banner564

Yaşam Boyu Eğitim

Bir ülke ancak eğitimle kalkınır!
Sevgili Diyalog okurları, yine anlamlı bir günde sizlerle buluşmanın sevincini yaşıyorum.
 Onbir ayın sultanı Ramazanı geride bıraktığımız ve coşkuyla kutladığımız  Bayram gününde herkese merhaba. 
Günlerdir okumakta olduğumuz haberler gerek “Gazze”deki katliam haberleri,  gerekse kedi ülkemizdeki çeşitli uyuşturucu, tecavüz, soygun haberleri bir hayli moralimizi bozmakta. 
Sokağa çıktığımızda esnafla sohbet ederken,yolda trafikte giderken sürekli karşılaştığımız onlarca sorun, bu ülke adam olmaz, bu ülke kalkınmaz sonucuna götürüyor herkesi. 
Sokaklar kirli, çevre düzenlemesi yok, trafik kuralları yok, saygı yok, insanlar mutsuz. 
Bütün bunları gördükçe bir eğitimci olarak acaba yanlış bir nesil mi yetişti ve yetişmeye devam ediyor, yoksa bu KKTC’nin yönetim sorunu mu diye düşüyordum. 
Uzun yıllardan sonra dün Karmi’ye yani Karaman köyüne gittim. Her sokağında tek bir parça çöp bulmaya çalıştım fakat bulamadım, yolda çarpık bir park, çarpık bir yerleşim aradım, bulamadım. 
Aksine 3-4 adım fazla yürümeyi sorun etmeyerek düzgün park eden arabalar, imrenilecek kadar temiz sokaklar, 20-30 metrede bir yönlendirme tabelaları. Yine her sokakta adamızda yetişebilecek türde çiçekler gördüm. 
Ayni ülkede bir taraf cennet gibi iken diğer taraflar nasıl çöplük yığını olabiliyor diye düşünüyor insan. 
Cevap “insanlar” 
Karmi bölgesinde  yaşayan insanlar da KKTC’de yaşıyor ama her şeyi devletten, her şeyi belediyeden de beklemiyor. Bazı aksak düzeni kendileri düzeltmeye çalışıyor. 
Gelişmiş bir ülkede “devlet” sistemli çalışır, devlet çalışanları aktif görev yaparlar ve toplanan vergiler yine halk için, ülkenin düzeni için kullanılır. KKTC’de ise böyle bir sistem yoktur. Yine de Karmi köyünde yaşayan İngilizler sistemli, temiz ve bireye saygı duyulan bir ülkeden geldikleri için kendi küçük dünyalarında ayni sistemi kurmayı başarabilmişler. 
Bu tamamen alt yapı ve öğrenimle alakalıdır. 
Eğitim sadece akademik gelişim değildir. Eğitim sadece üniversite mezunu olmak değildir. Eğitimli insan sadece ayda on bin Türk Lirası kazanan insan değildir.
Eğitim aynı zamanda görgüdür. Eğitim aynı zamanda insanlara saygı göstermektir. Eğitim aynı zamanda trafik kurallarına uymak, başkalarının hakkını yememek, yaşadığı yeri temiz tutmak,  “iyi insan” olabilmektir. 
Diğer canlılardan da farkımız bu değerlere sahip olabilmemizdir.
Aksi taktirde hayvanlardan veya bitkilerden bir farkımız olmazdı! 
Bizler eğitimciler olarak kanımca en birincil görevimiz “matematikten”,“fizikten” önce çocuklarımıza önce “insan” olmayı ve “insan” olmanın gereklerini anlatmalıyız. 
Önce kendine sonra da başkalarının yaşamına saygı duyan bireyler olmayı öğretmeliyiz. 
KKTC’nin bir şişe viski bitirip bana bir şey olamaz diyerek direksiyonun başına geçen üniversite mezunlarına ve yayaların hakkını çiğneyerek kaldırıma park eden, daha fazla kazanmak için torpille çarpık yapılaşmayı devam ettiren, çöplükte yaşayarak yine de tek derdi taktığı saatin markası veya kullandığı araba olan,  sabahın 3’ünde başka insanların yaşamına saygı duymayarak motorunu patlatacak düzeyde gaza basıp, grültü çıkaran  veya müziğin sesini sonuna kadar açan üniversite mezunlarına değil hem kendi yaşamına hem de başkalarının yaşamına saygı duyan eğitimli gençlere ihtiyacı var. 
Ayni devletle ayni ülkede böyle bir sistem olabileceğini küçük İngiliz köyleri bize gösteriyor. 
Her şeyi sadece devletten veya başkalarından beklemeden, bizim elimizde olduğunu ben bir kez daha gördüm.
Önce kendi yaşamına, sonra diğer insanların yaşamına,daha sonra  diğer canlıların yaşamına saygı duyan, çevresini temiz tutan, kültürel değerlerine sahip çıkan, kuralarla uyan, eğitimli gençlerin cennet adamıza sahip çıkması dileğiyle... 
İyi bayramlar. . .
YORUM EKLE

banner608

banner473