Diyalog Gazetesi
2025-08-02 09:34:11

Çözümün zorlukları görmezden gelinemez

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 02 Ağustos 2025, 09:34

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakere sürecini yeniden başlatmak için çaba harcıyor ama başarılı olamıyor…

Güney Kıbrıs; garantilerin sonlanacağı, tüm askerlerin geri çekileceği federal bir çözüm istiyor…

Kuzey Kıbrıs iki eşit egemen devlet tezinde ısrar ediyor…

Avrupa Birliği’nin üyesi olan ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ adanın ikiye bölünmesi ve elindeki devlet yetkisinin ikiye bölünmesini hiç kabul eder mi?..

Elbette etmez…

Unutulmasın ki; Kıbrıslı Türklerin yüzde 65’le ‘evet’ dediği Annan Planı federal çözümü öngörüyordu…

Bunu kabul etmeyen de Kıbrıslı Rumlardı…

Şimdi onlar ‘federal çözüm’ diyor…

Biz de iki ayrı egemen devlet diyoruz…

Türkiye’nin garantörlüğü sayesinde 51 yıldan bu yana herhangi bir çatışmayla yüzleşmeyen Kıbrıslı Türkler, garantörlüğü dışlayan bir çözüme ‘evet’ diyebilir mi?..

Elbette diyemez…

İşte ana sorun budur…

İki tarafı bu konularda uzlaştırmak kolay değildir…

Türkiye’nin AB üyesi olmadığı sürece mevcut garantörlük sisteminin sonlandırılacağını düşünmek aşırı saflık olur…

Dolayısıyla, Kıbrıs’ta çözüm olabilmesi için, sadece adada yaşayan iki toplumun değil, garantörlerin de tatmin olacağı bir formül geliştirilmelidir…

Kıbrıs’ta her iki toplumun da ‘Avrupa üyesi olarak’ yaşam hakkı vardır…

Bunun tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için çözümün şart olduğunu herkes biliyor…

Fakat; çözüm olsun diye Kıbrıslı Türklerin güvenlik endişelerini hiç kimse görmezden gelemez…

Bu şartlar altında çözüm olabilecek mi veya ne zaman olacak sorusuna hiç kimse bugünden yanıt veremez…

 Kısa sürede ‘dış baskılarla’ sonuca gidilmesi mümkün olabileceği gibi, adayı yeniden tehlikeli bir ortama da sürükleyebilir…

 Öyleyse; iki tarafı tatmin eden kalıcı bir çözüme varılıncaya kadar, her iki toplumun da kendi bölgesinde, kendi güvenlik önlemlerini alarak yaşamaya devam etmekten başka çaresi yoktur…

 İşte bu noktada Rum liderliğinin, Yunanistan’la birlikte yaptıklarına bakmakta fayda vardır…

 Onlar, Türkiye ile ilişkileri bozulan Mısır, İsrail, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan’la ‘Üçlü ittifak’ anlaşması imzaladılar…

Bunun dışında ABD ve Fransa’nın, Mari’de deniz ve Baf’ta hava üssü kurması yabana atılacak bir durum değildir…

Guterres, bu gerçekler ışığında Kıbrıs’ı birleştiren Genel Sekreter olabilecek mi?..

Yanıtını siz verin…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.