Diyalog Gazetesi

Maraş yakında açılabilir

GÜNEY

Birleşmiş Milletler’in, Rum tarafına karşı ‘adil davranmadığını’ iddia eden müzakereci Mavroyannis, Maraş konusunda endişeli:

 Kıbrıslı Rum Müzakereci ve BM’deki Rum daimi temsilci Andreas Mavroyannis, “Maraş’ın yerleşime açılmakta olduğunu ve sert bir tepki göstermezlerse, nahoş gelişmelerle karşı karşıya kalacaklarını’ iddia etti.
Mavroyannis, Rum Yönetiminin BM’nin üslubundan rahatsızlık duyduğuna da dikkat çekerek ‘son aylarda, yeni tip koronavirüs krizinin göğüslenmesi, barikatların işleyişinin askıya alınması, ateşkes hattındaki olaylar, Maraş’ın yerleşime açılması faaliyetleri ve diğer birçok faaliyete dair değerlendirmelerde BM’den adil davranış görmedik” iddiasında bulundu.
Haftalık Kathimerini’ye verdiği demeçte, bu dönemde Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasından söz edilip edilemeyeceği sorusuna muhatap olan Mavroyannis Kıbrıs sorununun çözümünü, “ülkenin geleceğini güvence altına almanın tek yolu” olarak niteledi özetle şunları ekledi:
“Elbette çözüm çabası bir gerilim ve meydan okuma çerçevesinde olduğunda, durum zorlaşır, devlet doğrudan şantaj, tehdit ve sürekli toprağa dair yeni emrivakiler olurken müzakere edemeyiz. Müzakere sonuç odaklı olmalı. Buna uygun olmayan eylemlerle ana konusu ortadan kaldırılamaz. Ne kadar zor olsa da çözüm çabalarımızı durduramayız, başka seçeneğimiz yok.”
Mavroyannis, BM Genel Sekreteri’nin son raporu konusuna değinirken “BM Genel Sekreteri’nin, Güvenlik Konseyi’nin, uluslararası toplumun olguları kaydetmekle kalmayıp doğru değerlendirmesini beklerdim. Uluslararası ilişkilerin pusulası keşke adalet arayışı, objektiflik, saygı ve sorumluluk olsaydı. Bu uluslararası ilişkilerin aczi, Genel Sekreter’in suçu değil. Bu yüzden fail, neredeyse serbest şekilde tiran faaliyetlerine devam ediyor. Dünya yeterince tepki vermiyor” dedi.

Toplu çözüm istemiyor

Türkiye’ye yaptırım uygulanmasının “gerekli olduğunu” ve AB gereğini yapmış olsaydı bugün Türkiye’ye yaptırımlardan söz etmiyor bile olunabileceğini öne süren Mavroyannis “Almanya’nın olumlu ajanda politikası bizim çıkarımıza değil mi?” sorusuna da özetle şu cevabı verdi:
“Tüm yönleriyle bir müzakereden söz edildiğini işitmek beni çok endişelendiriyor. Bu, bütün konuları her birini kendi özellikleri derinliğinde, ilke ve değerlere saygıyla ele alacak kapsamlı bir yaklaşımdan farklı bir şey demekse, o zaman büyük paket, genellikle küçüğün ve zayıfın kaybettiği Percussio (Perküsyon) yatağına dönüşür ki bu durumda küçük ve zayıf olan biziz. Kimsenin, başka parametreler veya geniş çıkarlar uğruna bizim hayati çıkarlarımızı ve varlığımızı feda etmeye hakkı yok.” 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.