banner564

Yarın çok geç olacak

  Tesadüflerin mi yoksa önceden belirlenen stratejilerin sonucu mu elbet bir gün belli olacak...
  Fakat sağduyu ile bir değerlendirme yapacak olursak özellikle Kıbrıs’la ilgili gelişmeler hiç de iç açıcı değildir...
  Türkiye’nin, Suriye’de savaşa girmesinin ‘an meselesi’ olduğu açıklanırken, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın attığı adımlar, gelecek açısından endişe vericidir...
  Ne var ki; KKTC’yi yönettiğini iddia edenlerin, bu endişe verici gelişmelerle ilgili tepkisiz duruşları hepimizi ürkütüyor...
  Rum lideri, bir hafta kadar önce Roma’dan önemli bir karar çıkarttı...
  Aralarında Fransa, İtalya ve İspanya’nın da bulunduğu Akdeniz’e kıyısı olan AB ülkeleri zirvesinde, Türkiye’nin garantörlüğünü dışlayan bir karar alınması karşısında ne KKTC hükümetinden, ne de KKTC Cumhurbaşkanı’ndan tek satırlık bir tepki gelmedi...
  Fransa ve diğer ülkelerin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçileri, KKTC Cumhurbaşkanlığına davet edilerek, alınan kararın Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamayacağı, güvensizliği daha da artıracağı kendilerine söylenmedi...
  Rum Yönetimi bir yandan Mart ayından itibaren Kıbrıs’la ilgili yeni bir müzakere sürecinin başlayacağını açıklarken, diğer yandan Rum Milli Muhafız Ordusu’na savaş gemileri almaya başladı...
  Anastasiadis, büyük bir cesaret içinde 2 gemi daha alacaklarını söyledi...
  Ayrıca, dün adaya gelen Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’la birlikte ‘ortak deniz alanı’ belirledi...
  Adanın kuzeyini de kapsayacak şekilde doğal gaz zenginliklerinin kendilerine ait olduğunu tescil etmek için Birleşmiş Milletler nezdinde girişimler başlattı...
  Mısır, Lübnan ve İsrail’den sonra dün Ürdün Kralı Abdullah ile Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ‘Stratejik Ortaklık Anlaşması’ imzaladı...
  Kısacası çevremizde dost bırakmadı...
  Çevremizde ne kadar zenginlik varsa tümünü ele geçirmeye başladı...
  Peki bu cesareti Rum liderine kim veya kimler veriyor?..
  Sorunun yanıtını bulmak zor değildir...
  Kimse falcı Elmaziye’den medet ummasın...
  Derin sessizlik içinde olanlar ve kendi halkının çıkarlarına ters düşen girişimler karşısında eyleme yönelmeyenlerin kimler olduğunu herkes biliyor...
  Yeniden hükümet kurmak isteyenlerin sessizliğini ve tepkisizliğini de unutmayacağız...
  Bugünkü uyku düzeninin sonunda ağlamak hiçbir şeyi değiştirmeyecek...
  Bugünleri de geri getirmeyecek...
YORUM EKLE

banner471

banner474