Sezonun ilk maçında ezeli rakibini mağlup ederek Lig’e iyi bir giriş yapan T. Ocağı, haftayı mağlubiyetle tamamlayan Baf Ülkü Yurdu’nun konuğuydu.

  Ancak konuklar her zaman umduğunu değil bulduğunu yermiş. İşte tam bu sözlerle karşılaşan da T. Ocağı oldu. T. Ocağı’nın İlk maçtaki iyi oyunundan bu maçta hiç eser yoktu. Baf Ülkü Yurdu ise moralsizdi. Üstelik 2’nci dakikada yediği golle neredeyse maça mağlubiyetle başladı.
  Baf oyuna iyi başlamadı. Çok basit bir defans hatasıyla da geriye düşmüştü. Acaba gerisi de gelecek mi diye düşünülürken rakibinin de etkisiz oyunu ile kendini çabuk toparladı.
  Takımdaki genç oyuncuların çokluğu onların maçlara konsantrelerini zorlaştırıyor. Takım kaptanı Erdinç’in takımı toparlamadaki etkisi çok fazla. İlk yarıda çok erken geriye düşmelerine rağmen rakip kalede gol olabilecek pozisyonları bulmalarına rağmen değerlendiremediler. 
  Ancak ikinci yarıda bizce çok ucuz bir kararla penaltıdan 2 farklı geriye düştüler. Bu gol onları adeta maça döndüren gol oldu. Bu dakikadan sonra rakip kalede çok pozisyonlar buldular. Defanstaki Lawal, ortadaki Erdinç, Ahmet, sol taraftaki Azat. Sağ taraftaki Berk çok iyi oynamaya başladılar.
  Gelişen ataklarda golün de geleceği çok belli olmuştu. Yedikleri 2’nci gole çok erken cevap vermeleri onların maça çabuk dönmelerine neden oldu. Rakibinin hatalarını affetmeyerek 14 dakikada 3 gol bularak öne geçtiler. Hemen arkasından 1 gol daha bularak kaçırdıkları penaltıya rağmen maçı adeta söke söke aldılar diyebiliriz. 
  T. Ocağı takımı Güzelyurt’a gitti ancak aklı Girne’de kaldı. Maça golle başlamalarına rağmen geriye kalan dakikalarda çok kötü bir oyun sergilediler. Sanki bu golle her şey bitmişti. Doğan maçına çıkan kadronun aynısı ile maça çıktılar. Ancak o maçta iyi oynayan birçok oyuncu bu maçta adeta sahada kayboldu.
  Kötü oyununa rağmen ilk yarıyı önde tamamladı. Maçın 55’nci dakikasında belki de kendilerinin de beklemediği penaltı ile 2 farklı öne geçtiler. Bu golden sonra sahada T. Ocağı diye bir takım yoktu. Sanki maç bitti, artık gol yemeyiz der gibiydiler. Fakat yaptıkları inanılmaz hatalarla peş peşe kalesinde 4 gol gördü. Her geçen dakika oyundan düştüler ve rakiplerinin ataklarına adeta refakat eder gibiydiler. Orta alanda Yusuf’un çıkması güçlerini de azalttı. Yusuf’u oyuna başladığı yerden daha geriye çekerek ondan daha fazla verim alabilirdi. Tonbara maçın başında iyiydi, sonrasında hiç yoktu. Akande attığı penaltı dışında sahada gezindi durdu. Çok fazla yerde kaldı.
  Bir takım 2 farklı öne geçer ve sonrasında rakibinden arka arkaya bu kadar gol yerse bazı şeylerin de doğru gitmediğini gösteriyor.