Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, MTG-Nea Salamina maçına gerekli şartlar sağlanamadığı için katılmadı. Akıncı, etkinliğe katılamama sebeplerini basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.
Akıncı’nın basın toplantısını baştan sonra izledim ekrandan. Bir kere çok kararlıydı kameralar karşısında. Ve katılmama nedenleri çok sade bir şekilde anlatmaya özen gösterdi. Kısa kesti konuşmasını, öyle hazır canlı yayını bulmuş iken uzun uzadıya konuşayım demedi. 
Konuşmasını tamamlamasının ardından bir “gazetecinin” sorduğu soruya öyle bir cevap verdi ki, hani amiyane tabirle “kapak” yapar cinstendi. Kendisini adeta barışa katkı koymamakla eleştiren gazeteciye “gitseydim ne kazanacaktık” diye sordu.
Sahi bu kadar tartışmaya inat Akıncı gitseydi o maça ne olacaktı? Ben söyleyeyim.Bir bu kadar daha tartışma yaşanacak ama sonuçta hiçbir şey değişmeyecekti. Çünkü Akıncı’nın da dediği gibi karşı taraf bizi hiçbir koşulda ve şartta eşit olarak görmüyor ki?
Eğer azınlık olmayı kabul ediyorsak durum başka. Ama eşitlikten söz ediyorsak Rumlar bizimle ne top oynarlar nede başka bir şey oynarlar. Bilye bile cirletmezler.
Cumhurbaşkanının BM ile ilgili sözleri de yabana atılmayacak cinstendi.  Akıncı: "BM, ara bölgedeki maçta güvenliği sağlayamıyorsa, BM'nin buradaki varlığı sorgulanmalı" dedi.
Kısacası dün tüm eleştirilere rağmen Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk Toplumunun tümünün lideri olmayı başardı ve yaptığı açıklama ile çoğunluğun gönlünü fethetti. 

Bir Garip Durum
Halkın Partisi son günlerde bir ileri iki geri giden Mehteran Takımı gibi. Ne yapmak istedikleri veya ne yapmak istemedikleri belli değil. Bir taraftan hükümette kalmak istiyorlar diğer yandan hükümetin bozulmasını bekler gibi bir halleri var. Hal böyle olunca HP’de bu durum kendi açıklamalarına da yansıyor. 
Örneğin HP Genel Sekreteri Yenal Senin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tarifeler ile ilgili uygulamaya tepki gösterdi ve "Bu ortamda bu uygulama halkın geçerli notunu almamıştır" dedi...
Öte yandan Halkın Partisinin Kıb-Tek’teki yönetim kurulu üyesi Yusuf Avcıoğlu’da sosyal medya hesabından tarifeler ile ilgili görselleri ve hazırlanan reklam filmini paylaştı.
İşin özeti HP ne yapacağını bilemez bir noktaya doğru hızla sürükleniyor. Başkasına gerek kalmadan kendi içlerinde kendi ifadeleriyle çelişmeye başladılar ki bu ileri de başka başka sıkıntıları da doğurabilir.
Bizim anladığımız Hükümet Değişikliği meselesi HP’de akılları hayli karıştırmış durumda. 

Gorkmalısın ÇETO… 
Halkın kahramanı olmak öyle kolay değil. Halkın Kahramanı, halkın siyasetçisi veya gazetecisi içinde durum aynıdır. Bunun bir bedeli vardır. 
Girdiği son iki seçimde ciddi bir çıkış yapan Çetin Sadeli, bugüne kadar oynadığı kliplerde hükümeti ve zamları protesto ediyor, vaat olarak ta “hep birlikte yiyeceğiz” diyordu. 
Bu söylemleri sayesinde halkın beğenisi ve takdirini kazanmış, bazı partilerin tek başlarına alamadıkları oyları girdiği son seçimlerde almayı başarmıştı.
Çetin Sadeli, Kıb-Tek için hazırlanan reklam filminde rol aldı. Malum yeni tarifelere zam yapıldı ve vatandaşın cebinden daha çok para çıkmasının yolu açıldı. ÇETO’nun bu reklamda oynaması dün söyledikleri ile çelişti. 
Kaldı ki bu reklam filmi için yapımcının 50 Bin Türk Lirası almış olması ÇETO’nun imajına çok ciddi zarar verdi. Ben olsam bu halkın gazabından “Gorkarım” … 

