‘Hodri Meydan’ sonrasında erken genel seçimler yapıldı...
  Seçimler nedeniyle ödemelerde ciddi aksamalar yaşandı; alacaklılar aylarca kıvrandı...
  Esnafın işleri azaldı, alacak-verecek davaları daha da arttı...
  Bütçe 3 ay gecikmeli olarak yasallaştı...
  Ve nefes almaya vakit kalmadan bu kez yerel seçimler için hazırlıklar başladı...
  Yaklaşık 3 ay sonra bir kez daha sandık başına giderek belediye başkanlarını seçeceğiz...
  Toplam 28 belediyeden bir tanesi kapısına kilit vurmuş, geriye kalanların yarıdan fazlası maaş ödeyemez durumda...
  Çoğu belediye sosyal yatırım borçlarını da ödeyemiyor...
  Bu trajikomik durumu dikkate alarak belediyelerin sayısını azaltma yönüne gitmesi gerekenler bunu yapmak yerine, aday belirleme çalışmaları başlattı...
  Hemen herkesin derdi “Zafer kazanmak” ve bununla gurur duymak!..
  Neyin zaferini kazanacaklarını inanın onlar da bilmiyor!..
  Başkent Lefkoşa dahil, adanın birçok yeri çöplerle örtüldü...
 Temizlemek bir tarafa daha da kirletmek alışkanlık haline geldi...
 Yeşillendirmeye önem veren belediyelerin sayısı çok azdır...
 Turizm faaliyetlerinde ilk sıraya yerleşen Girne Antik Limanı pislikten geçilmiyor, basit inşaat düzenlemeleri yapılmıyor...
 Limanı görmeye giden turistlerin eleştirilerini kimse duymak istemiyor...
 Artık bu insanlar bizlere hakaret ediyor...
 “Beceriksiz” deseler sorun değil...
 Başka türlü küfürler yağdırıyorlar, ama bizdeki ‘yönetim anlayışı’ yıkılanı düzeltmek, pisliği ortadan kaldırmak yerine; küfür basanlara gülücük dağıtmayı ön plana çıkarıyor...
 Hepimiz ‘sahte bir oyun içinde’ hem bu ülkenin güzelliklerine, hem de insanlığa en büyük ihaneti yapıyoruz...
 Sonra da kendi kendimizi avutan demeçlerle ortaya çıkıyoruz...  
 Ülkesel, fiziksel planmış...
 Villa bölgelerinde çok katlı binaları sıraladıktan sonra kat sınırlamasına gidiyoruz...
 Apartman yasası çıkarma ve yaşanan sıkıntıları ortadan kaldırma gibi bir girişim yapmıyoruz...
 Ağır ceza gerektiren yığınla icraat var bu ülkede...
 Ama bunları yargıya taşıyabilecek insan yok...
 Caydırıcı cezalar öngören yasa yok...
 Çevre Bakanlığı var ama icraat yok...
 Ve bizler, kasası boş belediyelere yeni başkan seçerek ‘zafer kazanma’ planları yapıyoruz...
 Halbuki; ortada kazanılacak bir zafer yok...
 Sadece bataklığın üzerine koltuk yerleştirme yarışı var...
 Meselenin özeti budur...
 Hayırlı pazarlar...