Bugün son derece önemli bir ziyaret var. Başbakan Ersin Tatar ve hükümet ortağı Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere İstanbul’a gidecekler sabahın erken saatlerinde.
Bu görüşmenin öncesinde ise HP lideri Kudret Özersay parti genel başkanlığı görevinden istifa ettiğini ve 2020 Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine “bağımsız” aday olarak katılacağını kamuoyu ile paylaştı.
Yani bir yerde yarın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne “Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı” olarak çıkacak ve bu konuda belki de Başbakan Ersin Tatar’ın önünde destek olmalarını isteyecek.
Muhteşem bir vuruş, muhteşem bir plan.
Açıkçası siyasette bu tür hamleleri çok severim. Özersay’ın dünkü hamlesi “Akıl ötesi bir hamle” olarak siyaset tarihimize girecektir. Zira yarın ki görüşmeden sonra “Özersay ortak Cumhurbaşkanı adayı” olarak dönebilir. Buna hazırlıklı olmakta fayda var.
Çünkü bölgenin tam bir satranç tahtasına döndüğü bir ortamda Ankara burada herhangi bir yol kazasına uğramak istemiyor. Tüm Orta Doğu’daki ve Doğu Akdeniz’deki denklemde Kıbrıs var. Ve Kıbrıs şansa bırakılmayacak kadar Türkiye için önemli.
Rusya-Türkiye yakınlaşması, Türkiye’nin bu bölgedeki yeni partneri ile ilgili yaptığı kısa ve uzun vadeli program, Libya’da olanlar ve Doğu Akdeniz’deki doğal gaz konusu.
Rum tarafı tüm basına gururla sunduğu Doğu Akdeniz’deki gazın borularla Yunanistan ve İtalya’ya taşınması anlaşmasını İtalya henüz imzalamadı. Kısacası ellerinde patladı Rumların bu anlaşması. Zaten herkes biliyor ki yapılabilir ve ekonomik değildi bu anlaşma.
Bunun yerine KKTC üzerinden Türkiye’ye ve oradan da AB üyesi ülkelerine gidecek Doğu Akdeniz’deki doğal gaz. Bunun başka bir alternatifi bugünün teknolojisinde yok.
İşte tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye bölgedeki güçlü ülke olarak Libya ile ve diğer ülkeler ile son derece önemli anlaşmalar ve hamleler yapıyor. Diğer büyük oyuncuların da hamleleri ardı ardına geliyor. Örneğin; son olarak ABD’nin Güney Kıbrıs’a asker göndermesi gibi.
Son derece kritik hamleler bu hamleler. Ve sadece bugünün değil bundan sonraki 20 hatta 30 yıl sonrasını dahi etkileyebilecek hamleler. Bir anda Türkiye’nin bölgedeki partneri değişiverdi.
Bakın bugün Libya’da büyük bir kargaşa var. Bu kargaşanın tek sebebi ise Libya’daki petrol. ABD ve Rusya burada birlikteler. Çünkü iki ülkenin ortak çıkarı bunu gerektiriyor. Libya’da birlikte hareket edenler Suriye’de başka hareket edebiliyorlar oysa.
İşte tüm bunlar ülkelerin kendi çıkar önceliklerine bölgedeki satrancın son derece önemli hamleleri. Bu hamleler atılırken Ankara da kendi işine menfaatleri doğrultusunda hamleler atıyor.
Bu kadar önemli ve hassas bir dönemde KKTC’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri Ankara için kiritik öneme sahip. Ankara ile uyumlu bir hükümet ve Cumhurbaşkanı istiyor doğal olarak Ankara.
Ve bugün ki görüşmeler sonrasında bundan sonra gidilecek yol haritası konusunda mutlaka Erdoğan-Tatar ve Özersay arasında bir mutabakat aranacaktır.
Alayköy’e üniversite
Gece kulüplerin yoğun olarak toplandığı Alayköy’e son derece önemli bir yatırım yapılıyor. İnşaatına sekiz ay önce başlanan Bahçeşehir Cyprus University kampüs inşaatının ilk etabı tamamlanmak üzere.
