Dün gece farklı mekânlarda önceden planlanmış yemeklerim vardı. Malum bizde akşam için en önemi sosyalleşme yerleri meyhaneler. Birinden diğerine koşarken gece yarısını saat çoktan geçmişti. Tam eve giderken telefonda arayan bir dostum Çatalköy’de patlamalar olduğunu ve durumun ciddi olduğunu söyledi.
Hiç tereddüt etmeden Değirmenlik Dağ yolundan Girne’ye doğru gitmeye başladım. Beşparmaklardan patlama ve yangın görülebiliyordu. Tam Arapköy yol kavşağına geldiğimde çok büyük bir patlama oldu ve o esnada koskoca bir çam ağacı gövdesi ile birlikte önümdeki yola düşüverdi. Sadece birkaç metre öteme.
O an durumun ne kadar tehlikeli ve ciddi olduğunu anladım. Allah korumuştu beni. Orada durmanın tehlikeli olduğu anlayınca yola devam ettim ve Barış Plajının orada bekleyen yetkilere ulaştım.
Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Başbakan Yardımcımız ve Tarım ve Orman Bakanı ile komutanlar, Sivil Savunma, Orman Dairesi, İtfaiye, ambulanslar, Çatalköy Belediye Başkanı herkes oradaydı ve olup bitenler hakkında bilgi alıp, yapılması gerekenleri çok kısa sürede kararlaştırdılar.
Öyle ki bölgedeki 5 yıldızlı otelin gerekmesi halinde denizden tahliye edilmesine kadar her şey en ince ayrıntısına kadar düşünüldü ve tahliye için Sahil Güvenlik gemileri anında otelin karşısına konuşlandırıldı.
Patlama sesleri ile birlikte yapılması gerekenler konuşulurken sürekli devam eden yangın ve bölgede can kaybı veya yaralanma olup olmadığı ile ilgili bilgilerde geliyordu.
Patlama seslerinin biraz seyrekleştiği anlarda devlet yetkilileri, 2 bin kişinin olduğu ve patlamalardan en çok etkilenen otele gidilmesi için bir karar aldılar. Ancak bu çok riskliydi, zira yolun hemen üzerinde 300-400 metre mesafede medyana geliyordu patlamalar.
Buna rağmen Devletin zirvesi otele gitmek için karar aldı ve hızlı bir şekilde otele ulaşıldı. KKTC makamlarını karşılarında gören korkmuş haldeki turistler, devletin varlığını hissetmeleri ile rahatladılar. Cumhurbaşkanı, Başbakan onları teskin etti, güvende olduklarını ve patlamaların bir süre sonra biteceği bilgisini verdiler ve sabah uçağı olan misafirlerin uçağa gitmeleri için gerekli önemlerin alındığını söylediler.
Günün ilk ışıklarına kadar kriz masaları çok ciddi çalıştı, askerimiz, polisimiz, Sivil Savunma Teşkilatı, İtfaiye teşkilatı, 112 Acil Servis ve ambulanslar, Orman Dairesi Müdürü ve tüm personeli, basın mensupları hepsi ne yapacağını nasıl yapacağını çok iyi biliyordu.
Panik olmadan, bu büyük kazanın en az hasarla ve en güvenli bir şekilde atlatılması adına çok ama çok önemli bir sınav verdik. Bu arada 5 yıldızlı otelimizin çalışanları da olayların başlaması ile birlikte çok iyi koordine olduklarını, su, battaniye dağıttıklarını ve otelin içinden misafirleri daha güvenli yerlere tahliye ettiklerine şahit olduk. 
Kısacası, böylesine büyük bir olayda can kaybının olmamış olması çok ama çok büyük bir şanstı. Ancak devletimizin yetkililerin dün gece sarf ettiği çaba tam anlamıyla alkışa ve taktire değerdi. Can kayıplarının olmamasında çok önemli bir koordinasyon vardı. 
Bomba seslerinin altında çalışan tüm ekipleri, bir kez daha kutlamak istiyorum. Allah bizi böyle felaketlerden esirgesin… 
 
