banner564

2004’ten beri ‘Hayır’ diyoruz

Geçtiğimiz pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ayrıca bir de mini referandum yapılmıştı. Ve sandıktan az bir fakla da olsa ‘Hayır’ oyu çıktı referandum için. 
Kimse bu konuda bir şey demiyor ikinci tur öncesi ama seçmenin bu iradesini biraz sorgulamak gerekiyor. Zira halk neden referandumlarda ‘Hayır’ oyu veriyor. 
Annan Palanının eş zamanlı olarak güneyde ve kuzeyde referanduma sorulduğunda Kıbrıslı Türkler büyük bir istek ile referandumda ‘Evet’ oyu vermişti.
O ‘Evet’ için özellikle Kıbrıslı Türklere pek çok sözler verilmiş ama AB ve diğer yetkililer sözlerini tutmamıştı. Hal böyle olunca da o gündür bugündür bizim sandıklardan referandumlarda hep ‘Hayır’ oyu çıkıyor.
1985 yılından beri yürürlükte olan KKTC Anayasası’nın değiştirilmesi için 2014 yılında yapılan halkoylamasından hayır oyları daha fazla çıkmış ve değişiklikler reddedilmişti. 11 Ekim’deki oylamadan da hayır çıkması ile birlikte, KKTC Anayasası 35 yıldır değişmiyor, değiştirilemiyor.
2014 yılında yapılan referandumda yüzde 63 Hayır oyuna karşılık sadece yüzde 23’lük bir seçmen kitlesi evet oyu kullanmıştı. Üstelik o dönemde tıpkı geçtiğimiz pazar günü gibi tüm siyasi partilerden destek görmüş ama gerekli ilgiyi halktan görememişti.
2014’te hayır oyu alan Anayasa Değişikliği Paketinde şunlar vardı;
- İdam cezası kaldırılacak
- Memurlara siyaset yasağı kalkacak.
- Milletvekillerinin dokunulmazlıkları sınırlandırılacak.
- Milletvekilleri mal beyanında bulunacak.
- Meclis Başkanı herhangi bir kavga durumunda yayın kesemeyecek.
- Milletvekillerine kürsüde konuşma sınırı getirilecek.  

Geçtiğimiz pazar günü yapılan anayasa değişikliğinde ise yargıçların yaşının yükseltilmesi ve sayısının arttırılması için bir değişiklik önerildi ama çok az bir farkla bu değişikliğe de halkımız hayır oyu kullandı.
Ve yine 2014’te olduğu gibi tüm siyasi partilerin destek vermesine rağmen yine referandum halktan onay almadı ve değişiklik gerçekleşmedi.

Evet ama hayır!
Partiler karar süreçleri için dün başlayan çalışmalarını bugün veya en geç yarın tamamlayacaklar. Bundan kuşkumuz yok. Ancak partilerin aldığı karara partililer ve partinin yetkili organları ne kadar uyacaklar?
Dün bu köşede iki örnek üzerinde durmuştuk. Bir tanesi YDP diğeri ise CTP. İkisinden de bir adaya destek kararının çıkmasını bekliyoruz. YDP’nin desteği Tatar’a CTP’nin desteği Akıncı’ya olacak kuvvetle muhtemel.
Ancak az önce de dediğimiz gibi bu karara tüm partiler uyacak mı? İşte tüm meselede bu zaten. Örneğin YDP’de Genel Başkan Erhan Arıklı’nın kardeşi “sandığa gitmeyin, boykot edin” seçimleri kampanyası başlattı daha YDP bile bir karar almadan.
Keza aynı durum CTP içinde de konuşuluyor. Dün görüştüğüm bir CTP’li milletvekili “Bu seçimde asla Akıncı’ya oy vermeyi düşünmüyorum. Pazar günü için çok daha başka planlarım var” dedi.
Kısacası “öyle karar aldım hadi koşun sandığa benim dediğimi yapın” işi öyle sanıldığı gibi kolay bir iş değil ve daha şimdiden sandıkta da tutmayacağa benziyor. 
Evet diyecekler belki ama ya sandığa gitmeyecekler ya da denilenin tam tersini yapacaklar. Pazar günü bir kez daha hesapların altı-üst olduğuna hep birlikte şahitlik edeceğiz, unutmayın! 
 

MESAJLAR
Yenal SENİN: Gelen konukları tek başına karşılamanız başka başka söylentilere yol açtığının farkında mısınız? Bence bu işi uzatmadan ve parti iyice dağılmadan gerekli kararı biran önce alın. 

Serdar DENKTAŞ:  Nihai kararınızı Cuma günü açıklayacakmışsınız. 
İyi de neden son güne kadar bekliyorsunuz ki? Ha Cuma günü mübarek diye bekliyorsanız o başka şey tabi. 

Fikri ATAOĞLU: Sizin de parti kararını bugün netleşmeniz bekleniyor. Bugün parti kararınızı kamuoyu ile paylaşacakmışsınız. Şimdiden hayırlara vesile olsun.

Ersin TATAR: İlk tura göre sanki işler ikinci turda daha iyi gidiyor gibi bir görüntü var iki gündür. Özellikle ilk turda ortalıkta gözükmeyen bir grup bu ikinci turda sahnedeler. 

Sadık GARDİYANOĞLU: Seçim gecesi telefonunuzun hafızası çökünce telefondaki tüm numaralarınız silinmiş. Bir siyasetçinin başına gelebilecek en kötü olayı yaşamışsınız. 

Mustafa BATURALP: Seçim sonuçları üzerinde matematiksel olarak değerlendirmek için sandık sandık sonuçları elinize alıp uzun ve zahmetli bir çalışma başlatmışsınız. Eh artık ilk değerlendirmelerinizi bize aktarırsınız değil mi? 

Dr. Erkut AŞICIOĞLU: Yeni yapılan Pandemi Hastanesini gidip bizzat incelemek istiyormuşsunuz. Aman giderken yanınızda bir de kameraman götürün. İlerde baktığımızda neydi ne oldu diyebilelim. 

Özel KADIOĞLU: Ah Halil’im ah, bende ki bu insan sevgisi yok mu? Ne diyeceğimi bilmiyorum ama sen anladım Halil’im anladın. Neyse ikinci turda sandıkta görüşmek üzere Halil’im. 

Dr. Bülent DİZDARLI: Emekli olduktan sonra saçlar ve sakallar birbirine fena halde karışmış. Kulübü de bıraktınız, size çok acil olarak yeni bir uğraş bulmamız gerekiyor, yoksa durum kritik. 

Narin ŞEFİK: 2014’ten sonra bu değişiklikte halktan onay almadı. 35 yıldır aynı anayasa ile yola devam ediyoruz. Bunu çıkıp birisi halka doğru düzgün anlatmadığı sürece daha çok hayırlar görürüz referandumlarda. 

Cengiz ERÇAĞ: Başkanım ilk tur tahminleriniz doğru çıktığına göre ikinci tur içinde tahminlerinizi alabiliriz. Eğer bu turu da doğru bilirseniz sizi yeni anketçi olarak ilan edeceğiz. 

Haşim KİRACIOĞLU: Yani bir profil resmi değişmeye kalktınız memlekette olmayan kalmadı. Sanki de memleketin kaderini sizin profil resmi tayin edecek.

YORUM EKLE

banner471

banner473