banner564

“Tango dans edilebilen kederli bir düşüncedir...”

 Enrigue Santos Discepelo
   2009 yılında Türkiye Tango Şampiyonu olan, Öznem Kılınçkını’yı bu haftaki kültür-sanat köşeme konuk ediyorum. Kendisiyle tatlı bir sohbet gerçekleştirdik.
   Soru: Kısaca kendinizden bahseder misiniz. Tango serüveniniz nasıl başladı, sizi tangoya başlatan sebep ne idi?
   Yanıt: angoyu üniversite birinci sınıfta keşfettim. Lise ve Ortaokulu Saint Joseph Fransız Lisesi’nde okurken bir dönem konservatuarda piyano-solfej eğitimi aldım. Bundan dolayı klasik müzikle aram çok iyiydi. Tangoyu merak etmemin en önemli sebebi de müzik olmuştur; Yo-Yo Ma’nın Libertango eseri beni çok etkilemişti ve Tango türüne giren bu müziğin dansını mutlaka denemem gerektiğini düşünerek Tango derslerine gitmeye başladım.
   Soru: Bize tangonun tarihinden, felsefesinden ve amaçlarından bahseder misiniz? Tangoyu niçin yapmalıyız, bize ruhsal ve fiziksel anlamda getirileri neler olacaktır?
   Yanıt:  Tango 19. yüzyılda sokakta başlayıp zamanla salonlara taşınan bir dans. Bu yüzden temel felsefesinde birçok duyguyu barındırmakta... Erkeğin yönettiği bir dans olan tangonun insan ruhunu müziksel ve duygusal olarak tatmin eden bir dans olduğunu düşünüyorum. Hayatın içinden, sokaklardan çıktığı için çok doğal bir akışa sahip. Dolayısıyla, bu dansı öğrenirken herkesin kendinden bir şeyler bulması mümkün. Tango, kişinin sanatsal ve duygusal zekâsını güçlendiren, fiziksel olarak kendini zinde hissetmesini sağlayan bir dans…
Kafa yormadan tango olmaz
   Soru:Bize tangoya başladıktan sonraki gelişim sürecinizden, karşılaştığınız zorluklardan bahseder misiniz?
   Yanıt: Tangoda mantık ve duygular bir arada. Yani, kafa yormadan tangoyu öğrenmek pek mümkün değil. Çok dans etmek bu dansı öğrenmenin sırrı aslında… Çünkü teknik bir detayı gerçekten öğrenmek tangoda mutlaka pratik ve zaman istiyor. Ben başından itibaren çok dans ettiğim için öğrenme sürecinde büyük bir zorlukla karşılaşmadım. Ama öğrencilerimden gözlemlediğim temel zorluk tangonun süreklilik istemesi. Bu dansı öğrenmek ve bu danstan keyif almak istiyorsanız hayatınızda ona yer açmanız ve düzenli dans ediyor olmanız gerekiyor.
   Soru: KKTC ile diğer ülkelerde yapılan tangoyu kıyasladığınızda, ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?      
   Yanıt: Aylarca konuşabileceğimiz sorular bunlar aslında… Özetlemeye çalışacağım. Arjantin, Tango adından da anlaşılacağı gibi Arjantin çıkışlı bir dans... Dolayısıyla, bu işe en çok emek veren, dünyaca ünlü dansçılar Arjantinli. Avrupa tarafına gelirsek, Rusya en başarılı örneklerden... Türkiye ise Rusya’yı takip ediyor. Türkiye’de özellikle İstanbul’da Tango tahmin edemeyeceğiniz kadar ileri seviyede. Öyle ki dünyada birçok kişi İstanbul’u Avrupa’nın Tango başkenti olarak tanımlıyor. İstanbul’un çok kalabalık bir şehir olması ve çok farklı yaşam tarzları olan insanların burada yaşıyor olması tango yapan insan sayısı açısından bir avantaj. KKTC’de de tangonun gelişmesi adına çalışan tangoyu seven çok güzel insanlar var. Buradaki dezavantaj dans eden kişi sayısının az olması. Buradaki eksik sanırım insanların biraz daha hareketsiz yaşaması. Dediğim gibi Tango enerji ve zaman isteyen bir dans. Ama tadına bir kere vardıktan sonra o enerji zaten kendiliğinden geliyor.
