“Kellim kellim lâ yenfa” Söyle söyle faydası yok!
Olamaz mısın onunla olmuş gibi olduramaz mısın muvakkat ışığı gibi, yalan gibi dürüst olamaz mısın? Seninle beraber olmakta olanla bir olanak sağlayamaz mısın, kendi dünyanıza tavır alıp, siz çalışanlar, Allah’ın sevgili kulları, ikazla irşat olunamaz mı? İnsanın yokluğu varlığına ilâhi emanettir. Bilerek gördün mü? Ya da görerek bilmekte; kalp ameliyle icabın her fiile sükût etmektir. Kalbin ziynetli revolverini hâl erbabı kalbime tutuşturdu, kalbim kurşun sıkılmış bi-renkliktedir şu an, hangi renkle çizse nefs kalbimi adım artık Veliyullahtır. Nefsimi kahredebildim mi? Kalbin kabrine insanlığın dirilişi için manevi erzaklar gömdüm, eğer bu yolda âşk ehli değilsen görmene manidir. 
Bir elektrik şulesi gibi ezel tabelaları yakıcı nuruyla kalbimi yaktı. Allah’ın tasarrufundaki hikmetleri yazıyordu. Dermana derdim, mihnetlere razı oldum, Mecnun gibi tecelli bekliyorum. Zikir ve riyazatla meşgulüm; yalnızlıkta soyutlama, içe çekilme, aslına çekilme, inziva, nefsle mücadele ve mücahede, iradi ve zaruri muvazene, kalple Allah arasında râbıta, Yakîn’e erme tecrübesi, Allah’ın esrarı ve manası seninle olsun! O’nun ortağı, benzeri ve eşi yoktur. La ilahe illallah pasaportun varsa eğer Allah’ın hiçbir ülkesinde vize istemezler senden. 
Kendi kalbini inkâra yeltenebilir misin? Lâ neşteriyle nefsin kesilmiş; fıtratının içi iltihaplı cerahat, vuslat beratına pansumanla değil benlik bayrağını illa ile ameliyat yaparak ufuklardan indirebilirsin. Kalbinin kadrini bilerek; ruhunun tasfiyesini ve nefsinin tezkiyesini şümullü bir hararetle, Muhammedî irfanla abideleştirip aklının ve gönlünün sütunları haline getirmelisin. Kur’ân ayetlerini oluşturan her nokta, ilâhi mürekkep, insanın âlemdeki terkibidir. Elif tekliktir, sübhânî âşkın kalpte tecellisidir. Lam lahut âlemindeki ledünnî noktadır, Mim ise Hakk’ın boyasıyla boyanan Hz. Muhammed’dir. Bize üç hâl giydirildi. Kâfidir bize Kur’ân, hakiki hadisler ve sünnet. Kendi kalbinin cemiyetine hizmet et ki kazancını diğer kalplerle paylaşabilesin. Kalbin güneşinin gölgesi sabahtan akşama kadar nefsin mezarına düşer. Hakikatle aşinalık ve iyi niyetle yapılan ameller varsa görünür dünyada öte âlemde sıdk ve ihlâsla temizlenmiş Rabbani bir kalp bekleyecektir siz mümin insanları. 
   Ben de benliksiz isim bir tek sen varsın Allah’ım. Sıfat sen, fiil sen, cisim sen, özneler lâ kesildi, zarf ve zamirler de. Tüm dilbilgisi beni ben de olmayan fikir ve felsefe hamulesi benliksizlikten, maneviyatının ve bağışlayıcılığının muvazenesine ulaştırır. Bana emanet verdiğin kalbi tevhit ve ikân (bilmek) istikametinden ayırma. İslam’ın kıblesinden dua ile imanımı. Unutma ey insan! Kirâmen Kâtipleri her iyiliği ve kötülüğü kaydederler. Sessizliğin bile muhakkak mana kulağı vardır, yokluğun ayan beyanı yok sadece sessiz kulağa fısıldar, hiçliğin mekânsızlığı yoklukta rahmanî cebirdir ve var olmamanın ahı var olmanın hiçliğe doğru ebedi ibadettir. Okumakla sözü biliriz hâl’i ancak Cemâlullah’ın ikbâliyle salât ile bilebiliriz. İnanmaktan, mukaddes İslâm inancının bilfiil kendisinden korkup hakkında yeterince bilgi sahip olmayıp abuk sabuk geviş getiren aklı ve kalbi cılız insanlardan uzak durun. Milli şuur ancak kendi dinine ve kendi diline sahip çıkıp onu yüceltenlerin sahip olduğu yegâne kalp ve akıl ruhudur.