banner564

Yemen’de neler oluyor

Suudi Arabistan uçaklarının, Yemen’e karşı başlattığı hava operasyonları geçen haftanın en endişe verici haberiydi. Her ikisi de BM üyesi olan ve hatta her ikisi de ABD’nin Orta Doğu’da ki “müttefikleri” olan bu iki Arap ülkesi, ne olmuştu da böyle tehlikeli bir oyunun içine düşmüştü acaba? 
Ama aslında bu hareketler, İran’a karşı girişilen büyük çaplı bir operasyonun başlangıcıdırlar. Nasıl mı? Şöyle ki;
Zaten son 1 aydır, İsrail ve Suudi Arabistan farklı gerekçeler ile İran’a karşı bileniyor, açıklamalar yapıyor ve kendi dostlarından destek istiyorlardı. Bu tavra ilk örnek Benjamin Netanyahu’nun ABD senatosunda yaptığı ve İran’ı İsrail’in, en büyük ve nükleer silahlara sahip düşmanı olarak tanımladığı konuşmasıdır. Diğer örnek ise Suudi Arabistan’ın yeni kralı Salman’ın önerdiği “Şiilere karşı Sünni cephedir. ”
Fakat önemli olan, bu iki devletin de kendi çıkarları ile ABD’nin çıkarlarını nasıl paralel bir duruma soktuğunu anlamaktır. Çünkü hava operasyonlarından asıl beklenti İran’ın bu hamlelere tepkisiz kalmayacağı ve uzun zamandır, İran’a karşı çok uluslu bir müdahale ve hatta operasyon tasarlayan ABD’nin eline gereken sebepleri vereceğidir.
Peki; Yemen nasıl bu hale geldi.
Yemen de uzun zamandır, yani ta 1960’lardan beridir süregelen mezhep ve siyasi, politik gerilimler yaşamaktadır. O dönemlerde iki ayrı devlet olan bu günkü Yemen toprakları, daha 1990’da Soğuk Savaşın bitmesi ile birleşmiş/birleştirilmişti. Fakat bu yeni ülke, 4 yıl içerisinde bir iç savaş yaşamıştı bile. İşte o günlerden beridir mezhep olarak Şii olan Husi gruplar ile Yemen hükümeti arasında sorunlar yaşanıyor ve Husiler Yemen idaresini ele geçirmek için mücadele ediyorlardı.
Son 3 yılda ise ABD tarafından bu grupların üzerine insansız hava araçları ile 120’den fazla saldırı yapılıyor ve bu saldırılarda binden fazla insan ölüyordu. Ayrıca 2009’dan beri de Suudi Arabistan’ın ABD’nin desteğinde yürüttüğü ekonomik ambargolar ve hava saldırıları da halen daha devam etmekte ve Yemen’deki siyasi gerilim, ekonomik sıkıntılar ile de derinleştiriliyordu. 
Yani, Yemen ateşin içine adım adım itiliyordu. Bir sonraki hamle için hazırlanıyordu.
Peki; geçtiğimiz hafta neler yaşandı?
Önce Yemen’deki iki cami de intihar saldırıları gerçekleşti. Bu saldırılarda ölen sayısı da 100’ün üzerindeydi. Saldırıların şüphelileri zaten belliydi. ABD medyasına göre, bu şüpheliler “Husiler’den başka kim olabilirdir ki?” 
Bunun üzerine zaten daha önceden de iyice zayıflayan Yemen liderliğinin son parçası Cumhurbaşkanı istifa ediyor, ülkede ne başbakan, ne cumhurbaşkanı ne de hükümet kalıyordu. 
Ve iki gün içinde de Suudiler, Yemen kentlerini bombalamaya başlıyorlardı. 
Araplar bir yandan bombalıyorlar bir yandan ise ABD ile birlikte İran’ın vereceği tepkiyi bekliyorlar.
Sonuç ise basit; Orta Doğu’da bir ülke daha yanıyor. Ve sebebi ne olursa olsun, yine bir ülkede suçsuz çocuklar ölüyor ve anlatılmaz acılar yaşanıyor. 
Orta Doğu, gerçekten geri dönülemez bir felakete doğru hareket ediyor. Ve bu önü alınamaz patlamanın artçı sarsıntıları da tüm bölgeyi ve hatta dünyayı tehdit ediyor.
Hepimize iyi şanslar… 
YORUM EKLE

banner608

banner474