banner564

Verilen mesaj anlamlıdır

  Türkiye, Kıbrıs’ta yaşananların sorumlusu değildir...
  Tam tersi adaya barışı ve huzuru getiren ülkedir...
  Katliamları durduran, Cunta darbesini bertaraf eden, hem Rumlarda, hem de Yunanistan’da demokrasiyi geri getiren ülkedir...
  Ne var ki; bu gerçekleri dünyaya anlatmakta başarısız kalıyoruz...
  Ama Rum liderliği ve Yunanistan tarihi gerçekleri tam tersine çevirerek yalan ve yanlışa dayalı bir propaganda savaşını başarıyla yürütüyor...
  Dünya kamuoyuna, Kıbrıs sorununun 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin işgal hareketiyle başladığını söyleyerek yandaş topluyor...
  Bu arada Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tüm olanaklarını tek başına kullanıyor...
  Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki kurucu ortağı olduğu halde, milyarlarca Euro’luk AB yardımını sadece kendi bütçelerine aktarıyor...
  Ortaklıktan dışlanan Kıbrıslı Türkleri ise sadece Türkiye destekliyor...
  KKTC’nin tüm altyapı sorunlarını Türkiye finanse ediyor...
  Yeni yolları, barajları, kanalizasyon projelerini, yağmur drenaj kanallarını, kaldırımları, çocuk parklarını Türkiye yapıyor...
  Birçok belediyenin çöp aracını bile Türkiye hibe ediyor...
  KKTC’deki siyasi partilerin geçmişten bugüne yaptıkları hataların bir sonucu olan cari bütçe açıklarını da Türkiye karşılıyor...
  Ve sürekli Rum-Yunan saldırılarına hedef olan Türkiye, özellikle son 24 yıldan bu yana Kıbrıs sorununun çözümü için büyük uğraş veriyor...
  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir adım önde siyasetini bugün oldu terk etmedi...
  Sırf bu sorun çözülsün diye, Kıbrıslı Türklerin tek güvencesi olan Türk askerinin adadan çekilmesini öngören Annan Planı’na büyük destek verdi...
  Tek egemenlik, tek vatandaşlık, tek devlet isteyen Rumlara ‘olur’ dedi...
 
Amaçları üzüm yemek değil
 
  Ama Türkiye iyi niyetli davrandıkça, Rum tarafının kabul edilemez taleplerinin arkası kesilmedi...
  İki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon oluşacağı halde, kuzeyde Türklerin yaşayacağı bölgelerdeki Rum mülklerini yeniden ele geçirebilmek için, varılacak anlaşmada delikler yaratmaya çalışıyor...
  Kıbrıslı Türkler; sırf çözüm olsun diye güneydeki mallarından feragat ederken, Rumların “Ata yadigarı topraklar” diyerek, kuzeydeki mülklerin tümünü geri istemesi, iyi niyetli bir yaklaşım olarak kabul edilemez...
  Bundan da önemlisi; müzakerelerin devam ettiği bir ortamda Yunanistan, Mısır ve İsrail ile ‘Ortak Savunma Anlaşmaları’ yapması, diğer yandan Türkiye’nin garantisini tamamen sonlandırmayı ‘çözümün şartı’ olarak önümüze sürmesi endişe ve korku vericidir...
  Bu koşulları Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye’nin kabul edemeyeceğini bildikleri halde ‘Kırmızı çizgi’ olarak masaya getirmeleri, gerçek bir uzlaşıdan yana olmadıklarını ortaya koyuyor...
  Veya Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu sancılı süreci fırsat bilerek, adanın tamamını tek yanlı ele geçirme hayalinde olduklarını gösteriyor... 
  Birilerinin onlara artık gerçekleri anlatması ve ‘B Planından’ söz etmesi şart oldu...
  Peki Türklerin, Kıbrıs konusunda ‘B Planı’ var mıdır?..

Anlamak isteyen anlar
 
  Türkiye’nin, Kıbrıs konusunda önceliği çözümdür...
  Ortadoğu’nun içinde bulunduğu durum karşısında, yarım asırlık Kıbrıs sorununun çözümüyle insanlık adına umutları yeşertmek istiyor...
  Ama bu kez de olmuyorsa, nelerin yapılacağını anlamak için zihinleri fazla zorlamaya gerek yoktur...
  Yapılacak olan KKTC’nin her yönden daha da güçlendirilmesidir...
  Ve ‘resmi tanıma’ olmasa bile; Türkiye’nin bazı dostları ile KKTC arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olmaktır...
  KKTC’nin tanıtımına, dış ülkelerdeki Türk Büyükelçilikleri aracılığıyla güçlü bir destek vermek, böylece ambargoları hafifletmek veya ortadan kaldırmaktır...
  Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılışı münasebetiyle İstanbul’da Bahreyn Kralı, Makedonya Cumhurbaşkanı, Pakistan ve Bulgaristan Başbakanları, Bosna-Hersek Başkanlık Konseyi Başkanı, Lübnan eski Başbakanı ve daha birçok devlet ve hükümet yetkilisiyle buluşturulması ‘B Planı’nın ne olduğunu anlamak için yeterlidir... 
  Rum siyasi liderliği ‘kabul edilebilir’ bir uzlaşı noktasına gelirse Türkiye ve KKTC uzlaşmaya hazırdır...
  Hakimiyetçi zihniyetle tek yanlı çıkar taleplerinde ısrar ederse, o zaman gidilecek yol bellidir...
  Herkese iyi pazarlar...
YORUM EKLE
YORUMLAR
aliriza
aliriza - 8 yıl Önce

Bu düşüncelerine yüzde yüz katılıyorum. Harikasın seni kutluyorum.

banner471

banner473