banner564

 15 ay 15 saat

Cumhuriyet Meclisi’nde yeni kurulan UBP-HP Koalisyon Hükümeti’nin programının Cumhuriyet Meclisi'nde görüşülmesi biz yazımızı yazarken devam ediyordu.
15 aydır makam koltuklarında oturan bakanların özellikle kürsüye çıkıp uzun uzun konuştuklarına şahit olduk. Aslında dünkü oturum bir yerde “günah çıkartma” ayini gibiydi.
Kimisi neden yapamadığını anlatmaya çalıştı, kimisi nasıl engellendiğini anlatmaya çalıştı. Bazısı da tam yapacaktım ki süre yetmedi ye getirdi işi.
Neyse herkes bol keseden konuştu dünkü genel kurulda. Konuşan bir sonrakini dinlemeden gitti meclisten. Nasılsa TAK ve BRT çalışanları reklamını yapmak için eski bakanımızın emrindeydi.
Yapıcı ve iyi niyetli bir şey göremedik mecliste. Sadece roller değişti geçici bir süreliğine. Birilerinin kalktığına başka birileri oturdu. Yarın onlar da kalktığında olacak olanlar dünkü manzaradan nasılsa farklı olmayacak.
15 ay makam koltuğunda oturanlar 15 saat boyunca kendilerini övmekten, yeni kurulan hükümeti eleştirmekten öte gidemediler. Hiç kimse hükümetin bozulma gerekçeleri üzerinde konuşmadı, konuşamadı.
 
İktidarda başka, muhalefette başka
Dünün Başbakanı bu günün Ana Muhalefet Lideri Tufan Erhürman, her ne kadar “olgun siyasetçi” rolünü oynamaya çalışsa da parti içinde öyle işler oluyor ki bunlara müdahale edemiyor.
Örneğin iktidardayken Hasan Ulaş Altıok’un partiden ihracını istiyor ilçe başkanı, bu istem genel merkezce de uygun görülüyor ama hükümetin bozulması ile birlikte bu ihraç gündemden indiriliyor?
Niye?
Ne oldu ki arada bizim kaçırdığımız? Eskiden kötü konuşuyordu da şimdi iyi mi konuşmaya başladı? Dün kötüydü bugün iyi mi oldu? Yoksa Hoca’nın seslendirdiği görüşlerden ötürü rahatsızlık duyanlara Hoca’nın görüşleri bugün normal mi gelmeye başladı? Tabi ki konunun iktidar ile muhalefette olup olmaması ile yakından alakası var. Eğer CTP hükümette kalmaya devam etseydi Altıok ihraç edilecekti, şimdi iktidar olunmadığına göre böyle bir ihraca da gerek yok denilecek…

Basın özgürlüğü
İktidardan giden CTP’nin bir “basın özgürlüğü” anlayışı var. Buna elbette saygı duymak bizim kültürümüzde var. Ama şunu da buradan ifade etmekte fayda var.
BİRİNCİSİ: CTP basın özgürlüğünün savunuculuğunu yaparken nasıl olurda bir CTP’li vekil, bir gazetecinin sırf düşüncelerini paylaştı diye mahkeme koridorlarına düşmesine izin verir? 
İKİNCİSİ: İfade özgürlüğü sadece kendi düşüncesinde olanlar mı için geçerli? Eğer böyleyse bu durumu kamuoyuna izahat etmesi gerekmez mi? 
ÜÇÜNCÜSÜ: Partinin lideri konumundaki Tufan Erhürman, olgun devlet adamı rolünü oynarken, partinin içinden gelen bazı isimlerin dışarıda şımarık çocuk rolünde olmasına ne demeli?
DÖRDÜNCÜSÜ: Önümüzde bir kurultay süreci olacak CTP’nin. Ve daha şimdiden fikir ve görüşler arasında bu kadar keskin ayrıntılar varsa kurultayın şimdiden renkli geçeceğini söyleyebiliriz. 

