banner564

Akıncı ne dedi? Ne demedi?

 Önceki akşam basın karşısına çıkan Cumhurbaşkanı Akıncı, metni okurken çok sıkıcıydı. Ama basın mensuplarının sorularını yanıtlarken samimiydi. İçten ve gerçekçi cevaplar verdiğine en azından beni ikna etmeyi başardı ekran başında.
Basının soruları karşısında Cumhurbaşkanı Akıncı’nın;
•    Kafası berraktı,
•    Maceraya girmeye hiç niyeti yok gibiydi,
•    Sonuç odaklı müzakerelerden yana olduğunu ısrarla vurguladı,
•    İfadelerinde net olmayı tercih etti,
•    BM kararlarına atıfta bulundu ve bu doğrultuda hareket edeceğini yeniledi,
•    Garantörlerin onayı olmadan bu işin çözülemeyeceğini herkese gösterdi,
•    2 yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için işaret vermedi,
•    Doğal gaz yüzünden çıkacak bir gerginlikten korktuğunu belli etti,
•    Türkiye’nin dış politikası ile çatışmayacağının sinyallerini verdi,
•    Denktaş gibi ısrarla “eşitlik” dedi,
•    Ne varsa onu söyledi, ne bir fazla ne bir eksik,
•    Gerçek tabloyu ortaya serdi ve şartları göz önüne getirdi.

Yeni vizyon siyaset şart
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Derinya ve Aplıç kara sınır kapılarının hizmete açılmasının olumlu bir gelişme olduğunu, ancak dikkate getirilmesi gereken başka konular da olduğunu söyledi ve uzun bir süredir değinilmeyen bir konuyu yeniden gündeme taşıdı.
Özersay; “Kapılardan geçiş uygulamasının bütün vatandaşlarımıza eşit şekilde ve ayrımcılık gözetilmeden yapılması konusundaki mücadelemizi de sürdüreceğiz” dedi.
Bu konu geçmişte de gündeme gelmişti. 2. Cumhurbaşkanı Talat’ta bu konuyu gündeme getirmiş, Yoldaş Hristofyas bu talebi “haklı bulmuş” ama kiliseden korktuğu için bu adımı atamayacağını ifşa etmişti.
Avrupa Konseyi bu tutumundan ötürü Rumları “kınamıştı”. Şimdi konu bir kez daha gündeme geldi. Bu ülkede doğan çocuklar annelerinden veya babalarından bir tanesi TC kökenli diye Güney’e açılan kapılardan geçemiyor. 
Eğer ileride bir barış olacaksa bu çocuklarda oluşacak yeni yapının bir unsuru olacak. Eğer bu şekilde kopuk kalacaklarsa birbirlerine bir anda nasıl alışacaklar? Dolasıyla Özersay’ın bunu yeniden gündeme getirmesi son derece önemlidir. Diğer tüm siyasi partilerinde Özersay’ın bu açıklamasına destek olması, bu konuda ortak bir tavır alınması kaçınılmazdır. 

 Bütçe tartışmalı başladı
Mecliste bütçe görüşmeleri Bütçe komisyonunda başladı. Komisyon Başkanı CTP’li FikriToros açılışı yaptı. Toros’un konuşması devlet ekranlarından canlı olarak verildi. Toros konuşması sonrası komisyona 2 dakika ara verdi. Bu aradan sonra söz alan Ana muhalefetin konuşması devlet kanalından verilmedi.
Ersin Tatar ve Özdemir Berova yapılanın yakışıksız olduğunu söyledi ve geçmiş yılları işaret etti. Eskiden böyle bir aranın olmadığını açılış konuşmalarının tümünün canlı verildiğini söylediler. 
Komisyon başkanı Fikri Toros ise bize yaptığı açıklamada;” Bu iddia doğru değildir! Meclis teamüllerine göre, bütçe görüşmeleri başlangıcında Komite Başkanı, Meclis Başkanı ve Maliye Bakanı açılış konuşmalarını yaparlar; sonra Genel Gerekçe okunduktan sonra Komite Başkan Vekili ve Komite üyelerine söz verilir. Canlı Yayın, sadece açılış konuşmaları için burada olduğunu ve 3 konuşmayı takiben ayrılmaları gerektiğini önceden bildirmişlerdi. Buna fırsat vermek için 2 dakika ara verdim. Aradan sonra, aramızda bulunan UBP Genel Başkanına, Komite Başkan Vekiline ve YDP Genel Başkanına söz verdim” dedi. 

