banner564

19 Mayıs ruhuna yakışır

19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak hem Türkiye’de hem de KKTC’de kutlanmaktadır.
Atatürk, Millî Mücadele sıralarında Türk milletini ileri götürecek olanların genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de “gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşıyordu.
Atatürk, “Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir” diyordu bir sözünde. İşte tam da bu noktadan hareketle bugün Kıbrıs Türk toplumu olarak bazı gerçeklerle karşı karşıya kaldığımız anlamamız ve yeni oluşacak duruma göre kendimizi ve toplumumuzu hazırlamak durumundayız.
Efendiler;
40 yıldan fazladır devam eden müzakerelerde bir sonuç alınamayacağını gerek Cumhurbaşkanımız, gerek Başbakanımız, gerek Ana muhalefet liderimiz gerekse diğer siyasetçilerimiz idrak etmişledir.
İki günlük basın açıklamalarına bakarsanız, zaten bu dediklerimizin ispatlarını bir bir görürsünüz. O yüzden bugünün Kıbrıs Türk toplumu için önemi çok daha başkadır.
Dün bu ülkede bir ilk yaşandı sevgili okurlar;
Dışişleri Bakanlığı ile Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı organizasyonunda 54 ülkeden üniversitelerimizde burslu olarak okuyan yaklaşık 200 öğrenciye Kıbrıs konusunda brifing verildi.
Öğrencilere; “Kıbrıs sorununun tarihçesi, Kıbrıs Türk halkının yıllardır uğradığı haksızlıklar, maruz kaldığı haksız izolasyonlar ve Kıbrıs müzakere sürecini” anlattı iki bakanımızda. 
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, öğrencilerden, mezun olduktan sonra ülkelerinde KKTC ve Kıbrıs Türk halkının sesi olmalarını istedi. Artık 54 ülkede bizim derdimizi, bizim hassasiyetlerimizi bilen 200 tane gönüllü elçimiz var bugün itibari ile.

Efendiler; 
Bugün belki de 40 senedir yapmadığımız bir şeyi yapmanın vakti geldi, o da dünyaya kendimizi anlatmak. Kendi iç dünyamızdan kurtulup, dünyanın dört bir bucağına gidip derdimizi, sorunlarımızı, yaşadıklarımızı ve en önemlisi yıllardır uğradığımız haksızlıkları anlatmamız gerekiyor.
Bu açıdan dünkü toplantıyı basit bir öğrenci-bakan buluşması olarak görmeyin. Eğitim Bakanımızın dediği gibi ülke nüfusunun üçte birinin üniversite öğrencisi olduğunu unutmayalım. Bu, bizim en büyük gücümüz ve şansımız.
Sevgili okurlar; 
“Gönüllü Tanıtım Elçileri” brifing sonrası Büyük Han gezdirildi, tarihi ve turistik dokumuz hakkında bilgiler verildi. Kültür Dairesinin Halk Dansları ekipleri folklorumuzun en güzel örneklerini tarihi Büyük Han’ın dokusu içinde sergiledi.
Bizim gençlerimiz bizim oyunlarımızı oynarlarken dünyanın 54 farklı ülkesinden gelen gençler onlara el çırparak eşlik etti. Bu bakıldığında çok masum çok basit gibi görülebilir. Ama unutmayalım ki, dün 54 farklı ülkeden gelen gençlerin önünde oyun oynayan çocukların, onlardan hiçbir farkı olmadığını orada bulunan herkes görmüş oldu.
Efendiler;
Bugün 19 Mayıs. Bugün KKTC’nin elbette sorunları, yapısal eksiklikleri var. Ama unutmayalım ki dünyanın hiçbir ama hiçbir ülkesinde sorunsuz bir toplum yok. Her ülkenin kendine has sorunları dertleri var. Kiminin biraz az kiminin biraz çok. 
Bizim bu meydanda en büyük gücümüz ve destekçimiz Anavatan Türkiye’dir. Türkiye’nin her şeye rağmen bize destek olması, Kıbrıs Türk toplumu ile dayanışma içinde olması, bizim en büyük şansımızıdır.
Sevgili okurlar;
Atatürk’ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır: 
“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir.”
Atatürk’ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Ve tüm bunları bugün ile uyarlayabilmek gençlerimizin en büyük vazifesidir. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu ve daim olsun… 

