banner564

Yükselen Enflasyon Faizlerde baskı yaratacak

  Aralık ayına ait Türkiye enflasyon verileri 3 Aralık 2016 tarihi itibarıyla yayınlandı. Bu kapsamda tüketici fiyat endeksi aralık ayında % 1,64 oranında yükselirken yıllık bazda beklentilerin üzerine çıkarak % 8,53 oranında seyretti. Aylık en fazla yükseliş alkollü içecekler ve tütün grubunda yaşanırken, en fazla düşüşün giyim grubunda yer aldığı gözlemlendi. Enflasyon verilerinin yayınlanmasına müteakip olarak USD/TL paritesi 3,54 seviyelerinden 3,60 seviyelerine tırmandı ve yeni bir tarihi rekor kırdı. Dövizdeki yukarı yönlü beklentilerin artması sonrasında enflasyon oranının 4-5 ay içerisinde % 8,50 - %10 arasını görebileceği tahminleri yapılmaya başladı. 

  2016 finansal yılı içerisinde sterlin ve euro faizlerinde 25 baz puan indirim yapılmasına rağmen Türk Lirasının değer kayıplarıyla bir yıllık zaman zarfında sterlin karşısında nerdeyse sabit değerlerde seyretmiş ancak euro karşısında % 16 civarında değer kaybı yaşamıştır. Faizleri % 0,33 oranında yükselen dolar ise Türk lirası karşısında % 19 oranında değer kaydetmiştir. Buna ek olarak Fed’in 2017 yılı içerisindeki USD faizlerini kademeli olarak 3 kez artırma öngörüleri ve planları doların Türk lirası karşısında değer kazanan seyrini sürdüreceğini işaret etmektedir. Zira söz konusu dolar faizinin artırma kararında ABD’nin enflasyon ve tarım dışı istihdam verileri önemli rol oynayacaktır. Yaşanan küresel belirsizliklerinde etkisi ile güvenli liman haline gelen gram altın ise Türk lirası karşısında aynı dönem içerisinde % 29 oranla en büyük değer kazancını yakalamıştır. 
  Kurdaki artışlar enflasyonu da yukarı yönlü gelişmesine katkı sağlamakla birlikte enflasyon faiz ilişkisi gereği Türk lirası faizlerinin yükselmesini öngörmenin pro-aktif bir tedbir olacağı kanaatindeyim. Keza kasım ayında enflasyon oranı % 7’lerdeyken dahi T.C. Merkez Bankası kasım sonu itibari ile politika faizini 50 baz puan artırarak % 8 oranına çekmişti. Böylece artan enflasyonla birlikte Türk lirasına yatırımların sürmesi için faizlerin % 8,50’nin üzerine taşınması gerektiği gözlemlenmektedir. Aksi takdirde enflasyon oranlarını dikkate alarak reel kazancını hesaplayan yatırımcı için Türk lirasının yatırım cazibesi kalmayacaktır. Bu çerçevede Amerikan yatırım bankaları ve Türkiye bankalarından bazıları da T.C. Merkez Bankasının faiz artırmasını bekledikleri yönünde beyanatlar vermeye başlamıştır. Birinci faiz artırımı sonrasında faizlerini sabit bırakan KKTC merkez bankasının ikinci bir artışla birlikte faizlerini Türkiye’ye paralel artırması son derece yüksek bir ihtimaldir. Bu senaryo karşısında T.C. ve KKTC bankaları faiz marjını optimize etmek ve serbest piyasa rekabetini dengelemek adına mevduat faizlerini ve paralelinde kredi faizlerini artırma yönüne gitmeleri son derece muhtemel görülmektedir.
YORUM EKLE

banner608

banner474