Ne garip bir ülkedir bu KKTC…
Sorarsanız yediden, yetmişe herkes düzenden şikayetçidir…
Torpile karşı olmayan yoktur…
Ama torpilsiz yaşamak isteyen de yoktur…
Eski müdürden, müsteşardan şikayet ederler…
Yenisi gelince ona çamur atarlar…
Geçtiğimiz günlerde Kudret Özersay, Bakanlık müdürlüğüne Mustafa Kendir’i atadı…
Anında tepkiler başladı…
Efendim bir anda maaşı 3 bin lira artacakmış…
Barem 11’den 16’ya geçerek büyük bir kazanç elde edecekmiş…
Birisi bunu sosyal medyada paylaşınca, doğruluğunu teyit etme ihtiyacı duymayan onlarca insan, yeni müdür Mustafa Kendir’e de bakan Özersay’a da saldırmaya başladı…
“Bu muydu vadettiğiniz adil düzen” diyenler…
Elde edilecek maaş farkını helal etmeyenler…
Okudukça mideniz bulanıyor…
Memleketin içine düştüğü durumu daha iyi tahlil edebiliyor, burada artık ‘sağlıklı bir sistem’ kurmanın imkansız hale geldiğini daha iyi anlıyorsunuz…
Kudret Özersay, yapması gereken o kadar çok iş varken, sosyal medyadaki iddialara cevap vermek için yazmaya başlıyor…
Oldukça uzun bir yazı ile her şeyi anlatıyor…
Müdürlüğe atanan şahsın 22 yıllık bir kamu çalışanı olduğunu belirtiyor, Personel Dairesi’ndeki deneyimlerinin önemine dikkat çekiyor ve barem 11’in en üstünden maaş çektiğini, yeni görevde bareminin 16 değil, 13 olacağını anlatıyor…
Ama ‘kişilerle uğraşmaktan’ başka yapacak işi olmayanları tatmin edemiyor…
Eleştiriler devam ediyor…
Mustafa Kendir’in bu makama atandığı için sevinebildiğini düşünmek mümkün değil…
Ülke böylesi bir duruma gelmişse bir süre sonra “Alın size müdürlüğünüzü, ya da bakanlığınızı” diyerek, koltuğu fırlatanları göreceğiz…
Öyle de olmalı…
Buyurun siz oturun beyler…
Bareminiz de, makamınız da size kalsın…
Şoförün evinde huzur kalmadı
Bir başka iddia gündeme geldi…
İki günden beri sosyal medyada ‘en kültürlü’ bilinen kişiler, akademisyenler, uzmanlar, yüksek görevden emekli olanlar veya halen çalışanlar, Elektrik Kurumu eski müdürünün şoförü Hüseyin İnce’yi hedef seçmişler…
Vay efendim bir şoför, 2 yılda 336 bin lira ek mesai ücreti almış…
Bu kadar parayı nasıl alırmış…
Dünyanın en pahalı şoförü olmuş…
Hiç araştırma yapmadan, gerekli yerlerden bilgi almadan toplu saldırıya geçmişler…
Vurun Hüseyin’e…
Hüseyin ve KIB-TEK eski müdürü Gürcan Erdoğan dün Diyalog muhabiri Çiğdem Aydın’a açıklama yaparak, ortaya atılan fazla mesai ücretinin yalan olduğunu ve yargıya başvurulacağını söyledi…
İki yılda şoför Hüseyin’in eline geçen fazla mesai ücretinin 66 bin 500 TL olduğu belirtildi…
Yani aylık ek mesai tutarı 2 bin 770 TL’dir…
İddia edilen rakamla, alınan para arasında dağlar kadar fark vardır…
İki yılda 336 bin dediğinizde aylık gelir 14 bin lira oluyor…
Halbuki; 66 bin 500 lirayı 24’e böldüğünüzde rakam 2 bin 770 çıkıyor…
Bunun azını veya çoğunu yıllardır gümrük ve sivil havacılık memurlarıyla, hemşireler de alıyor…
Ek mesai gerekli mi, gereksiz mi?..
Bu kadar ek mesai parası azdır, çoktur…
Söylenenler doğrudur, yalandır…
Bunu soruşturması ve gerçekleri ortaya çıkarması gereken makamlar vardır bu ülkede…
Başsavcılık, Sayıştaylık, polis…
Elektrik Kurumu’nun bağlı olduğu bakanlık…
Araştırılsın ve kamuoyu gerçekler konusunda bilgilendirilsin…
Bizler ne şoför Hüseyin’in, ne de eski müdür Gürcan Erdoğan’ın avukatı değiliz…
Tam tersi eski müdür döneminde ve ondan öncesinde Elektrik Kurumu’nun milyonlarca dolarlık ihalesiz mal alımlarını defalarca gündeme getirdik…
Ama kimse bu iddiaları soruşturmaktan ve ileri götürmekten yana çıkmadı…
Sonunda kabak şoför Hüseyin’in başında patladı…
Olacak şey değil…
Bu ülkede artık ne bakan olunur, ne müdür, ne müsteşar…
Şoför bile olunmaz…
