Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz hafta, KKTC tarihinde ilk kez büyük bir soyguna tanıklık ettik.
Neredeyse hepimiz kendimizce varsayımlarda bulunduk; kesin böyle olmuştur, yok şöyle olmuştur diyerek.
Ancak bu denli büyük bir soygun karşısında ne yazık ki hükümetimiz sınıfta kaldı.
Ne elle tutulur bir açıklama yaptı, ne de gözle görülür bir çalışma.
Bayram tatilini fırsat bilenler ülkeyi terk etti, tatilini burada geçiren yetkililer ise ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ dercesine kendi kabuğuna çekildi.
Ama birileri vardı ki, bayram – seyran, gece – gündüz demeden çalıştı.
Kimden mi bahsediyorum; Polis Genel Müdürlüğü’nün emektar polislerinden...
Herkes mutlu mesut bayram gezmesine çıkarken, ailesiyle birlikte kahvaltı yapmanın mutluluğunu yaşarken onlar büyük bir operasyonun içerisindeydi.
Başlarında da henüz asaletini alamayan, hükümet tarafından bir türlü Genel Müdürlüğe layık görülmeyen Pervin Gürler vardı.
Ama o, bu yaşadıklarını bir kenara attı, üstelik hiç de yabana atılamayacak bir gelişmeye imza attı.
Ekibiyle birlikte Güzelyurt’u mesken tutan Pervin Gürler, bir kadın istedikten sonra başaramayacağı hiçbir şey yok dedirtti.
Ve büyük soygun operasyonunda zanlılara ulaşmayı başardı. Başardı ama alkışlanacağı yerde kaale bile alınmadı…
Bunu da Polis Genel Müdürlüğü’nün kendisiyle paylaştığı raporu üstelik soruşturma devam ederken bir gazeteyle paylaşan Başbakan resmen itiraf etti.
Soygunun ardından Polis Genel Müdür Vekili Pervin Gürler ile hiçbir görüşmesinin olmadığını söyledi.
Bu durum bana göre çok acı.
Zira ülkede deprem etkisi yaratan soygun ve o soygunu ilk günden bu yana soruşturan Pervin Gürler’in Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ile sürekli bir temas halinde olması gerekiyordu. Ama ne yazık ki istenmeyen kişi ilan edilen Pervin Gürler, hiçbir hükümet desteği olmaksızın gecesini gündüzüne kattı, var gücüyle çalıştı.
Varsın olsun onu tebrik eden Başbakan olmasın.
O en büyük tebriği bana göre halktan aldı.
Şimdi soruyorum Sayın Başbakan’a; 10 aydan bu yana vekaleten PGM Müdürlüğü’nü yürüten Gürler hala mı asaletini hak etmedi?
Bu yetki kavgası daha ne kadar sürecek?
Siz tebrik edersiniz ya da etmezsiniz ancak ben bir kadın olarak; Sayın Pervin Gürler ve ekibini kutluyor, çabalarının halk tarafından takdir edildiğini bilmesini istiyorum.
