Diyalog Gazetesi
2018-09-24 10:06:54

Bu kez farklı

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 24 Eylül 2018, 10:06

Oldukça kritik bir sürece giriyoruz…

Rum tarafı ve Yunanistan, aylardır bu yeni sürecin hazırlığını yapıyor… Herkes rolünü ezberlemiş ve sahnedeki yerini almış durumda…
Rum Dışişleri Bakanı Hristodulidis; Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya çağrıda bulunarak geri çektiği haritayı yeniden sunmasını istiyor…
Müzakere heyetinde yer alan Rum avukat, Türk tarafına bir iyi niyet jesti olarak Maraş’ı iade etme çağrısında bulunuyor…
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Girne’de taşınmaz mülkü bulunan Loizidu’nun davasından yola çıkarak, kuzeydeki Rum malları için Türkiye’den tazminat taleplerini ileri götürüyor…
Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocias, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne ‘içinde garantilerin ve Türk askerinin olmayacağı’ bir çözüm için adım atmasını istiyor…
Rum basını daha işin başında, asılsız haberler üretip Türkiye’yi ‘oyun bozuculukla’ suçlamaya çalışıyor…
Yine Rum basınından öğrendiğimize göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yarın Yunanistan Başbakanı Çipras ile ‘ağırlıklı olarak’ Kıbrıs sorununu görüşmesi bekleniyor…

Umut var mı, yok mu?

Kıbrıs sorununun yarım asırdan beri çözümsüz kalması nedeniyle, KKTC halkında bu kez Kıbrıs görüşmelerine fazla bir ilgi yoktur… Bizdeki gündem; akaryakıt ve elektrik zamları, Bolibif fiyatları, kitapsız okullar ve bu okullar için velilerden istenen tuvalet kâğıtlarıdır…
Özetle, KKTC halkının gündeminde Kıbrıs sorunu diye bir şey yoktur…
Hiç kimse ‘Bu kez bir şeylerin olacağına’ inanmıyor…
Geçim sıkıntısına düşenler de “olacaksa olsun da kurtulalım” diyor…
Peki bu kurtuluş nasıl olmalı?..
Ankara’dan ve Cumhurbaşkanı Akıncı’dan ne istiyoruz?..
Hangi konularda taviz verilmemeli?..
Veya öncelikle hangi sorunlar üzerinde durulmalı?..
Bunları konuşup, tartışan bir siyasetçi gördünüz mü?..
Ya da sivil toplum örgütü var mı?..

 Gerçekten son şans mı?

Rum Dışişleri Bakanı Hristodulidis ve Müzakereci Mavroyannis, Kıbrıs sorununun bu kez gerçekten tarihin en kritik aşamasında olduğunu belirterek “bir kez daha başarısızlığa tahammül yoktur” mesajı veriyor…
Yani onlar da çözümün artık kaçınılmaz olduğunu söylüyor…
Ne var ki; bir yandan çözümün kaçınılmaz olduğunu söylerken, diğer yandan doğal gaz konusunda tek yanlı adımlar atmaya, Türkiye aleyhindeki ülkelerle stratejik işbirliği anlaşması imzalamaya devam ediyor…
İşte böylesi bir süreçten geçiyoruz…
Kalıcı bir çözüme ulaşılabilmesi için, iki toplum arasındaki ilişkilerin yeterince geliştiğini ve güvensizliğin ortadan kalktığını kesinlikle söyleyemeyiz…
Tam tersi ciddi endişelerimiz vardır…
Kısa sürede çözüm noktasına gelinmesi halinde, güneydeki terör örgütlerinin bertaraf edilmesi yönünde tatmin edici kararların alınması kaçınılmazdır…
Bunun için de KKTC’deki siyasilerin ve sivil toplum örgütlerinin dik durması gerekiyor…
Şu an için böylesi bir hareket olmadığı gibi, beklenti de yok…
Anlaşılmaz bir ruh halimiz var…
Allah yardımcımız olsun…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.