Herkese iyi pazarlar…
Genelde Pazar günleri yazmam ama bu kez elzem bir durum söz konusu…
Çünkü aldığım bir telefon var ve bu durumu da etik gereği aktarmam gerekiyor…
Son makalemde “Su, ofis ve CTP” başlığını kullanmış ve iki konu hakkındaki tutumu nedeniyle CTP’ye eleştiride bulunmuştum…
Dün, Parti Başkanı Mehmet Ali Talat telefon ile aradı, sitem etti..
En özet şekliyle CTP’yi “iki yüzlü” bir tutum sergilemekle suçlamıştım..
Başkanı üzen de bu olmuş!
İki konu hakkındaki görüşlerini paylaştı…
Şimdi konuşmada not aldığım şekliyle, sayın Talat’ın neler söylediğini aktarayım:
Öncelikle Türkiye’den gelen su konusuna bakalım…
CTP Lefkoşa Belediyesi’nde blok ret oyu kullanırken, diğer belediyelerde ise ayni tavrı sergilemediğinden şikayetçi olmuştum…
Sayın Talat bu konuyla ilgili “her bölgenin hassasiyetleri” farklı dedi…
Başkan’ın büyük belediyelerin suyun fiyatının inebilmesi için hükümete karşı dirayetli bir duruş sergilemelerini salık verirken, küçük belediyeler için bu beklentisi yok…
“Peki Mağusa’da niye farklı tutum sergilendi” dediğim zaman; “Arkadaşlarımız başkana imza verirken yeniden kendileriyle müzakere edeceği sözünü aldı ancak asbaşkan gidip imzayı attı” diyerek “kandırılma” durumundan söz etti…
Mehmet Ali Talat, Lefkoşa başta olmak üzere, büyük belediyelerin direnmesi durumunda suyun fiyatının düşeceğine inanıyor…
“Lefkoşa’da CTP’lilerin yapmaya çalıştığı da budur” dedi…
Sayın Talat daha önceki açıklamalarında da suyun maliyetinin ton başına 1.25 olduğunu iddia ediyor ve 2.3’e karşı çıkıyordu…
Hatta maliyetle ilgili yaptığı çalışmayı da benimle paylaştı…
Talat’a göre maliyet 1.25… Büyük belediyeler direnirse fiyat aşağıya iner… inanış bu!
Mesela Lefkoşa gibi bir beldenin 2.3’ten suyu satmaya kalkması durumunda batacağını söyledi…
Oysa benim bu konudaki düşüncem gayet net; önce suyu alırsınız, vatandaş rahatlar… Tabii ki ay sonu faturayı görünce vatandaş da isyan eder… Bu durumu belediyeler artıya çevirebilir… Tüm belediyeler bir araya gelir ve fiyatın düşmesi için yurttaştan da destek alarak mücadele eder…
Ama öncelikle bu su çeşmelerden akmalıdır!
“Hata yaptık ama ikiyüzlü davranmadık!”
Gelelim Koordinasyon Ofisi tartışmalarına…
İşte burada büyük bir özeleştiri örneği verdi Sayın Talat…
“Biz iki yüzlü davranmadık ama hatalı davrandık” dedi…
İşte, sayın Talat’ın ofis ile ilgili itirafı:
“O dönemki başkanımız (Özkan Yorgancıoğlu) doğrudur, imzayı attı.Uyumuşuz, okumadan imzalamışız. Bu büyük bir kabahattır ama sonra yapılan yanlışı görmüşüz ve Meclis’in gündeminden çıkarmışız konuyu… Bu iki yüzlülük değil, hatadan dönmektir”
CTP’nin son Başbakanı Ömer Kalyoncu’nun da polis yasalarıyla ilgili hatalı bir tutum sergilediğini anlatan Talat, “Biz bu konudaki hatayı gördük ve hemen durdurduk” diyerek herkesin hatalar yapabileceğini belirtti.
Talat son sözlerinde “İktidarda söylediğimiz şeyleri muhalefette inkar etmiyoruz ama hatalar yaptığımızı kabul ediyoruz ve bu hatalardan döndüğümüzü anlatmaya çalışıyorum” diyerek telefonu kapattı…
Karşılıklı diyalog daima iyidir…
Ben, Cuma günü her iki konuyla ilgili düşüncelerimi ortaya koydum, sayın Talat da kendi bakış açısıyla bu eleştirileri yanıtladı… Takdir her zaman kamuoyunundur…
