Komedi filmlerini bile geçtik, bir sağlık bakanı, bir özel sağlık kurumunu denetleyemediğini itiraf eder, kapıdan içeri alınamadığını söyler ve döner o kurumu medyaya şikâyet eder…

Dahası…

Öte yandan mecliste oturan bir sürü doktor milletvekili bunu görmemezlikten gelir,  başını kuma koyar tek kelime söylemezler, lehte veya aleyhte…

Patagonya’da bile bu işler böyle olmaz.

Bir bakan nasıl olurda bir sağlık kurumuna giremez? Hadi diyelim YDÜ çalışanları kuruma sokmadılar, al polisi git, bak bakalım nasıl giriyorsun içeriye.

Eğer sen devlet olarak o kapıdan giremiyorsan o koltukta 5 dakika daha oturma, gereğini yap ve istifa et.

İşin diğer bir boyutu var. O da Sağlık Bakanlığının ortaya koyduğu iddia. Bu iddia çok ama çok önemli. Bakanlık bunu bu saatten sonra ispat etmek zorundadır. Çünkü bu ülkede bu türden şeylerin yapıldığı artık tüm dünyanın bilgisine geldi.

Korsan ülkede korsan işler mi yapılıyor?

Eğer Sağlık bakanı bu iddiasını ispat edemezse istifa etmesi gerekir. Hem böylesine bir değeri kamuoyunca aşağıladığı için hem de elinde sağlam deliller olmadan devleti bu hale düşürdüğü için bir dakika bile o koltukta kalmamalı.

Yani Bakan Ahmet Gülle öyle bir kumar oynadı ki bu işin sonunda “sory be gardaş “ deme şansı yoktur. Ya bugün gider o kapıdan içeri girer ve dediklerini ispat eder yada bakanlar kurulunda başbakana istifasını verir ve meslek hayatına geri döner.

****

“O” şoför aradı

İki gündür yazıyoruz bir bakan şoförüne “üstün başarı” yazısı verdi ve 3 basamak birden barem içi artış almasını sağladı diye. İşte o şoför dün bizi aradı ve neden böyle bir şeye gerek duyduklarını izah etti.

Aynı bakanı son 5 yıldır süren ağabeyimiz son 3 yılda hakkı olan ve alması gereken barem içi artışları almamış, bu durumu yeni fark ettikleri içinde böyle bir yola başvurmuşlar. Yani geriye dönük açıkları kapatmak için bu yolu denemişler. 

Bize de kızmış değerli ağabeyimiz. Canı sağ olsun, biz alıştık zaten kızmalara, azarlanmalara.

Ha bu arada bir tek o ağabeyimiz değilmiş “üstün başarı” yazısı ile barem içi artış alan.  Bir üstün başarılı şoförümüz daha oldu kabinede. Ne güzel değil mi? Bakanlarımız kadar şoförlerimizde “üstün başarılı” çıkıyor. 

MESAJLAR

Dr. Derviş EROĞLU: Bugün Halk Konseyini toplayıp son konular hakkında bilgi verecekmişsiniz. Katılımı bu sefer daha mı geniş tuttunuz. 

Serdar DENKTAŞ: Yerel seçimlerden 2 ay geçmesine rağmen halen daha parti meclisi toplantısı ve ilçe toplantıları bile yapılmamış, bazıları bu durumdan büyük rahatsızlıktık duyuyormuş, bizden iletmesi. 

Ali BİZDEN: Yeniden sosyal medyaya dönmüşsünüz. Bu arada tüm bakanlıklara bir mektup yazıp bir yıllık icraatlarını sormuşsunuz. Hepsinden yanıt alabildiniz mi? 

Önder SENNAROĞLU: Kuraklık kapsamına alınmayan köyler yakında büyük bir eyleme hazırlanıyorlar, bizden duyun istedik. 

Serhat AKPINAR: Geçen gün uçakta hareketli dakikalar yaşamışsınız. Allah’tan öyle 40 ülkeden 40 şirket uçmuyor Ercan’a, yoksa hepten kaybedecektik pusulayı. 

