbim hüzünle attı. Hüzünle şuurlandım. Hüzünler uyudu-uyandı. Üzüntüler kelimelerde yalnız, birbirimize söylediğimiz sözlerde.. Söylemezsek yüzümüz söyler, çizgilerimiz yüzümüzdeki.. 


Haftanın Şiiri:
SEVDA TUFANI
Şehlevent bir vadinin yay vitrayı renginde soluğun;
küçülüyor mahmurluğun piposundan rüyâ oyunları,  
safir asasıyla hatmedilir sihrin sarkastik çiçek tozları, 
ahiret titreyişleri billûr elmasların kadife içkilerinden; 
yürür ağırlığınca kumsalda kumların sağır nötronları,
tiril tiril eser imalar günboyu nağmelerin ırmağından;  
nal seslerinden kılıf giyinmiş nü hançeridir rıhtımları,
kargacık burgacık esmer çıplaklığın denizin tuzladığı;
burculanır vakur ellerinde elvan elvan medoş laleleri,
sevdanın tufanıyla yeryeşil gurbetin lekelediği âşkları,
aysı tepelerin ufkunda ıpıl ıpıl ışığı bir akşam seherinin;
boyanır yazgıların uygarlığından kentin dekor karnavalı.

YORUM EKLE

banner608

banner474