Ambargo 
Uluslararası Deniz Hukuku alanında çalışmalar yürüten avukat Bilun Elmacıoğlu, yapılan başvuru üzerine AB Komisyonu’nun KKTC limanlarına dönük bir ticari ambargo kararı olmadığını teyit ettiğini söyledi.
Önemli mi? kesinlikle önemli. Devamında; Avrupa Birliği Komisyonu’na Ekim 2018’de başvuruda bulunduklarını söyleyen Elmacıoğlu, komisyonun 11 Aralık 2018 tarihinde resmi kanalla cevap verdiğini aktarmış ve “Cevapta, bahse konu GKRY Bakanlar Kurulu kararının bir iç hukuk kararı olduğu ve AB Komisyonu’nun KKTC limanlarının yasaklı veya ambargolu liman olduğu yönünde bir görüşü olmadığı belirtildi. Çeşitli AB üyesi ülkelerle yapılan yazışmalar neticesinde de benzer yanıtlar alındı. Tüm bu girişimler neticesinde KKTC ile ilgili herhangi bir ticari ambargo kararı olmadığı, AB Komisyonu tarafından kabul edilmiştir” dedi. 

MESAJLAR

Ergün VEHBİ: 4 yıl sonra toplu olarak elinize ulaşan radar cezaları sizi sadece sinir hastası etmemiş bir de hastanelere kadar düşmenize sebep olmuş. Bence hepsi için dava açın. 

İsmail ARTER: Gazimağusa’da öğrencilerin de yardımları ile açtığınız kütüphaneler hem halkın hem de yeni gelen öğrencilerin beğenisini kazanmış. Bu kütüphanelerin sayıları umarız artarak devam eder. 

Hasan Ulaş ALTIOK: Partiniz öyle bir zamanda hükümetten gitti ki sizin ihraç işi de böylece bir başka bahara kaldı şimdilik. Demek ki her olumsuz işin de bir olumlu tarafı olabiliyormuş. 

Niyazi KIZILYÜREK: Sizden önce giden vekiller AP’de Türkçeyi resmi çalışma dili yapamadı. Bakalım bu konuda dün verdiğiniz sözü gerçekten gerçekleştirebilecek misiniz? 

Yakup KILGÖZ: Dün Başkent Lefkoşa’da görülmüşsünüz. Telefon numaramız aynı, senin için her zaman 2 mars bir oyunluk vaktim var. Tavla da arabanın arkasında. 

Ahmet BUBA: Ne doğum günüymüş be, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri gibi bir ay önceden başladı ve halen devam ediyor. Ne yemeler bitti ne içmeler. Maşallah…

Çetin SADELİ: Son günlerde Serdar Bey’in yanından ayrılmıyorsunuz. Şimdi o mu sizi transfer etmeye çalışıyor, yoksa siz mi onu kendi partinize transfer etmeye çalışıyorsunuz? Anlayamadık. 

Biray DELİCEIRMAK: Sosyal medyada son iki gündür UBP’nin eski genel başkanı Özgürgün’ü öyle bir savunuyorsunuz ki bazı UBP’liler bile sizi kıskanmaya başlamış. Hayırdır inşallah. 

Kudret ÖZERSAY: Dün turizmciler ile bir araya gelip onların sorunlarını yakından dinleme şansı bulmuşsunuz. Gerçekten bir an önce turizmcilerin sorunlarına çareler üretmek gerekiyor. 

Nazmiye ÇELEBİ: Akdoğan bulunan bahçenizde ki sebzelerin fotoğraflarını gördük. Ancak biz bir aydır biberlerimizi bahçeden yiyoruz. Hafta sonuna kadar da domateslerimiz kızarmış olur herhalde. 

Mehmet HARMANCI: Şu Gönyeli ile aranızdaki kanalizasyon sorunu kabak tadı vermeye başladı. Artık bu konuda kesin ve nihai bir karar alsanız ve uygulasanız. 

Erhan ARIKLI: Dünkü konuşmalarda yine en hazırlıklı görünen sizdiniz. Her konuda süreyi iyi değerlendirip eleştirilerinizi arka arkaya dile getirdiniz. 

Kamil KAYRAL: Ev istirahati devam ediyormuş. İyi de bu kadar istirahate sizin vücut alışkın değil. Hafta başından itibaren yoğun ve uzun bir program sizi bekliyor olacak. 

Aziz KARAAZİZ: Sosyal medya paylaşımları işe yarayınca klimalar tamir edilmiş ve sonunda siz de rahat bir nefes almışsınız. Yoksa biz buz kalıpları hazırlattırıyorduk size özel. 

Hasan TAÇOY: Daha Genel Sekreterlik makamını bırakmadınız ama şimdiden talepliler sıraya girdi gibi bir durum var ortada. Bakalım daha kaç talepli daha çıkacak ortaya.  

YORUM EKLE

banner471

banner473