banner564

57. Men dakka dükka! (Eden bulur!)

 Yapılan iyilik veyahut kötülük karşılığını bulur.
‘Suizan eden, suizanna maruz olur.’ 
Amel kaya gibi olmalı, niyet ise su gibi. Lisan kalpten gelmeli insana ki kalpte vicdansızlık ve gufi yılanı zehri yoktur. Kendinizi özdeşleştirmeyin iyi veya kötü niyetli kötü karakterli insanların hayat boyunca yaşadıkları filmlerine yoksa kendinizi hipnozlaştırır, kendiniz de durmayı ve olmayı unutursunuz. Bu yüzden, asıl gitmeniz gereken aslında günlük görmediğiniz yolu tayin edemezsiniz, çünkü size akıl çapı büyük gelir. Bizim için tek eldeki damardan kalbe giden damar tek yol Allah’a olmalı yani mutlak teslimiyet. Böylelikle, ruhumuzda cemali temsil olunur. Kalp ilahi aklın çocukluk arkadaşıdır. Onunla birlikte tevhit oyunları oynuyorlar, Allah’ın ulvi hikmet ve himmetiyle dolu parkına girmek için. Manevî âlemin nazargâhı kalbin oyun parkıdır. İlâhî esmâ suretlerinin tabiatta aktif bir şekilde zuhur oluşu ve hakikatin insandaki tecellisi kalptir. Mevcudiyetimdeki Allah şuuru; kalbimdeki ruhbilimi, zihnimdeki bilinci, tenimdeki zamiri, uzuvlarımdaki vukûfu, aklımdaki idraki, gönlümdeki akidesi, hatırı ve ilmi kadar kendimde bilebildiğim derunum kadar, vicdan ve insaf tekâmülüyle; hissi batın ve hissi nefis metafiziği kalbin kendini ben de ne kadar bildiğine dair anlıksal tecrübenin etimolojik buluncudur. Pasif tabiat yoktur, tabiat organik bir muhakemedir. Manayı dengeleyen kalpte ışığı uyandıran bir vecd düzenidir. 
Hayra alamet kalbi uyandırılmış, sabah namazında günışığında yıkanmış Fatiha vardı. Kalbin hüviyetinde yedi çeşit gül, Hakk’ın marifet bahçesinde ahirete göçmeden göçmek vardı. Kalbin dünyalığında multidisipliner telakkilerle bulmaya, bilmeye ve olmaya gelindim. Eğer kalbini Allah’a açarsan artık sen kalmazsın. Rakamda varlık, makamda yokluk ve tamamda birlik. Bu üç fıtrat sütünün kadrini biliniz. Benlikten vazgeçerseniz Allah’a yakınlık sağduyunuz olur. Her zemin Allah’ın kıblegahıdır, huşu, huzur ve sükûn orada sözde değil manada kalır. Sen O’nu bulmasan da bir gün O seni bulur. Aramadığında bulunur, aradığında olunur. Hakk kalple ziynetlendirdi seni, O metnini yazdı. Şair gibi O güzelledi. Halk etti hafi (gizli, saklı) lütfuyla cisim binasından kalp diyarına.  
Şüphesiz, kat’i bilmek ilmi ben de olsa seninleyim, seninle olsam benimlesin. Tek sermayem dünyanın yokluğu, mertebem eşyanın aynasında gözükmeyen Allah’ın zatının namütenahi lâhûtîliği. Varoluş gayesi sahih âdem makamına ulaşmaktır. İnsanın vücut mevcudu dünyaya gelmiş en büyük günahtır. Çünkü insan onu ihtiyacından fazla lokmayla doyurur, düşünmemekle ona cahillikle eziyet eder, kalp ve vicdan muhasebesi yapmadan her gün ritminde atmaya devam eder, nefse önem verip onu yer ayırır, az su içer, çok uyur, orada iyi niyet ve dua az bulunur. Kıskançlık, haset, çekememezlik ve nifak tohumları ekilmiştir. Ardından konuşma, dedikodu, boş laf, kültürsüzlük. Edep adap görgü, saygı, kitap okuma alışkanlığı yoktur. Kalbin dilemması, aklın ve dilin dilemması günlük hayatın içinde kendini çok az kelime haznesiyle bile ifade edememe beceriksizliği. Sabır ve tahammül, kalbe şükür, nefese şükür, tüm nimetlere şükür yoktur. Ahbaplık dostluk arkadaşlık, müminlik felsefesi yoktur. Felsefe vardır ama filozof yoktur. Gereksiz düşünceler vardır ama hakiki düşünür yoktur. 
Temkin (kararlılık hali) ve televvün (kararsızlık hali) arasında nefisle bir sürüklenenlerin kalbi İslamiyet’e iltica edemez.  

YORUM EKLE

banner471

banner474