    Soru: Tango öğrenmek için ilk başta yetenek mi gerekli yoksa zamanla teknik ve pratik açıdan öğrenilebilen bir dans mıdır?
   Yanıt:Yetenek, daha kısa sürede dans etmenizi sağlıyor ama başta yeteneği olmayan ve çalışarak bu yeteneği elde eden birçok insan tanıyorum. Yetenek Tango öğrenim sürecini kolaylaştıran bir şey fakat tangodaki en önemli şey değil. Bu dansta iyi olmak istiyorsanız en önemli şey öğrenme isteği.
   Soru: Tango, hayatımızı yönlendirmede ne kadar etkili?
   Yanıt: Tango, dans ederken size birçok duyguyu bir arada hissettirebilen bir dans... Dolayısıyla; Tango yapmanın, insanı, günlük hayatında duygusal açıdan daha tutkulu hissettirdiğini düşünüyorum. Diğer bir açıdan baktığınızda Tango tamamen bir meditasyon aracı aslında. Tango yaparken hayatınızı, sorunlarınızı, endişelerinizi bir kenara bırakıyorsunuz ve sadece müziği dinliyorsunuz. Dolayısıyla, tangonun insan hayatına muhteşem bir terapi etkisi var. Bu yüzden olsa gerek, bir kez Tango yapmanın tadına varan kişi tangoya bağımlı hale geliyor.
   Soru: Tango öğrenme sürecinde daha hızlı bir gelişme kaydetmek için ne gibi bir yol izlemeliyiz?    
   Yanıt: Yeni başlayan bir Tango heveslisi için en büyük önerim bol bol dans gecelerine gidip izlemek, müziği dinlemek ve ufak ufak adım atmaya cesaret etmek olacaktır. Tangoyla ilgili kitap okumak, film veya video izlemek kültürü arttıran güzel aktiviteler olabilir ama kişinin dansını maalesef geliştirmez. Ama tangoyla iç içe olmak tabii ki tango öğrenme isteğini artırır. Bu bakımdan da kişinin dansının gelişmesi için pozitif bir gelişme olacaktır.
   Soru: Tangoda kaç adet seviye vardır, bunlar nelerdir, en ileri seviyelere ne kadar zamanda ulaşabiliriz?
   Yanıt:Tangoda genellikle başlangıç, orta ve ileri seviye olarak dans düzeylerini ayırıyoruz. Fakat bunlar keskin çizgilerle ayrılmamakta. Tangoda ileri seviyeye ulaşma süresi tamamen kişinin kendisiyle ilgilidir. Yetenek,  kişinin Tangoya ne kadar zaman ayırdığı, ne kadar ders aldığı vesaire gibi değişkenlerle bu süre de değişmektedir.
   Soru:Tangoyu öğrenmek külfetli midir, maliyetli bir dans sporu mudur?
   Yanıt: Tango öğrenmek için sadece bir dans ayakkabısına ihtiyacınız var. Bu açıdan bakıldığında bence en ucuz sosyal aktivitelerden biri. Tango dersleri de genellikle aylık bir ücrete tabi olur ve makul rakamlardır. Normal bir bütçeyle tango öğrenmenin ve ilerletmenin kolay olduğunu düşünüyorum.
    Soru: Çalışmalarınızı nerede sürdürüyorsunuz?
   Yanıt: Buradaki çalışmalarımı Tango Latte isimli okul çatısı altında  Lefkoşa Dereboyu caddesinde gerçekleştiriyorum. Tango Latte’nin Facebook sayfasında etkinlikleri paylaşıyorum. Bu çalışmalara katılmak isteyenler bana bu sayfadan ulaşabilirler. Nisan ayında Kıbrıs Ada Tango Dans Okulu ile ortak gerçekleştireceğimiz Tango Paradise Cyprus isimli uluslararası bir festivalimiz olacak. Yine sosyal medya, gazete ve TV aracılığıyla festival hem Kıbrıs halkına hem de uluslararası arenada duyurulacak.
YORUM EKLE

banner471

banner473