Küçük ülkemizde çözümü basit konular vardır…
Mesela sınır kapılarında geçişlerin rahatlatılması…
Mesela çöplüğün yönetilmesi…
Mesela belediye çöplüklerinin tümünün kapatılması…
Mesela modern mezbahanın çalıştırılması ve kontrolsüz kesim yapanların kapatılması…
Mesela; kırılan koruyucu bariyerlerin tamir edilerek, yolların güvenli hale getirilmesi…
Kapanan yağmur drenaj kanallarının kış öncesinde temizlenip, işler hale getirilmesi…
Elektrik tellerine çarpan ağaç dallarının kesilmesi…
İki adam, bir merdiven, bir makas…
Yapılamaz mı?..
Elbette yapılır da, mesele kimin, kime talimat vereceği?..
Ya da kimin kime iş yaptıracağı…
O bir bakanın adamı, diğeri ötekinin…
O UBP’nin gözde elemanı, diğeri DP’nin ya da YDP’nin…
Öncelikleri nedir?..
Ülke yönetenlerin önceliği nedir?..
Elbette ne otlar, ne teller, ne kapılar, ne yollar, ne de hastanelerdir…
Öncelik her zaman için ‘kurultay’, ‘seçim’ ve ‘zafer’dir…
Ülkemizde en basit sorunların dahi çözülememesinin ana nedeni siyasetin uçurumdan yuvarlanması ve halkı da bu noktaya çekmesidir…
Yaşananlar karşısında gerçekten büyük bir kaygı duyuyoruz…
Yarınlar için umutlu konuşamıyoruz…
Sorunların çözüleceği, ülkenin düzlüğe çıkacağı konusunda hemen herkes olumsuz konuşuyor…
Elbette burada bir kasıt yoktur…
Herkes kendi işinin durumuna göre tavır belirliyor…
Bir işletmeci çıkıp da “geleceği göremiyorum” diyorsa sıkıntısı var demektir…
İlk defa ciddi tepki koydular
Ülkemizin iki önemli ekonomik kuruluşu vardır…
Biri Ticaret Odası, diğeri Sanayi Odası…
Güneyde ‘ikisi tek çatı altında’ toplanmış…
Bizde ‘uzlaşı kültürü’ yok…
Daha çok örgüt, daha çok yönetici ve daha az başarı kültürü var…
Neticede örgütlü mücadele yapılamıyor ve etkili olunamıyor…
Ticaret ve Sanayi Odaları, ülkenin kötü gidişatı konusunda uzun süre sessiz kalmayı tercih etti…
Ve bu sessizlik hala devam ediyor…
Ekonomik örgütler, ülkenin düzelmesi için gerekli adımları atamıyor…
Hemen her konuda geride durmayı tercih ediyor…
Bunun bir nedeni yok mudur?..
Elbette vardır…
Kişisel menfaatlerin tehlikeye girmesi gibi…
Bunu düşündükçe, ülke sorunları ön plana çıkarılamıyor…
Herkes kendi önceliği ile durumu idare etmeye çalışıyor…
Nereye kadar?..
Gittiği yere kadar…
Hasan Muri 6 Saat Önce
Sayın Akar , Kirk yıldır ayakta duramayan kronikleşmiş KKTCnin bu saatten sonra iki Adam ve bir merdivenle Atakta durabilmesi mümkün değildir ! İçine düştüğümüz kısır döngü Kötü Siyaset ve düzen neticesi Batırıp talan ettiğimiz KKTCde Turizmi Üretimi İhracatı ve Ekonomiyi yerle bir ettik ‘ Yönetimsizlikten Bakım ve Onarımsızlıktan nasibini almış Ülkemizdi bugün Papalılıktan ve Çevre kirliliğinden yaşanamayacak hale getirdik ! Kıbrıslı Türkler için Hayatın akın akın Güney Kıbrıs’a kaydığı gerçeği ile Kulliyemizdeki Şahin yöneticilerimizin Biz Nerede yanlış yaptık sorusunu sormaları gerekmiyor mu yani !