Diyalog Gazetesi
2019-01-13 03:27:58

Denktaş’ın vasiyeti: Herkes Akritas Planı’nı okusun

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 13 Ocak 2019, 03:27

Bugün sizlerle, tarihe ışık tutacağı inancıyla 15 Ocak 2012 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan bir yazımı paylaşıyorum… İlgiyle okumanızı diliyorum…

***

Yarım asırlık mücadelesinin sonunda, Ankara ile ters düşen ve aktif siyasetten çekilen Rauf Denktaş, kısmi felç geçirdiği saate kadar Kıbrıs sorunuyla ilgilenmeye devam etti… Denktaş, özel ofisinde gerçekleştirdiğimiz görüşmede; vasiyetinin not edilmesini ve öldükten sonra Türk halkına duyurulmasını istedi…
“Türk olan herkese vasiyetim, Akritas Planı’nı okumasıdır” diyen Denktaş, Ankara’dan gelen baskılara karşın Annan Planı’na “Hayır” demesinin gerekçelerini de açıkladı…
Rauf Denktaş’a göre; Kıbrıs’ın ikiye bölünmesi, çok sayıda insanın canından ve malından olmasının temelinde, Rum-Yunan liderliğinin ENOSİS hayali yatıyor…
Başpiskopos Makarios’un yaptıklarını ve ikili görüşmelerin bilinmeyenlerini anlatan Denktaş, Rum liderliğinin bugün hâlâ aynı siyasette olduğunun altını çizdi ve “Papadopulos’un ve diğerlerinin politikasıyla, Makarios’un politikası arasında zerre kadar fark yoktur” dedi…
Rum liderliğinin bu politikasına karşın, Türk tarafının sağlam durması, haklarını korumak için mücadele vermesi gerektiğini anlatan Denktaş “Bugüne kadar ne yaptıysam Türkiye ile birlikte yaptım” diyerek, kendisini uzlaşmaz ilan eden, sürekli eleştiren eski dostlarına, deneyimli büyükelçilere yönelik eleştirisini şöyle dile getirdi:
“En büyük kırgınlığım görüşmelerde atmış olduğum adımların Türkiye ile birlikte atıldığını bilen kıdemli büyükelçi dostlarımın bile hâlâ Rum-Yunan siyasetinin Kıbrıs’a sahip çıkma siyasetini görmezlikten gelerek, ‘Denktaş şöyle yapsaydı, şöyle deseydi uzlaşma fırsatı kaçırılmazdı’ noktasında diretmeleridir. Kopenhag’a davet edilmediğimizi altını çizerek söylediğim halde ‘fırsat kaçırıldı’ diyorlar. Hâlbuki Kopenhag’ta karar alınmıştı ve bu kararın baskısı altında Annan Planı’nı kabul edeceğimiz düşüncesiyle görüşmeler Lefkoşa’dan, Kopenhag’a taşınmıştı.”

Annan Planı

Annan Planı’nın, 1960 anlaşmalarında Türkiye’ye verilen hakların tümünü ortadan kaldırdığını tekrarlayan Denktaş, kendisini eleştirenlere yönelik son mesajında şunları söyledi: 
“Benim, Annan Planı’na ‘evet’ dememi isteyenler Türk-Yunan dengesinin, Yunanistan lehine bozulacağını, Türkiye’yi adadan çıkaracağını, kâğıt üzerinde bir garanti bıraktığını bilmektedirler. Bu plana Kıbrıs Türk halkı tarafından ‘evet’ dendiği için ABD Dışişleri Bakanlığı Koordinatörü Thomas Weston, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro de Soto ve diğerleri ‘bundan sonra bağımsızlık, egemenlik istenemez’ diyerek insanımıza büyük bir kalleşlik yaptıklarını da görmezlikten geliyorlar. Mal-mülk meselesinin bireyler arası davalarla ve kavgalarla Kıbrıs’ta barışa değil, kavgalara yol açacağını da görmezden geliyorlar. Benim, böyle bir plana ‘evet’ demem, halkımızın egemenlikten ve bağımsızlıktan vazgeçmesini, ayrıca Kıbrıs’ın Türkiye’den koparak, Yunanistan’a bağlanmasını onaylamam demektir. Girit misali, Türklüğün adadan yok olmasını kabul etmemdir. Bunu yapamazdım. Papadopulos ve hükümeti 2005 yılını EOKA yılı ilan edebiliyor, 21 bin EOKA mensubuna madalya dağıtabiliyorsa ve EOKA’nın bölünmüş bir Kıbrıs için değil, bütün bir Kıbrıs için mücadele verdiğini söylüyorsa, yapılması gereken bunlar üzerinde durmaktır. Dolayısıyla, AB normları dışına çıkan bir idareyi dünyaya teşhir edeceklerine, hâlâ ‘fırsat kaçırıldı’ diyerek beni suçlayanlara son sözüm, Kıbrıs meselesini, Rum-Yunan siyasetini değerlendirmeden halletme yanlışlığı içinde olduklarıdır. Ve tarih bir gün gerçekleri yazacaktır.”

Yorumlar (1)

aziz kent 5 Yıl Önce

Rahmetli Denktas hakli cikdi

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.