MESAJLAR
Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Dün Lefke’de krallar gibi karşılanmışsınız. Demek ki artık bölgeye yapacağınız ziyaretleri arttırmakta fayda var. Bu arada Lefke’deki evinize de uğrayabildiniz mi? 
Dr. Özdemir BEROVA: Dün hayli hareketli bir gün geçirmişsiniz. Bir yandan liselerin Telsim Müzik Yarışması diğer yandan yabancı üniversite öğrencileri ile buluşma. Epey yorucu bir gün oldu anlaşılan. 
Tahsin ERTUĞRULOĞLU: Gördünüz değil mi? 54 ülkeden gelen öğrenciler Kıbrıs konusunda ne kadar hassaslar ve sizi nasıl can kulağı ile dinlediler. Bu etkinliklerin devam etmesi gerekiyor. 
Ahmet SENNAROĞLU: Balon işinden sonra şimdi de yepyeni bir proje için kolları sıvamışsınız. Valla hızınıza yetişmek hayli zor oluyor, sizi takip ederken yoruluyoruz, siz hiç boş durmuyorsunuz. 
Mustafa NAİMOĞULLARI: Hayvan üreticileri olarak bazı şok eylemler için hazırlık yapmaya hazırlanıyormuşsunuz. Bu sefer bakalım nasıl bir eylem deneyeceksiniz. 
Haşim KİRACIOĞLU: Söz uçar yazı kalır. 2012’de yazdığımız yazıyı arıyoruz. Elbet arşivden çıkacak ama siz hatırladığınıza göre konu doğrudur. Ne diyelim, zaman işte… 
Ziya ÖZTÜRKLER: Dünkü etkinlik fazlası ile amacına ulaştı ve anlaşıldı ki iki bakanımız da bu tür etkinliklerin devamından yanalar. Şimdi iş size düşüyor. 
Nilay TUNÇALP: Kültür Dairesi olarak dünkü etkinlikte gerçekten gençlerimiz ile 54 ülkeden gelen gençlerin kaynaşmasına destek olmanız güzeldi. Bu arada folklor ekiplerimiz de izleyicilerden tam not aldı. 
Remziye SEVEN: Dün bir yıl sonra yeniden sizi Dışişleri Bakanlığında gören dostlarınız ile hasret gidermişsiniz. Özlemişmisiniz mi bari eski bakanlığınızı?
Önder GOMEZ: Dün akşam Ali Kemal Çınar ile birlikte meyhanede baş başa sohbet ederken görülmüşsünüz. Oysa bir telefonun ucunda sizden gelecek bir haberi bekliyorduk. Neyse alacağınız olsun, bu defaya. 
Cem DANA: Klasik bir arabayı yeniden boyayıp tamir etmişsiniz. Hayırdır yoksa çekilecek dizi için mi hazırlıyorsunuz bu klasik arabayı. 
Ünal ÇAĞINER: Akgünler Denizciliğin efsane roro gemisi Mersin’i dün uğurlamışsınız. Efsane gemi artık emekli olmuş. Bakalım bu hatta yeni gemi gelecek mi?
 
Levent ÖZDAM: Evin bahçesine ektiğiniz domatesler kızarmaya başladığına göre yakında bahçeden sofraya dönemi de başlar. Artık bir gün şu organik ürünlerin tadına bakmaya geliriz. 
GÜNÜN SÖZÜ
“Hepimizin çözüm isteyip istemediğimizin sınanması gereken bir noktaya geldik. Dolayısıyla eğer çözüm istiyorlarsa, özlü bir şekilde çalışalım. Cenevre’ye gidelim. Kamuoyu ile paylaşacağım somut bir öneri yaptım, Eide’nin girişimi devam etmekte olduğu için sabrediyorum. Daha sonrasında açıklama yapacağım, çünkü bu anlaşılmaz tutumun, özellikle de düşmanca açıklamaların devam etmesi mümkün değildir.”
Rum lider Nikos Anastasiadis
YORUM EKLE

banner608

banner474