Diyalog Gazetesi

Ankara’ya kilit

GÜNEY

Rum Yönetimi, Güvenlik ve Garantilerin AB kapsamına sokulması için planlı bir çalışma yürütüyor

Rum yönetiminin, AB’nin çekirdek unsurunun desteğini de alarak jeostratejik olguları kendi lehine değiştirmek istediği, en üst hedefinin de, Rum tarafındaki başkanlık seçimlerinden sonra müzakereler yeniden başladığında Güvenlik/Garantiler başlığını Avrupa kapsamına sokmak olduğu haber verildi.
Fileleftheros gazetesi “AB Üzerinden Güvenliği Kilitliyor… Lefkoşa’dan, Ankara’nın Bölgedeki Planlamalarını Alaşağı Eden Hareketler” başlığıyla manşete çektiği haberinde, Rum yönetiminin Fransa, Almanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinin de işbirliği ve katılımıyla bölgedeki rolünü yükseltmesinin kendisine Kıbrıs müzakereleri sırasında da çok güçlü bir silah sağladığını yazdı.
Habere göre Rum yönetimi, Kıbrıs sorununda, Doğu Akdeniz’in güvenliği alanında Avrupalıların çıkarları aleyhine olacak bir anlaşmanın, ortakları tarafından zor kabul edileceğini değerlendiriyor. Bu hedefe de şu üç ayak üzerinden ulaşmayı hedefliyor:
1-Savunma alanında, daimi Yapısal İşbirliği-PESCO’ya katılımının dışında kendi silahlanma programını ileri götürüyor.
2-Siyasi alanda 20-21 Kasım’da Rum tarafında, Mısır ile ikili ve Yunanistan’ın da katılımıyla üçlü görüşme gerçekleşecek. Ocak ayının ilk haftasında da 7 Güney Avrupa ülkesinin liderleri bir araya gelecek ve hemen ardından Ürdün ile üçlü görüşme yer alacak. İsrail ile üçlü görüşme tarihinin de kesinleşmesi bekleniyor.
3-Enerji alanında, 2018 sonbaharında yapılacak açıklamalar kilometre taşı olacak.
Gazete, bölgedeki gelişmelerin, özellikle de son hafta içerisinde Lübnan’da cereyan edenlerin Rum yönetiminin bu planları açısından olumlu olduğunu; Fransa, Almanya ve İtalya’nın ilgisini ve bölgedeki varlığını güçlendirdiğini de vurguladı.

Fransa’ya daimi üs

Öte yandan haftalık Kathimerini gazetesi “Fransa’nın Kıbrıs’taki Varlığı Suda (üs) Standardında” başlıklı haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Fransa ziyaretinden ortaya çıkan başlıca net olgunun, Mari’deki “Evangelos Florakis Deniz Üssü”nün Fransa’nın da katılımıyla geliştirilmesi olduğuna dikkat çekti.
Habere göre Rum yetkili kaynakları bunun, Fransa’nın -ve diğerlerinin- bölgedeki mevcudiyetinin daimi ve Rum yönetiminin egemenliği altında olacağı anlamına geldiğini söylüyor. Brüksel’de yarın 20 üye ülke tarafından imzalanması beklenen PESCO anlaşması aracılığıyla Güney Kıbrıs, coğrafik konumu gereği, çizilmekte olan ve bölgedeki dengeleri değiştirecek yeni savunma mimarisinin mihenk taşı konumuna geliyor, keza PESCO’ya katılan başlıca ülkeler yarınki anlaşmayı “game changer” olarak nitelendiriyor.
Gazete bu anlaşma ile artık, taraf ülkelerden de gerek askeri güçler gerek arama-kurtarma heyetlerinin Güney Kıbrıs’a gidebileceğini ancak Anastasiadis’in Fransa ziyaretinden ve Emmanuel Macron ile yarım saatten fazla deniz üssünü görüşmesinden sonra, bu gelişmeden en çok bölgede rol ve söz sahibi olmak isteyen Fransa’nın karlı çıkacağını kaydetti.

İngiltere ve ABD’den tepki bekleniyor

Habere göre geriye, İngiltere’nin ve ABD’nin buna tepkisinin resmi ve gayrı resmi düzeyde ortaya çıkması kalıyor. Diplomatik perde gerisinde, İngilizlerin, Kıbrıs sorununda Güvenlik Konseyi’nin de katılımıyla bir konferans yapılmasına sıcak bakmadığı, Fransa’nın Ada’da daimi varlık göstermesine tepki göstermesinin de muhtemel olduğu vurgulanıyor. 
ABD’nin de, PESCO’nun Fransa, İtalya, İspanya, v.b. büyük uluslararası oyuncuların onayını alması ve NATO’ya yapabileceği etkiler nedeniyle bu fikre sıcak bakması beklenmiyor.

Yorumlar (1)

Akın Tangül 6 Yıl Önce

CBmızın bu konudaki görüşlerini açıklamasını bekliyorum

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.