banner564

59. YERALTI FELSEFE CEHENNEMİNE YOLCULUK

 “Dünyanın düzelmesi, ancak filozofların kral, kralların filozof olmalarıyla mümkün olur.” Eflatun.

Dünya bir alış veriş merkezi gibidir, insanın arzularının etkisinde istediği saat nimetlerini kapatır veya açar. Dünya size karı-kocalık etmez, sizi nefsinizin cılızlığına veya iriliğine göre yönlendirir. Ferdiyetinizi bireyselleştirir. Hâlâ en güçlü modern putunuz kendi nefsinizdir. O yüzden,  süfli âleminizden kalbinize hicret etmelisiniz.  Ânın içinde nihâyet vardır. Kendinizi tahlil ve izah etmekten hiç korkmayın, yüksünmeyin. Kendi ruhunuzla ruhunuzu tefsir edin, cismani değerlerinizden kurtulun. Nefsin ıslahıyla vâkıf kendinizden ince, bir katre tefekkürle, irade kuvvetinizle,   görmek, bilmek ve bulmak hâsıl olur kalp medeniyetimize (İslâm milletine). İslâm olmayan İslâm’ı anlamaz. Kalbin mukaddes arazisi üzerinde inşa edilmesi gereken zemin-norm-düzgü-ölçüt İslâm’a göre Müslümanların zihinsel ve kalbî geleceklerini nokta atışı tayin etmek, yeniden yapılandırmak sütunları olmalıdır. Kendine yakınlığın şehrinde dünya bir puthâne, mayasında gayesiz, para, güç ve otorite putlarına tapan mevcut insan dünyanın yanılsamalı taklit bulmacasını boşa giden zamanıyla kendini başkasında öldüren insandır. 
Kendini kendinde öldürebilen insan hidayet semtine ulaşmıştır. O semtteki bankaya yokluğunu sermaye etmiştir. Nefsini alçaltıp yüksek kalp makamlarından hakikat faizi almaya başlamıştır. O makamda söz yoktur, her şeyin özü vardır. Her şey isim ve sıfatlarıyla istikamettir. İslâmiyet üniversitesinden Kalb-i selim diplomasını iyi dereceyle mezun olup alabilmek için nefsin tezkiyesine muhtacız. Öte tekâmül; batıni hakikatleri, terki terk’i, başlangıca dönüşü kendi içinde nihayetin kütle kutbuna çarparak birbirinizden râzı olsanız da kendine O’nun hal ilmiyle ayna ol ve kıblene dön, yoluğun hakikatiyle tanış. Kalp huzuru ve düşlediğin düşüncelerin terki için ibadet et. 
Zulmânî perdelerden İlmullâh ile kurtul. Varından yoğundan kurtul. Beşeri zaaflardan kurtulmuş insanı ara. Müşahede mertebesinden mücahede mertebesine yüksel. Sezgiyle hakikatleri mânâya derç etmekle doğuşa gebe kâmil insanları; taksonomik reformla kalbi ve zihni Müslüman derununa esrar (sırla, sakla) et. İliklerindeki marifetle, secde ettiğin Hakikat ışığını kendine mürebbi tayin et. Unutma! Ne kadar dolsa da kabın, eğer Ümmü’l-kitap yoksa kalbin tefekkürü boştur. Kalp can kulağıyla çağırıyor, çağrısı derde düşürmektir. Gül yaprağı kalbe düşmemecesine bir sevgidir ilâhi âşk. Kalbe dokunan kalem kelâm kemâl bulur. Gençlikte zaman çarpılmalı yaşlılıkta bölünerek kullanılmalıdır. Çünkü “Her gelecek yakındır.”
Kalbin şerhi bize bizi sarih bir şekilde açıkladıkça fail zamanın gereksiz yere dünyada kullanıldığı anlaşılıyor. Bilmek aklında kalan kadardır. Akıl da kalacak, zihin açıcı metinler okunmalıdır. Kavramsal buluşlarla eğlence dünyasından vicdan dünyasına terfi edebilecek formüller üretmeliyiz. Yapı bütünleyici bir tezahür ve tekâmül muhasebesi yapmalıyız. Amelleri tartmalı çıkan sonuçları beşeri ve dünyevi alakalarla mukayeseli tartışmalıyız. Nefsimizdeki Firavunlukları demleyip acı acı içmeliyiz ki insanlar acılarından yeniden saf ve temiz doğabilsinler. Yüksek felsefe yapmak, insanın kendi cehenneminden çalınan zamandır.  

YORUM EKLE

banner471

banner473