Drogba’da çere olamadı.
İç savaşın yaşandığı ülkesinin tam ortasına Fildişi Sahili Milli Takımını getiren ve futbolun gücüyle tüm etnik kökeni farklı insanları bir çatı altına toplayan Drogba’nın verdiği çaba takdiri hak ediyordu. 
Drogba aynı hızla geldiği Kıbrıs’ta belli ki çare olamadı. En azından futbolcuları ve taraftarları bir araya getirse de siyasetçileri bir araya getiremedi. Belki başka sefere… 

  
MESAJLAR

Çetin SADELİ:  Valla hep “birlikte yiyeceyik dedin ama kendi başına yedin. Ne olacak bizim verdiğimiz oylar şimdi? Bu arada kurmakta olduğun partiden de istifamı da kurulmadan geri aldım, bilgin olsun. 

Dr. Mustafa ARABACIOĞLU:  Siyaseti bıraktıktan sonra yüzünüze renk geldi resmen. Dün Volkswagen klasik arabalarla sizi turda görenler hayli gençleşmiş olarak gördüklerini söylemişler. 

Yenal SENİN: Partinin iki numaralı ismi olarak siz tarifeden rahatsızlık duyduğunuzu açıklarken partinin kurumdaki temsilcisi hazırlanan çalışmadan duyduğu memnuniyeti dile getiriyordu. 

Serhat ÖZÇELİK: Ercan Havaalanı'nda kullanılmak üzere dokuz adet uçak yolcu körüğü Mağusa Limanı'na getirilmiş ve çok yakında montaj işlemleri yeni havalimanında başlayacakmış. 

Ümral VOLKAN: Pek muhterem nineniz hakkın rahmetine kavuşmuş. Merhumeye Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun. 

Koral BOZKURT:  Türkiye futbol takımlarının Ercan’dan Güneye geçip maç yapabileceklerini açıklamanız biraz sanki aceleye geldi gibi geldi bize. Dereyi görmeden paçaları sıvamamak gerekli. 

Enver KARAKAYA: MTG’nin dünkü organizasyonu için yoğun bir çaba gösterseniz de maç siyasetin gölgesinde kaldı gibi. Hele BRT’nin aracına bile müsaade edilmemesi tamamen siyasi değil mi? 

İbrahim BENTER: Çocuklarla ilgili yaptığınız açıklama uluslararası kuruluşların bile dikkatini çektiğine göre bu konuda bazı adımların atılmasını artık beklemeye başladık. Beklentiyi hayli yükselttiniz. 

Mesut GENÇ: Bölge halkının sorunlarının çözümü için bakanlık ve daireleri gün boyunca gezdiğiniz dikkatlerden kaçmıyor. Bölgenin sorunlarının çözülmesi için hayli uğraş veriyorsunuz. 

Bertan ZAROĞLU: Şu arabanızın lastiklerini kesenler konusunda yaptığınız çalışmanın sonuçlarına ulaştığınızı duyduk. Bu konuda kamuoyuna da bir açıklama yapacak mısınız? 

Menteş GÜNDÜZ: Spor yaparken ayağınızdaki lifleri atınca son günlerde sekmeye başlamışsınız. Aman birden asılmayın, tamam epey kilo verdiniz ama yavaş yavaş devam edin, sonra başka sıkıntılar olmasın.  

Sunat ATUN: Geçenlerde Türkiye’de davet aldığınız bir etkinlikte Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ile hasret gidermişsiniz ve kendisi ile sohbet etme imkânı bulmuşsunuz. 

Armağan CANDAN: Dün mecliste Güzelyurtlu vekiller olarak toplanmışsınız ve bölgenin sorunlarını konuşmuşsunuz. Bu arada tüm Güzelyurtlu vekiller olarak kan bağınızda varmış. 

Tekin K. BİRİNCİ: Kıbrıs’ta çözüm için Drogba’da çare olmadığına göre acaba başka kimi davet etsek de iki lideri bir araya getirsek. Bu konuda bir çalışma başlatsanız hiç fena olmayacak. 

Mustafa AKINCI: Dün size sorulan bir soruya öyle bir cevap verdiniz ki bu hafızalardan öyle kolay kolay unutulmayacak bir cevap oldu. Gün boyunca en çok konuşulan konuların başında geldi bu cevap.