2020 yılının 52 haftalık sürecinin sonuna geldik. Geride bırakacağımız yılın bir özetini yapacak olursak, pandemi en kısa özet olacaktır. Dünyada 80 milyonu aşan pozitif vaka sayısının yanında, Kıbrıs adasının 20 bin pozitif vaka sayısı var ve giderek artıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nden alınan vaka sayılarında elbette Kuzey Kıbrıs’ın pozitif vaka sayıları dâhil değildir.
Bir yılı daha geride bırakıyoruz ancak daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi geçen yıl ile birlikte her şey geride kalmış olmuyor. Özellikle de kayıplarımız…
Trafikte istenmeyen olaylar KKTC’nin kanayan yaralarının en başında gelmektedir. 2020 yılında da trafikte kaybettiklerimizin sayısı hiç de az değildir. Özellikle pandemi nedeniyle evlere kapandığımız günlerde dahi, trafik kaza haberleri gündemden hiç eksik olmamıştı. Trafikteki can kayıpları, birçok aileyi sevdiklerinden yoksunlaştırırken, trafik kazasına neden olan kişiler de ömür boyu kendi vicdanlarında travma yaşamaya mahkum etmiştir.
Sağlık sorunları günden güne çığ gibi büyümektedir. Hastanelerin yetersizliği bir yandan sağlık sektörümüzü derinden etkilerken, pademi ile gündeme gelen “Pandemi Hatanesi” hala daha bilinmezliğini korumaktadır. Varlık içinde yokluk çekmek böyle bir şey olsa gerek…
Sorunlar kartopu gibi yuvarlanarak büyüdükçe ve iyileştirme yönüne gidilmediğinde, toplumsal değerlendirmelerde de gerçekleri görmezden gelmeye başlıyoruz. Gerçekler hesaba katılmayınca, hatayı fark edip kabul etmemiz giderek daha da zorlaşıyor. Sonuçta toplumsal şikâyetlerimiz ve memnuniyetsizliklerimiz giderek artarken, gelinen noktada herkes bir birini suçlamaya başlamıştır.
Hayatta hiçbir şey durağan değildir ve bir dinamizm içinde değişmektedir. Yaşanan sorunlar, ne zaman toplumca gerçek birer problem olarak görülür ve kabul edilir, işte o zaman topluma fayda sağlayacak iyileşmeler sağlanacaktır. 2020 yılında yaşanan hataları düzeltemeyiz. Ancak yapılan hataları kabul edip şapkamızı önümüze koymalıyız. Çünkü şapkamızı önünüze kendi isteğinizle koymazsak, yaşam bir şekilde bizim önümüze koyacak. Hem de belki hiç hazır olmadığınız bir anda...
2021 nasıl bir yıl olacak? Bu sorunun yanıtını düşünürken, hayalperest olmamak gerekli, çünkü 2020 yılı ve önceki yıllardan gelen bir süreç var önümüzde! Kısa sürede değişmeyecek, yaşamak ve mücadele etmek zorunda olacağımız gerçekler var.
Geleceğe ümitsiz bakan bir toplum ve toplumun çeşitli kesimlerinin birbirlerine olan tahammülsüzlüğünün önüne geçmek istiyorsak kayıplarımızdan ders alarak fark yaratmalıyız. Biten bir yılın ve kayıplarımızın nedenini iyi değerlendiremezsek gelecekteki kazançlarımızdan olacağımızı da unutmamalıyız.
Yeni yılda her şey gönlünüzce, dilediğiniz gibi olsun. İyi pazarlar…