banner564

47. Mavera yolculuğu

 “Hiç ölmeyecek gibi davranırlar ama hiç yaşamamış gibi ölürler.”
Dünyanın en güzel şehrine taşındım senin yasemin kokulu kalbinin aynasına. En güzel adrese ellerinin çiçeklerinin yanına; en güzel aydınlık sokağın tenindeki lâmbalarına; en güzel evine taşındım duvarı ilahi öpüşlerinle süslü, adımların kalbimdeki yanıklarla; kapı kirişinde Kuran’ı Kerim asılı, Allah yazılı tablolar ve ebru sanatı yapılıyor kanımda. Senin en güzel uhrevi düşlerin sekizinci odada asılıdır.  Ev senin denizi gören gözlerinin kıyısındadır. Her kan tahlilinde, emarda sen çıkıyorsun karşıma, sanatkâr doktoruma söyleyeceğim çok yazsın reçetesine seni çünkü çok iyi geliyorsun hastalığıma. Gökkuşağına dönüşebilecek bir kalp yedi renkte seni tavaf ediyor. Deklanşörün basıldığı o hissiyatta kalabilmek için sekizinci odanın kirasını zorlukla ödüyorum. Her hakikatin ışığının fotoğrafını görebilmek için bile yanılsama ve satın alma bedeli vardır. Merak etme ama sen bu odada her zaman hoş geldin sefa geldin misafirperverliğinde ağırlanacaksın. Bu şehir her sabah siliyor buğulanmasın diye nefis camlarını, camii avlusundaki şen şakrak kuşlara gönül çeşmelerinden dua dökülen sularla. Şirazesi bozuldu bu dünyadaki hayatın artık insanların kalplerinde ne yazdığını tahmin edemiyorum. Ben kendi kalbine çıkmaya çalışan, kalbinde şiir tütsüleri türüm türüm yakan kalbimizin nikâhına gel sevgilim, senle ben evleneceğiz.            
Deryaya düşmüş Muhammedî bir damla gibiyim. Dokuz canlı kediler dokuzuncu bilinçaltı silahlanma dairesinde memurdurlar. Onların işleri yeme içme ve uyumadır. İlahi detektörle her gün üstleri aranır, parmak izleri bar kod gibi mikro ekranlara basılır.  İç işleri bakanlığına bağlı kalp işlerine bakan büro arzuların yinelenebilir olmasından dolayı tüm çalışanlarını emekliye ayırdı. Kalbim kâinatın nüshasıdır. Maruf ve mümkün tüm fotokopi makinelerinden aynı kut ve gıda çıkarılır. Onlar tekmil kalbin ruhlarının şifasıdır. Kalbimi kalayla, düşüncelerimi cilala, Tanrı’m! Davranışlarımı yont, eksiklerimi tamamla, kusurlarımı affet, bana merhametine sığınma gücü ver, beni endişe ve kaygıdan azat et, gönlümü verecek melekler ihsan et, tövbe etmem için imkân, hataya düşmemek için tecrübe, seni daha iyi yaşayabilmem için okuma çalışma ve inanma arzusu ver. Park etme cezası olmayan bir kalbin şoförünün kalbine teslim et. Huzur makamından dökülen nağmeler senden, sessizliğin gül kokusu, yalnızlığın idraki, kadere sabır ve kabullenme bizden. 
Kalp virali kapmamak için lütfen ağzında kalbim varken onu âcizane ısırma kanatma, hangi cesaretle koymuşsun kalbimi kahvaltılık reçel olsun diye masana. Saatler hiçi varlık gösterdi. Kalbimde bir oda eksik mi ne, bir o da, geldi, bir oda daha eksildim. O oda da ilk kere namaz kılacak olanlar sahabe kokusuna nail olurlar. Orası kalbin maziyi ziyaret ve gönülleri ağırlama odasıdır. 10. Odada üç nasihat vardır. Birincisi; mezarlığı ziyaret et ki hayatın ne kadar beyhude bir tiyatro, oyuncularının da ne kadar acımasız olduğunu anla ve boşuna üzülme, dert etme, yalnızca yüce Allah’a sığın ve yardım dile. İkincisi; hastaneyi ziyaret et ki ne zaman düşeceğini bilemezsin kimin vefalı olduğunu ve sağlıklıyken hayatın ne kadar kıymetli olduğunu anla ve insanlara yardım elini uzat, onları hoş gör, kalp kırma, bir kalbe gir, bir gönle dokun. Üçüncüsü, hapishaneyi ziyaret et ki adaletin ve hukukun üstünlüğünü hatırlaman için, pişman olabileceğin hataları yapmaman için, orada sabrın ve sebatın nelere kadir olduğunu düşünmen için birçok fırsat insan hallerini daha iyi anlayabilmek için içe doğma yaşayacaksın. Doğru yolun ışığını ümit ederim ki bu üç ziyaretgâha vardıktan vakit geçirdikten sonra tüm açıklığıyla görebileceksin. 

YORUM EKLE

banner471

banner474