banner564

Yüreğimde Git Gide Sessizleşen Biri Var 4

“İnsan yüreğinin, bütün sevdiklerini içine alabilmesi için çok büyük olması gerektiğini bilmelisin…”
Yüreğinde sessizleşen şarkıları söyleyebilirsin. İçten içe duymaya çalıştığın göğsünde bir alev topu gibi yanan duygularını bana açılabilirsin. Ağır adımlarla sessizleşen yürüyüşlerin toprağına basan taze çim kokusu gibi şarkılarını ıslak bir tende kayarcasına söyleyebilirsin. Hiç nerede olduğunu bilmesen de olur. Yalnızlığın kucağında büyüyorsun. Biliyorsun insan şarkı duymadan söylemeden yine de sana şarkılar söyleyebilir mi? Biliyorsun hiç büyümez insan, hiç büyümez göz bebekleri, hiç taşınmaz bir yerden bir yere duygular. Bir evin sessizliğinde, bir gülüşün sessizliğinde insan bilinçli bir yerden bir yere gönül koyabilir mi? Hiç aldırmaz hiç aldanmaz mı insan? İnsan olmanın mutlak sorumluluğunu taşımaz mı bir yerden bir yere insan? Kalabilir mi yalnız başına, ben kalabilir miyim? Asıl soru bu olmalı aslında, birbirimize fısıldadığımız bilinç dediğimiz şey nedir. İnsan büyüdükçe anlıyor, kendi içinde biliyor, varan ne ise insanın içinde konuşan böceğe, yavrularına. Avcumda tuttuğum kaçmasın diye dört bir yandan çevrelediğim gözümle. Bekleyeceğim o zavallıcığı, aşk çiçeklerini şu lisede vermiştim sevdiğim bir öğretmenime. Çalışkan değildim. Yalnızca şiir yazmaya çalışan, daha kendini yeni yeni tanımaya çalışan. Saf, ırmak nasıl akarsa tersine öylecesine olmak isteyen, biraz da olmakta zorluk çeken, yaşımdan çok yaşadığım tecrübelerle. Veya öyle sanarak, evden çıkardım küçük günahlarımı odamdaki dolaplara kilitleyerek. Anneme yalan söylerdim annem de bana, anneler yalan söylemez dediğinizi duyar gibi oldum. Evet, annem bana kimseye yalan söylememem gerektiğini bana öğrettiğinden bugün kimseye yalan söylemiyorum. Öğrendiklerimi kendi çocuklarıma da öğreteceğim. 
Duyarlı olmalıyım alabildiğine, biliyorsunuz çocuklar her şeyi kolay algılarlar. Küçükken insan her şeyi kolaylıkla öğrenebilir. Taze beyinler, buzdolabında saklanan taze brokolilere benzer sararması çok geç olur. Çocukların hayalleri vardır. Çok uzun süre gerçekleşmediğinde hayal kırıklıkları yaratabilir onlar küçücük kalplerinde. Onlara masal anlatmayın, yalnızca sahip olabilecekleri gerçekleri söyleyin. Gerçekler bazen acıtabilir onları, ama daha güçlü ayağa kalmalarını sağlar. Hiçbir zaman onlara kendilerini kötü hissettirecek bir şey söylemeyin. İma bile etmeyin, onlar kendilerinin sevildiklerini anladıkça yeşerirler. Tüm gevezeliklerine karşı sabırlı ve anlayışlı olun. Biz de bir zamanlar çocuk değil miydik? Şimdi oturun ve düşünün çocukluğunuzdan hangi anılarınızı daha hatırlıyor ve biriktirmişsinizdir. Genellikle insanlar kötü anılar hazineleriyle doludur. Çünkü kötü anılar daha çok akılda kalıcıdır. Beynimiz onları çeşitli senaryolarla besler büyütür korkutucu hale getirir. İnsan ne yaparsa kendine yapar çocuğum. Çocukların yaraları erken iyileşir ama akılda kalıcı olan acılar hiç çıkmaz.
Hatırlamak güzeldir. Sana tüm o güzel şeyleri hatırlatan bir eşyaya. Güzel gülümseyen bir yüze. Tango dans edenbir çifte, gökyüzünü dolduran sıcacık güneşe, havada süzülen kuşlara bakmaktır.Tanrım! Bir çocuk olmalıydım. Güneşe merdiven dayayıp, gün geceleyene kadar tırmanıp yıldızları kalbime yazmak olacaktı o zaman bütün uğraşım. Seni başka bir biçimde hatırlamak istiyor olacaktım. Kayarken bir yıldız evimin bahçesine gül gibi gülümseyen çocuklarımız olacaktı. Dünya da bize geriye kalan tüm sevgiyle seni sevmek istiyorum küçücüğüm. 
YORUM EKLE

banner608

banner473