MESAJLAR

Fikri TOROS: Biz baktık geçmiş yıllarda açılışta ara verilmiyor, neyse bunda kötü bir niyet olduğunu düşünmüyoruz, belki de ilk seneniz olmasından ötürü biraz acemilik olabilir. 

Sunat ATUN: Dün bir saate yakın bütçenin açılışında konuştunuz ama maalesef kimse bunu canlı olarak vermedi. Neyse artık performansınızı genel kurula saklayacaksınız. 

Cemal ÖZYİĞİT: 25 Kasım’da yapılacak TDP kurultayı için tek adaylık başvurusunu siz yapmışsınız ve başka başvuruda olmayınca kurultaya rakipsiz giriyormuşsunuz. Bu arada kurultay öncesi bugün Londra seferine çıkıyormuşsunuz, yolunuz açık olsun. 

Serdar ÖZBEKOĞLU: Bizi dinleyip PM’ye seçilen üyeler ile toplantı yaptınız ama toplantıya seçilen üyelerin yarısından çoğu gelmedi. Bence bunun nedenlerini sorgulayın ve kendinize bu doğrultuda bir yön çizin. 

Taner ULUTAŞ:  Dün canlı yayın öncesi tansiyon tavan yapınca soluğu stüdyo yerine acilde almışsınız. Çok geçmiş olsun, ne oldu da tansiyonunuz bu kadar çıkıverdi? Yoksa Ali mi sizi kızdırdı? 

Zeki ÇELER: Dün bakanlıkta yaşananları gören bir vatandaş bizi aradı ve sizin olay karşısındaki tavrınızı birebir anlattı. Tekrardan teşekkür ediyoruz duyarlılığınız için. Keşke o insafsız kızı teşhir etseydiniz de tüm ülke kim olduğunu öğrenseydi. 

Kudret ÖZERSAY: Geçişler konusunda yaptığınız açıklama birçok kesim tarafından beğeni ile karşılandı. Umarız bu açıklamanıza diğer siyasilerden de destek çıkan olur. 

Sadık GARDİYANOĞLU: Bugün gerçekleşecek olan genel sekreterlik seçimi öncesi tavrınızı çok net koymuşsunuz. Bakalım gerçekten de desteklediğiniz aday mı kazanacak bu yarışı. 

Erhan ARIKLI: YDP olarak 5 bininci üyeye giderken bazı hazırlıklara başlamışsınız. Ve 5 bin üye sayısını bulduğunuzda bazı özel sürprizlerde hazırlıyormuşsunuz. 

Asım AKANSOY: "CTP'nin gündeminde Cumhurbaşkanlığı seçimi yok" dediniz. Merak ettik, CTP’nin şuan gündeminde ne var? Bunları da kamuoyu ile paylaşır mısınız? 

Resmiye CANALTAY: UBP’deki genel sekreterlik yarışı öncesi sizde dün gün boyunca telefonlara sarılmışsınız ve Ada genelindeki yakın dostlarınızı arayıp destek istemişsiniz. 

Çelebi ILIK: Gaziantep’teki bir dostunuz her ay size taze baklava gönderiyormuş. Artık haberini aldık, bakla elinize ulaşır ulaşmaz bu defa karşınızda bizi bulacaksınız, hazırlık olmanızda fayda var. 

Mesut GENÇ: Geçişler ile ilgili olarak parlamentoda içerisinde aynı sorunu yaşayan dört vekilden birisi olarak bakalım bu konuda nasıl bir adım atacaksınız. Belki ortak bir metini kaleme alırsınız. 

İzzet İZCAN: Ada’nın iki tarafında da iki ayrı devletin olması bakın hiçte fena bir şey değilmiş. Gördüğünüz gibi dün hem Kuzey’de hem Güney’de ayrı ayrı sizin için doğum günü partileri düzenlendi, fena mı? 

Mustafa AKINCI: Dünkü basın toplantısı beklediğinizde uzun sürdü. Demek ki bundan sonra daha çok basın toplantısı düzenlerseniz bu kadar soruda birikmez. 

Tufan ERHÜRMAN: Bak ne güzel oldu, Bakanlar Kurulu sonrasında Kudret bey içerde olup biteni kamuoyu ile paylaştı. Lütfen bu geleneği bozmayın bundan sonrada. 
 

POLEMİX  
“Bütçe ile hükümet programı paralelliği, kamu yatırım harcamaları, personel giderlerinin aşağı çekilmesi ve ekonominin büyümesi sağlanabilecek mi? Kayıt altına alınabilecek mi? 2019 Bütçe Yasa tasarısı özelleştirme öngörüsü taşıyor mu? 

YORUM EKLE

banner471

banner473