Diyalog Gazetesi
2015-12-26 08:29:29

AB’ye Yeni Yıl mesajı

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 26 Aralık 2015, 08:29

Liderlerin ‘iki dilde’ Yeni Yıl mesajları memnuniyet vericiydi...
Akıncı; güzel Rumcası ile bu konuda Anastasiadis’ten daha iyi not aldı...
Ayrıca, Rum tarafının bir yalanını ortaya çıkarmış oldu...
Her fırsatta “Kıbrıslı Türkler de Rumlar da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin vatandaşıdır” diyen Rum liderinin, bunca zaman içinde daha iyi Türkçe konuşması gerekirdi...
Demek ki, kendini sadece Rumların lideri olarak gördü...
Ancak bu yalanın bizlere zarar verici bir yanı yoktur...
Eski Rum lideri Yorgo Vasiliu’nun açıklamasına göre; en büyük yalan 2004 yılında söylendi...
Dönemin Rum lideri Tassos Papadopulos, Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan Annan Planı’na “evet” diyeceklerini söyleyerek, tek yanlı AB üyeliğini garantiye aldı...
O dönemde arabuluculuk görevi yapan Vasiliu, aradan 11 yıl geçtikten sonra yaptığı açıklamada “Papadopulos hem beni, hem de AB’yi aldattı” dedi...
Sırf AB üyesi olabilmek ve Kıbrıslı Türkleri de bu üyelikten dışlayabilmek için Annan Planı’na “evet” diyeceğini söyleyen Papadopulos’un, son anda timsah gözyaşları ile Rum halkını “hayır”a yöneltmesi tarihin en büyük yalanı olarak kayıtlara geçti...
Papadopulos bu konuda hem AB’yi, hem Vasiliu’yu, hem de Kıbrıslı Türkleri aldatmış oldu...
Çözümsüzlüğün devamını sağladı...
Avrupa ne diyecek?
Vasiliu’nun bu tarihi itirafı karşısında AB yetkililerinin ne diyeceğini ve ne tür adımlar atacağını çok merak ediyoruz...
Aslında aldatmanın zararını gören ve kaybeden taraf Kıbrıslı Türklerdir...
“Evet diyen taraf ödüllendirilecektir” dendiği halde, “hayır” diyen tarafın AB üyesi yapılması büyük bir sahtekarlık örneğidir...
İnsan hakları açısından utanç vericidir...
AB’nin bu ihanetin bedeli olarak, Kıbrıslı Türklere yönelik ambargoları çoktan kaldırması gerekirdi...
Ama bunu yapmadı..
Tam tersi Rum tarafına sadece son 4 yılda 2 milyar Euro’dan fazla mali yardım yaptı...
Şimdi; tüm hataları ortadan kaldırma zamanıdır...
Gerçekten adanın yeniden bütünleşmesi isteniyorsa, o zaman mülk tazminatlarının tamamını AB karşılamalıdır...
Çözüm 11 yıl önce gelmiş olsaydı, mülkiyet sounu bu kadar karmaşık olmayacaktı...
Kuzeydeki inşaat patlamasının 2004’ten sonra yaşandığı gerçeğinden hareket ederek, bnunun başlıca sorumlusu olan AB’nin tüm masrafları karşılamasından başka bir seçenek yoktur...
Onlara Yeni Yıl mesajımız budur...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.