Raif İlker BURAN: Tusunami ile ilgili yaptığınız açıklama toplum genelinde büyük bir rahatlığa neden olurken bazı siyasetçiler açıklamanıza çok bozuldu. Zira onlar 1000 sene daha o makamlarda kalacaklarını zannediyorlardı. 

Kutlay ERK: “Cesareti olan çıkar açıklar” açıklamanızı şu şekilde değerlendirdik, Sibel Siber “ben varım” dedi demek ki cesaretli, şimdi siz buyurun…

Erdoğan BAYBARS: Sizde cumhurbaşkanı adayı olmak için zemin yokluyormuşsunuz.  Aman dikkat edin bu sene az yağış olduğundan zeminler çok sert. 

Bülent ÖZTÜRK: KKTC’nin kadastrosunun 2. Etap ihalesini de siz almışsınız. Allah utandırmasın…

Ozan CEYHUN: Paralel yapı dinliyor dediler ve polisleri içeri attılar. Peki, Almanya “bizde dinledik” dedi, hükümet şimdi Almanya’ya ne yapacak? 

Birikim ÖZGÜR: Facebook’ta 5 bin sınırına dayanmışsınız ama bir türlü sayfa oluşturmayı kabul etmiyormuşsunuz. O zaman sizde A Birikim Özgür diye ikinci bir hesap açın. 

Kenan AKIN: Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ın yemin törenini yerinde izlemek üzere ay sonu Ankara’ya gidiyormuşsunuz. Bizden de selam götürmeyi unutmayın.

Ersin TATAR: Dün Sarayönünde Enver Emin’e uğramışsınız, hayırdır ne konuştunuz kendisi ile.

Arif Salih KIRDAĞ: Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde arka arkaya yaptığınız açıklamalar sosyal medyada ciddi bir beğeni topluyor. Acaba bu sefer gol olur mu? 

Mine GÜRSES: Lefkoşa’daki hayvan barınağına yaptırdığınız yeni yemlik ve suluklar için sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Hay Allah sizden arazı olsun emi. 

Burcu Basay KARAKAYA: Karaoğlanoğlu kıyıları ve bölgeyi temizlenmesine öncülük ettiğiniz için bölge halkından çok sayıda teşekkür telefonu aldık. Bölgede yine bir numarasınız. 

Umut BAHADIR: 21 Ağustos Perşembe akşamı Saat: 20.00'de Esentepe Sinema Salonunda rahmetli Erdal Barut Başkan için mevlit okutulacakmış. Bir yıl ne çabuk geçti değil mi? 

 

Armağan CANDAN: Sosyal medyada sizin tarafınızdan paylaşılan bir fotoğraf günün espri konusu oldu. Fotoğraf paylaşırken biraz daha dikkatli olun lütfen. 

Dönerciler Kralı Nihat Usta:  İkiz torun sahibi oldun ya ayakların yere basmıyormuş artık. Dün döner isteyenlere çifter porsiyon döner  vermişsiniz. 

 

 

GÜNÜN SÖZÜ

“Hastaneyi denetlemek için gelen heyetin geri çevrilmesi gibi bir durum söz konusu olmadı. Hastane yetkilileri, doktorlar, konu hakkındaki ilgili kişilerin bazılarının ameliyatta, bazılarının yurt dışında, bazılarının da hastası olması nedeniyle, denetimi yapacak kişilere makul sebepler göstererek, kendilerinin istedikleri bir saatte bir sonraki gün bütün kadroyu toplayarak görüşmeye davet ettik”

YDÜ Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Savaşan

 

BİZİM TEMEL

 Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve Baş rahibenin önünde diz çökerek; “Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi” der. “Neler geldi kızım?”. “Arka bahçede çiçek topluyordum, nerden geldiyse bahçıvanın oğlu Temel ortaya çıktı ve maalesef…”. “İlişkiye mi girdiniz?”. “Evet.” “Hmm, peki kızım sen şimdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç.” “Aaa, limon hamileliği önler mi?”. “Hamileliği önlemez de, en azından sırıtmanı engeller.