Diyalog Gazetesi

Gözü gazda

GÜNEY

Hristodulis, Türkiye’nin müzakereleri başlatma çabalarını ‘Baskı’ olarak değerlendirdi

Türkiye’nin Kıbrıs müzakerelerinin en kısa sürede yeniden başlaması yönündeki çabaları, Rum basınında “Rum ve Yunan hükümetlerinin etrafında baskı çemberi oluşturma çabası” olarak değerlendirildi.
Fileleftheros “Müzakereler İçin Baskı Çemberi... Takvim ve Dörtlü Konferans” başlıklı haberinde, Türkiye’nin bir yandan müzakerelerin en kısa zamanda başlaması için Rum Yönetimi ve Yunanistan’a baskı yaparak, diplomatik düzeyde hareket ederken, bir yandan da “havadan ve denizden meydan okumalara devam ettiğini” savundu.
Türkiye’ye yönelik “tek hedefi, Kıbrıs hidrokarbonlarına el atmak” eleştirisinde bulunulan haberde, Rum ve Yunan hükümetlerini köşeye sıkıştırmak maksatlı bu taktiğinde Türkiye’nin üçüncü taraflardan da destek gördüğü savunuldu.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu, hidrokarbonların müşterek yönetilmesi formülünü ileri götürürken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da Atina’yla yakınlaşma görevini yürüttüğünü yazan gazete, bu inisiyatifleri için uluslararası alanda da dostlar kazanmış göründüklerini vurguladı.
Gazete, Mevlüt Çavuşoğlu’nun “müzakerelerin en kısa sürede başlaması ve sürecin tamamlanacağı takvimin belirlenmesi” gereğine işaret ettiği açıklamasının satır başlarına yer verdi. Haberde, Türkiye’nin askeri güç gösterisi düzeyinde hareket ettiğini ve bu çerçevede Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisinin, çalışmalarını tamamlamış olmasına karşın bölgede kaldığı belirtildi. Gazete geçen günlerde Türk F-16’larının sözde “Kıbrıs hava sahasını ihlal ettiğini” iddia ederek bunun, Türkiye’nin “gerilimi sürdürme taktiği” çerçevesinde olduğunu ileri sürdü.
Gazete, “Kıbrıs sorunu... İnisiyatif Alınsın... AKEL ve EDEK’ten Değerlendirme” başlıklı haberinde, AKEL ve EDEK’in, Türk yetkililerin son dönemdeki hareket ve söylemleriyle ilgili değerlendirmelerine yer verdi.

Çıkmaz olumsuz etkiledi

Habere göre, AKEL Politbüro üyesi Hristos Hristofidis, müzakerelerdeki çıkmazın en çok Rum tarafını olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Hristofidis, New York’ta tedavi gören Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e, Güney Kıbrıs’a döner dönmez müzakerelerdeki çıkmazın aşılması için daha çok inisiyatif alma ve Kıbrıs sorununa mümkün olduğunca süratle çözüm talep etme çağrısında bulundu. 
Hristofidis “İletişim oyunu oynamak ve ilgiyi Kıbrıs sorunundaki gelişmelerden dağıtmaya çalışmakla” suçladığı Türkiye’yi, “müzakerelerin yeniden başlayabilmesi için Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine son vermeye” çağırdı.

Omiru sert çıktı

Habere göre, Rum Yönetimi Başkanlığını vekaleten yürüten EDEK ve Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru, Türkiye’nin KKTC’yi bütün dünyadan önce Rum Yönetimi’nin tanımasını ve Avrupa’ya doğalgaz taşıyacak boru hattının Türkiye üzerinden geçmesini istediği için Doğu Akdeniz’deki doğal zenginliğin müşterek yönetilmesini istediği görüşünü ortaya koydu. 
Omiru, Türkiye’ye siyasi bedel ödetmek için siyasi ve diplomatik tepkilere devam edilmesi gerektiğini savundu. Omiru, Türkiye’ye siyasi bedel ödetmenin yeterli olmadığını, KKTC’ye karşı da tedbir almaları gerektiğini savundu. Omiru, Rum Ulusal Konseyi’nde ve siyasi parti başkanları toplantılarında, Ercan Havaalanı’ndan gidiş-gelişler konusunda kararlaştırılan tedbiri örnek gösterdi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.