Küçük karabalık, küçücük kendinden bihaber küçücük karabalıktır. Haykırdığı duyulmuyor denizin altında bin fersah, bin fersah bilinmezlik ve derinlik. Müziğin ve dansın şiiridir bu derinliklerde hissettiklerin. Derinliklerinde duygu denizlerinin, sessizliğin sessidir. Deniz kabuklarında rüzgârlı uğultuları şiirlerimin, sesidir şiirleridir. Dokunulmaz duygularım, duygudaşlarım gelin kendinizi üzmeyin, yenilmeyin. Her kötü şeye karşı, dimdik ayakta, kumsalın salında kürek çekerek kedinizi onurlandırın. Başarı sizin, egemenlik ve bu türküler sizin. Sizin ellerinizin bu bayraklar, bu yürekler sizin kemiklerinizin. Bu sessizlikteki yücelen sesler hepimizin. Yerde yatan kanlı ölü bizim, ağlayan bir kadın o da bizim. Ya çocuklar tozpembe kokan yalınayakları bizim. Camide okunan ezan bizim. Sıcacık umutlar, geleceğe güzelce bakmak isteyen, ışıldayan o gözler bizim. Yürüyen adımlar, kahırlar, mantıklar hepsi bizim. Terk etmek yok bu benim güzel memleketim. Toprağında suyunda ekmeğim ve emeğim. O sevmese de beni ben onu her zaman severim. Keder dedikse keder, ağrı ve gözyaşları dedikse dedik. Ama bu ülke benim hepimizin. Gidebilirsin yoktur başka gideceğin yerin. Yersiz kalmak nedir bilir misin? Evin yok mu diye sorulması ya da senin gibi Türkçe konuşan birinin olmaması aynı diyarda. Bunu şunu bilmelisin. İçinde bir yüreği acıtabilir misin? Acıtmak mümkün olsa da yapabilir misin? Yarınlar geleceğin, bugünler bizim eleğin eliyor kendisiyle barışık olmayanları bunu bilesin. Ritimle aşkla sarılmalı kan damarları donarcasına, tutkulu bir nefes alırcasına… Alabildiğine nefes, alabildiğine nefes, nefes nefese he birlikte çözeceğiz, demokrasinin neferleri.
Demokrasinin neferleri
Paylaş