Zamanı geldi artık
Oteldeki misafirleri sakinleştirirken bir kadın, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya sordu; “Böylesine büyük bir otelin karşısında bu depoların işi ne?” diye. 
Gerçekten son derece haklı bir soruydu. Bu talihsiz kazadan çıkaracağımız en büyük ders bu olmalı. Eskiden bu depoların etrafında veya yakınında böylesine yerleşim yerleri yoktu, şimdi var. Buna göre yeniden dizyan edilmeli.
Örneğin Gönyeli’de gaz dolum tesisi, yem fabrikası ve karşısında iki tane benzin istasyonu var. Orası kurulduğunda bölgede çok bir yerleşim yoktu. Ama şimdi yerleşim yerinin göbeği durumunda ve Allah korusun en ufak bir kıvılcımda Gönyeli’yi Beşparkmak Dağlarında bulabiliriz. 
Süratle Gönyeli’deki ve buna benzer depoları, mühimmat alanlarını, daha güvenli yerlere taşımamız gerekiyor. Hem de hiç vakit kaybetmeden.

MESAJLAR

Tahsin ÇALIKUŞU: Dün ikinci kez dede olmanın mutluluğunu yaşamışsınız. Dünyaya gelen minik kardeşimize Allah analı babalı dedeli neneli büyütmeyi nasip etsin. 

Hasan BÜYÜKOĞLU: Patlamalar olduğu esnada sizde aileniz ile birlikte Acapulco Otel’de tatildeymişsiniz ve maalesef ailecek o üzücü anlara sizde şahitlik etmişsiniz. 

Ünal ÇAĞINER: Acapulco Otel ailesi olarak büyük geçmiş olsun diyoruz. Bu arada bu olağanüstü gecede büyük özveri ile çalışan tüm personelinizi de ayrıca kutluyoruz. Gerçekten kimsenin ciddi şekilde yaralanması için oldukça deneyimli davrandı personeliniz. 

Dimağ ÇAĞINER: Damda büyük felaket günü Rekabet Kurulunun aldığı karar sizi hayli üzmüşe benziyor. Ne diyelim cana geleceğine mala gelsin, buna da şükür demek gerekiyor. 

Menteş GÜNDÜZ: Son günlerde bazı konulara ciddi şekilde canınızın sıkıldığını ve artık bazı konularda tolerans göstermeyip gerekli uyarıları yapma kararı aldığınızı öğrendik.  

Mehmet HULUSİOĞLU: Bir büyük geçmiş olsun da size ve bölge sakinlerine söylememiz gerekiyor. İki gün boyunca belediye kriz merkezi gerçekten önemli bir görev üstlendi. 

Fırat ATASER: Çatalköy’de meydana gelen üzücü hadisede bölgeye ilk yardım elini uzatan belediye olmuşsunuz. Gerçekten böylesi dönemlerde belediyeler arası yardımlaşma son derece önemli. 

Mustafa AKINCI: Patlamalar devam ederken bölgedeki 5 yıldızlı otele gidip oradaki misafirleri sakinleştirmeniz son derece yerinde ve önemli bir adım oldu. 

Ersin TATAR: Otelde bulunan yabancı konuklar ile tek tek ilgilenip onları yaşanalar hakkında bilgilendirmeniz üzerine yabancı misafirler bir nebze olsun yaşadıkları şoku üstlerinden atmışlar. 

Kudret ÖZERSAY: Patlamalar devam ederken özellikle bazı medya kuruluşlarında yer alan yalan yanlış haberlere anında müdahale ederek olayların farklı yönlere gitmesini önlemiş oldunuz. 

Dursun OĞUZ: Patlamaların başlaması ile birlikte bizzat bölgeye gelip çalışmalara bizzat başkanlık etmeniz gözlerden kaçmadı. Tüm gece olay yerinde sabahlamışsınız. 

Necmi KARAKOÇ: Gerçekten bir kez daha iyi ki Sivil Savunma Teşkilatımız var dedik dün gece. Başta şahsınız olmak üzere tüm kurum çalışanlarını tebrik ediyoruz. 

Cemil KARZAOĞLU: Orman Dairesinin personeli de bir tebriki ziyadesi ile hak ediyorlar. Öyle ki büyük patlamalar yaşanırken bile Orman Dairesinin görevlileri işlerinin başından ayrılmadılar.