Fakülte binası ve sosyal aktivite merkezinin kaba inşaatları ve içyapıları tamamlandı.
Şubat ayı itibari ile üniversite bölgede hizmet vermeye başlayacak bir yerde o bölgenin de kaderi büyük ölçüde değişmiş olacak. Hem bölgedeki ekonominin canlanması hem de bölgenin adının farklı bir şekilde gündeme gelmesi bölge sakinlerini de ziyadesi ile memnun edecektir. Bahçeşehir Cyprus University direktörü Eral Osmanlar dün üniversitenin son halini sosyal medya hesabından paylaştı.
MESAJLAR
Fuat NAMSOY: Son günlerde hızlı bir şekilde kilo verdiğiniz gözlemleniyor. Hayırdır ne için bu kadar form tutuyorsunuz? Yoksa bizim bilmediğimiz bir durum mu var?
Ersin TATAR: Bugün ki İstanbul ziyareti son derece önemli. Hem hükümetin devamı hem de 2020 İstanbul zirvesinin sonucuna göre şekillenecek.
Kudret ÖZERSAY: İstanbul ziyareti öncesi eliniz hayli güçlü olarak İstanbul’a gidiyorsunuz. Bakalım gerçekten bir uzlaşıya varabilecek misiniz Erdoğan’ın önünde?
Tufan ERHÜRMAN: Sağ tarafta son derece önemli hamleler üst üste geliyor. Bakalım sizin merkeze yönelik olarak ortaya koymaya çalıştığınız politikalar ne kadar başarılı olacak?
Hüseyin OSKAR: Bir otel parası kadar para harcayıp otelin içinden geçen dere yatağına yaptırdığınız köprü, dünkü aşırı yağışlarda kendini göstermiş ve hiçbir sıkıntı yaşanmamış bölgede.
Polat ALPER: Dün sizin mekânda oynanan tavla maçlarında çok ciddi karşılaşmalar gerçekleşmiş. Çay ve öğlen yemeğinin de bedava olduğu mekana ilgi artacak gibi gözüküyor.
Dr. Faiz SUCUOĞLU: Yılbaşının ilk müjdesini vermek size nasip oldu ve iş bulma merkezinin son derece önemli işlere imza atacağına inanıyoruz. Emeği geçen bürokratlarınızı kutluyoruz.
Yalçın KOÇYİĞİT: Dün katıldığınız bir televizyon programında izlenme rekorları kırmışsınız. Anlaşılan artık sizi daha fazla ekranlarda göreceğimiz bir dönem olacak bu dönem.
Devrim BARÇIN: Memurlara karşı düşmanca tavır takınanlara kaşın tek tek açıklama yapıyorsunuz. Acaba düşman tavır takınanlar devlete ne kadar ödüyorlar, bir onlara baksanıza.
Birikim ÖZGÜR: Son günlerde ciddi bir sessizliğe büründünüz. Oysa herkes yollar ve yapılması gerekenler için ekonomik olarak ne yapılması gerektiğini söylüyor. Sizin bu konuda ki fikriniz ne?
Mehmet HARMANCI: Dünkü sorumuza doğru cevap verdiğiniz için belediyenin karşısındaki büfeden tost ve ayranı kazandınız. Şimdi hangi gün size ısmarlayacağımızı söyleyin de borcumuzu ödeyelim.
Nidai GÜNGÖRDÜ: Altı sene öncesine ait sel fotoğrafları anlaşılan birileri tarafından servis ediliyor. Bu konuda artık daha fazla sessiz kalmadan bir açıklama yapmak şart oldu gibi.
Fırat ATASER: Bugün belediye çalışanları ile yeni yılı hep birlikte kutlayacakmışsınız. Bütün sene yorulan belediye emekçilerinin ve sizlerin yeni yılını kutluyoruz.
Erdoğan ŞANLIDAĞ: Cypfruvex Yönetim Kurulu Başkanı olarak açıkladığınız rakamlar yanlış anlaşılınca ortalık biraz karışmış diye duyduk. Neyse işin doğrusunu söylemek de yine basına kaldı.
