Küçük bir bebek olun dünya daha hafif gelecektir. “Dansçıyı, egonun merkezini unutun; dans olun.”
Dansın kendisi olun!
Kendimi gözlerim ben farkındalığınla birlikte seninle gözlerim gözlerini. Nereye gidecek diye o gözlerin, hayatın ışığından kopmadan gözlerim. Belirsizdir, orda kuşku yoktur, o farkında olmanın mucizesidir. O bize hediyedir. Bir şey yapmaya gereksinim duymadan geçirdiğim her günüm, benim için bir gün dönümü gibi bana sırtını çevirmeden içimde ayıkladıklarımdır. Her şey beni derin bir hüzün içinde bırakır, beni bırakır ve tutmaz uzun süre. Uzun süre o geçmişler bırakır, sessizlikle öyle derin bir gürültü bırakır ki bana sessizliğe giremez yine. Dans benim yalnızlığımdır. Tanrı’yla baş başa kalabildiğim tek duygudur. Tek başına kendi hürriyetim içinde ona sarılarak içimde yaşattığım muazzam duygulardır. Bırakın beni sadece oturayım ve hiçbir şey yapmayım. Belki de hissedeceğim kulağımda fısıltılarını. Egonu unut, kendini unut ve hemen bir şeyler yap! Ya da yapma daha çok karışacaksan. Karışma yeterince karışık var bu dünya da. Beden kimi takip eder duygu ve davranışları, hayal gücünü, sözün bittiği yerde ruhu, kalıplaşmışlıkları. İçimdeki sessiz noktaların yardımıyla birleştirdim kendimi bugün, yarın için, gelecek için hazırladım bu bedeni dansla. Zamanın karşıtı ağırlıklarımdan kurtuldum dakikalarla. Her istediğimi yapabilirim zaman zaten kendini ve beni bulur ben çalıştıkça. Sebat ve sabırla yürür gelincikler. Çok şey yaptığım veya yapmadığım bu dünya istesem de istemezsem de içimde yürür, bazen soldurur çiçeklerimi, içimi. Yaşamasına izin verdim çünkü tüm acılarıyla birlikte içimde. Suçluyum belki yaşamasına izin vermemeliydim. İnsanım, kulum hata yapabilirim veyahut yapmam oda kendi bileceğim. Biraz kendimi mi dinliyorum hep. Biraz derine hareket edebilirim. Biraz daha kalbe doğru, daha derine kalbin içine doğru. Bedensizleştim şimdi, ruhum uçuyor ben istemeden, hep istemeden olur ya her şey. İnsan bu ya her şeyi kendine yorar. Yorduğu asılında kendidir.
Paylaş